Meslekte yaklaşık 23 yılı geride bıraktım. Bu süre zarfında hafızalarda iz bırakan onlarca habere imza attım. Ülke tarihine geçen yüzlerce büyük olayı takip ettim. Sadece ülkemde değil dünyanın değişik coğrafyalarında gazetecilik yaptım. Bu mesleği yapmaya karar verirken meslek büyüklerimizin bize öğrettiği en temel ilke, ‘etik kurallar’ oldu.
Gazeteciliğin esasen özü sadece halkı bilgilendirmek değildir. Vatandaşı bilgilendirirken aynı zamanda yanlışa da muhalefet etmektir…
Benim güzel ülkemde habere konu olan kişiyi övüyorsanız en iyi gazeteci sizsiniz ama yanlışlarını ortaya koyuyorsanız hemen bir yaftaya malzeme olursunuz.
Hiç alakanız yokken günün şartlarına göre sağcı, solcu, vatanperver, ergenekoncu ya da paralelci ilan edilirsiniz. Hatta bir adım daha ileri gidilerek, “haberi şu yaptırdı, bu yaptırdı” denir...
Bu yakıştırmalar tamamen o işi yapan kişinin hatasını kamufle etme girişimidir. Bu tür olaylar her daim var oldu. Çünkü hiç kimse eleştirilmek istemez. Güzel bir habere teşekkür etmez ama yapılan bir eleştiride yeri göğü inletir…
***
Pusula Gazetesi Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından 2015 yılında basın toplantıları ve Ramazan organizasyonlarını içeren iki ayrı ihaleyi gündeme getirdi. Milyonlarca liraya mal olan bu ihalede kalem altına alınan ama hiçbir şekilde yapılmayan onlarca iş var…
Öncelikle bir şeyin altını çizelim… Buradaki amacımız kimseyi suçlamak, yargılamak ya da hüküm vermek değildir… Gazete olarak Sayın Başkan ve ekibi ile gazeteci-siyasetçi ilişkisi dışında hiçbir ilişkimiz yoktur. Bu haberlerin altında kamuoyunu bilgilendirme dışında hiçbir gerçek de yatmamaktır.
Bu haber Erzurumlunun parasının nerelere gittiğinin vesikasıdır. Haberi yapmadan önce muhabir arkadaşlarımız defalarca Büyükşehir Belediyesi Basın Müdürlüğü ve Genel Sekreter Yardımcısı Selami Keskin’in makamına gitti. Yani cevap hakkı daha haber yapılmadan tanındı ve gerçekler kendilerine soruldu. Ama şu saate kadar hiçbir açıklama yapılmadı.
Haber aylar süren bir takip ve araştırmanın neticesinde hazırlandı. Sözleşmede vaat edilen organizasyonlar ile yapılan işe bakınca kimin kimi kandırdığını anlamadık.
Belediye mi uyduruk konser, söyleşi ve etkinlikler ile halkı kandırdı? Yoksa ‘bunları yapacağım’ diye vaat eden şirket mi belediyeyi kandırdı? Bilemedik. Eğer belediye buna bir açıklama yaparsa öğrenip size de aktaracağız.
Bu konuda ilk günlerde görüşümü belirtmiştim, bugünde aynı görüşü savunuyorum. Erzurum için bu kadar bütçeli eğlence, sosyal aktivite son derece lükstür. Zira şehirde çözüm bekleyen onlarca iş varken, esnaf can çekişirken Sayın Başkanın sanatçılarla yan yana poz verip, konser nedeni ile topladığı kalabalığa konuşma yapması, milletin parası ile tribünlere oynamak değil de nedir?
İşsizlik almış başını gitmiş. İstihdama yönelik elle tutulur bir çalışma yok. Kentsel dönüşümün adı var kendi yok. Şehrin trafiği felç, tek bir alternatif cadde açılmamış. Değiştirilecek denen içme suyu şebeke borularına halen el vurulmuş değil… Bunların sayılarını daha da çoğaltabiliriz.
Bu şehir öncelikle yetkiyi şahsınıza değil, partinize verdi. Dönemin Başbakanı Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emaneti olarak sizi gördü. Yani şunu bilin ki keramet ne sizde ne de ‘organize işleri’ gayet başarıyla yürüten ekibinizde değil.
Göreve geldiğiniz günden bu yana basın büronuz tarafından gönderilen her haberi kullanan, önemsemediğiniz o Erzurum basını, size iki yıl opsiyon tanıdı. Çünkü o meşhur tecrübenizi herkes görmek istedi.
Şimdi o süre bitti. Gördüğümüz eksikleri, yanlışları yazmanın zamanı geldi. Size düşen ise en azından kendi gazetem için bunu söylüyorum, altında bir şey aramadan mercek altına alınan bu konuları hakkaniyetle inceleyip eksiklerinizi gidermenizdir.
Çünkü bizim derdimiz ne siz, ne de ekibinizdir. Siz yolcu biz ise hancıyız. Bizim derdimiz içinde yaşadığımız bu şehirdir.
