Acı dolunca insanın yüreğine, ne eli tutuyor ne de iki kelam etmeye gönlü el veriyor.
O öyle bir günkü ne yalan dünya seni avutuyor ne de gözyaşları seni serinletiyor.
Ben dünyadaki değerli varlığımı, validemi dualarla ebediyete uğurladım.
Bundandır sizinle ayrı kalmam.
Bir kez daha Müslüman olduğum için şükrettim.
Yoksa insan nasıl kabullenir ki seni dünyaya getirenin toprağın altında yatışını. Eğer tam bir teslimiyet olmazsa nasıl kabullenir ki insan, iki saniye önce konuşup hiçbir sağlık sorunu yokken o an kuş gibi elinden kayıp gitmesini.
Eğer rabbim sabır vermese insan nasıl dayanır ki bu acıya.
Bir kez daha şükrettim Müslüman oluşuma.
Bilirim ki evlatlık bitmedi devam ediyor. Hayırlı evlat işte tam da bu saatten sonra başlıyor. Zira ‘Hayırlı evladı olanın amel defteri kapanmaz’ diyor yüce yaradan.
O ölmedi zaten aksine uyandı. Ölü olan bizleriz. Annem tıpkı babam gibi gerçek âleme, asıl evlerine gitti.
Biziz bu dünya da misafir olan. Kim bilir belki yarın belki daha da yakın bir zamanda bizde gideceğiz, asıl evlerimize öldüğümüzü sanıp uyanacağız.
Rabbim bizlere dünyada uyanma bahşetsin… Ki asıl alemde artık imtihanımız bitmiş sınav kağıtlarımız elimizden alınmış olacak.
Uyanmak için en büyük fırsat mübarek Ramazan.
Bu Ramazan gelin kimsenin kalbini kırmayalım. 16 saat aç kaldığımız için bu ayın feyzini bir kenara bırakıp kavgaya tutuşmayalım.
Camide saf, fırında sıra kavgasına girmeyelim.
Gelin bu Ramazan sadece Allaha kul, nefsimize gem vuralım.
Gelin bu Ramazan ibadet edip kimsesizlerin kimsesi olalım.
Gelin bu Ramazan Allah’tan af ve mağfiret dileyelim.
Gelin bu Ramazan sanki son Ramazanımız gibi hareket edip, ahiret için çalışalım.
Gelin bu Ramazan’ı Ramazan gibi eda edelim.
O öyle bir günkü ne yalan dünya seni avutuyor ne de gözyaşları seni serinletiyor.
Ben dünyadaki değerli varlığımı, validemi dualarla ebediyete uğurladım.
Bundandır sizinle ayrı kalmam.
Bir kez daha Müslüman olduğum için şükrettim.
Yoksa insan nasıl kabullenir ki seni dünyaya getirenin toprağın altında yatışını. Eğer tam bir teslimiyet olmazsa nasıl kabullenir ki insan, iki saniye önce konuşup hiçbir sağlık sorunu yokken o an kuş gibi elinden kayıp gitmesini.
Eğer rabbim sabır vermese insan nasıl dayanır ki bu acıya.
Bir kez daha şükrettim Müslüman oluşuma.
Bilirim ki evlatlık bitmedi devam ediyor. Hayırlı evlat işte tam da bu saatten sonra başlıyor. Zira ‘Hayırlı evladı olanın amel defteri kapanmaz’ diyor yüce yaradan.
O ölmedi zaten aksine uyandı. Ölü olan bizleriz. Annem tıpkı babam gibi gerçek âleme, asıl evlerine gitti.
Biziz bu dünya da misafir olan. Kim bilir belki yarın belki daha da yakın bir zamanda bizde gideceğiz, asıl evlerimize öldüğümüzü sanıp uyanacağız.
Rabbim bizlere dünyada uyanma bahşetsin… Ki asıl alemde artık imtihanımız bitmiş sınav kağıtlarımız elimizden alınmış olacak.
Uyanmak için en büyük fırsat mübarek Ramazan.
Bu Ramazan gelin kimsenin kalbini kırmayalım. 16 saat aç kaldığımız için bu ayın feyzini bir kenara bırakıp kavgaya tutuşmayalım.
Camide saf, fırında sıra kavgasına girmeyelim.
Gelin bu Ramazan sadece Allaha kul, nefsimize gem vuralım.
Gelin bu Ramazan ibadet edip kimsesizlerin kimsesi olalım.
Gelin bu Ramazan Allah’tan af ve mağfiret dileyelim.
Gelin bu Ramazan sanki son Ramazanımız gibi hareket edip, ahiret için çalışalım.
Gelin bu Ramazan’ı Ramazan gibi eda edelim.