Unutmayın ki sizi buraya gönderen yüce irade, elbette yapılan yanlışların hesabını soracaktır. Yapılan güzel hizmetlerin olduğu gibi yanlışların da takipçisi olacağız…
Gazeteciliğin esasen özü sadece halkı bilgilendirmek değildir. Vatandaşı bilgilendirirken aynı zamanda yanlışa da muhalefet etmektir…
Benim güzel ülkemde habere konu olan kişiyi övüyorsanız en iyi gazeteci sizsiniz ama yanlışlarını ortaya koyuyorsanız hemen bir yaftaya malzeme olursunuz.
Hiç alakanız yokken günün şartlarına göre sağcı, solcu, vatanperver, ergenekoncu ya da paralelci ilan edilirsiniz. Hatta bir adım daha ileri gidilerek, “haberi şu yaptırdı, bu yaptırdı” denir...
Bu yakıştırmalar tamamen o işi yapan kişinin hatasını kamufle etme girişimidir. Bu tür olaylar her daim var oldu. Çünkü hiç kimse eleştirilmek istemez. Güzel bir habere teşekkür etmez ama yapılan bir eleştiride yeri göğü inletir…
***
Pusula Gazetesi Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından 2015 yılında basın toplantıları ve Ramazan organizasyonlarını içeren iki ayrı ihaleyi gündeme getirdi. Milyonlarca liraya mal olan bu ihalede kalem altına alınan ama hiçbir şekilde yapılmayan onlarca iş var…
Öncelikle bir şeyin altını çizelim… Buradaki amacımız kimseyi suçlamak, yargılamak ya da hüküm vermek değildir… Gazete olarak Sayın Başkan ve ekibi ile gazeteci-siyasetçi ilişkisi dışında hiçbir ilişkimiz yoktur. Bu haberlerin altında kamuoyunu bilgilendirme dışında hiçbir gerçek de yatmamaktır.
Bu haber Erzurumlunun parasının nerelere gittiğinin vesikasıdır. Haberi yapmadan önce muhabir arkadaşlarımız defalarca Büyükşehir Belediyesi Basın Müdürlüğü ve Genel Sekreter Yardımcısı Selami Keskin’in makamına gitti. Yani cevap hakkı daha haber yapılmadan tanındı ve gerçekler kendilerine soruldu. Ama şu saate kadar hiçbir açıklama yapılmadı.
Haber aylar süren bir takip ve araştırmanın neticesinde hazırlandı. Sözleşmede vaat edilen organizasyonlar ile yapılan işe bakınca kimin kimi kandırdığını anlamadık.
Belediye mi uyduruk konser, söyleşi ve etkinlikler ile halkı kandırdı? Yoksa ‘bunları yapacağım’ diye vaat eden şirket mi belediyeyi kandırdı? Bilemedik. Eğer belediye buna bir açıklama yaparsa öğrenip size de aktaracağız.
Bu konuda ilk günlerde görüşümü belirtmiştim, bugünde aynı görüşü savunuyorum. Erzurum için bu kadar bütçeli eğlence, sosyal aktivite son derece lükstür. Zira şehirde çözüm bekleyen onlarca iş varken, esnaf can çekişirken Sayın Başkanın sanatçılarla yan yana poz verip, konser nedeni ile topladığı kalabalığa konuşma yapması, milletin parası ile tribünlere oynamak değil de nedir?
İşsizlik almış başını gitmiş. İstihdama yönelik elle tutulur bir çalışma yok. Kentsel dönüşümün adı var kendi yok. Şehrin trafiği felç, tek bir alternatif cadde açılmamış. Değiştirilecek denen içme suyu şebeke borularına halen el vurulmuş değil… Bunların sayılarını daha da çoğaltabiliriz.
Bu şehir öncelikle yetkiyi şahsınıza değil, partinize verdi. Dönemin Başbakanı Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emaneti olarak sizi gördü. Yani şunu bilin ki keramet ne sizde ne de ‘organize işleri’ gayet başarıyla yürüten ekibinizde değil.
Göreve geldiğiniz günden bu yana basın büronuz tarafından gönderilen her haberi kullanan, önemsemediğiniz o Erzurum basını, size iki yıl opsiyon tanıdı. Çünkü o meşhur tecrübenizi herkes görmek istedi.
Şimdi o süre bitti. Gördüğümüz eksikleri, yanlışları yazmanın zamanı geldi. Size düşen ise en azından kendi gazetem için bunu söylüyorum, altında bir şey aramadan mercek altına alınan bu konuları hakkaniyetle inceleyip eksiklerinizi gidermenizdir.
Çünkü bizim derdimiz ne siz, ne de ekibinizdir. Siz yolcu biz ise hancıyız. Bizim derdimiz içinde yaşadığımız bu şehirdir.
Unutmayın ki sizi buraya gönderen yüce irade, elbette yapılan yanlışların hesabını soracaktır. Yapılan güzel hizmetlerin olduğu gibi yanlışların da takipçisi olacağız…