15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye’ye örnek olarak meydanlarda nöbete başlayan Erzurum’da kadınlar ön safta. 93 Harbi’nde Rus askerinin üzerine baltasıyla koşan Nene Hatun’un torunları ellerinde bayraklarıyla demokrasiye sahip çıkmanın amacında.
‘Vatan için nöbetteyiz’, ‘Çanakkale ruhu ölmedi’ diyerek sabahın ilk ışıklarına kadar kent meydanını dolduran kadınlar, Türkiye’nin artık geriye gitmesine müsaade etmeyeceklerini ifade ediyor.
Çoluk, çocuk 7’den 70’e erkeklerle birlikte demokrasi nöbetinde aynı safta yer alan kadınlar, bugünlerin birlik ve beraberlik içerisinde atlatılacağına inanıyor.
Röp: Halime DURMUŞ
Türkiye, 15 Temmuz akşamı televizyonlara yansıyan Boğaz Köprüsü’ndeki asker görüntüsüyle büyük bir şok yaşadı. Ardından yaşanan gelişmeler ve kısa sürede püskürtülen darbe girişiminden geriye Erzurum’un başlattığı ve kısa sürede ülke geneline yayılan ‘Demokrasi nöbetleri’ kaldı. Tarih boyunca söz konusu vatan olduğu vakit hiç durmadan ileri çıkan Erzurum, püskürtülen darbe girişimine de ilk tepki koyan kent oldu. Bunda da yaşlısından gencine kadınlar ön plana çıktı. Gündüz saatlerinde evlerinde ya da işlerinde olan kadınlar, akşam saat 21.00’dan sonra bayraklarla Erzurum cadde ve meydanlarına akın etti. Demokrasi nöbetinde erkeklerle aynı safta yer alan kadınlarla yaşananları konuştuk.
‘Vatan için nöbetteyiz’ diyen kadınlar, 15 Temmuz gecesi ekranlarda büyük bir şaşkınlık içerisinde izledikleri darbe girişimini ve meydanlardaki nöbetlerini önemsiyor. Darbenin olduğu gece ağladıklarını söyleyen kadınlar, bugünlerin de birlik ve beraberlik içerisinde atlatılacağına inanıyor. “En kötü demokrasi bile darbeden iyidir” diyen Erzurum kadını, “Nene Hatun’un torunları olarak bu vatana, bu topraklara sahip çıkacağız” diyor.
15 Temmuz gecesi başlayan ve günlerdir devam eden ‘Demokrasi Nöbeti’ndeki kadınlarla yaşananları konuştuk. Sorularımıza ilk cevap veren Sevgi Yüce oldu. Yakınlarıyla birlikte elinde bayrağıyla nöbet tutan Sevgi Yüce, darbe girişimini televizyon ekranlarında öğrenince ağladığını aktardı. Yüce, kadınların demokrasiye ve ülkeye sahip çıkmasından da gurur duyduğunu söyledi.
Bu milleti kimse yıkamaz
Darbe girişimi sonrası başta Erzurum olmak üzere yurdun dört bir yanından insanların meydanlara akın etmesinden duygulandığını ifade eden Sevgi Yüce, “Bu milletin ayaklarının altını öpesim geldi. Bu millette bu irade, bu güç, bu vatan sevgisi oldukça bu milleti kimse yıkamaz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sokağa çıkın çağrısı yapmasaydı da sokağa çıkardım, çünkü artık halk eski halk değil, kendisine ne kadar da diktatör deseler de bu devrin özgürlüklerini ardına kadar aralayan bir lider, onun için toplum zaten bu özgürlüğü hissediyor. O zaten demeseydi de biz onun için ve millet için sokağa dökülürdük. Ben bir Türk olarak hem vatandaşımızla hem de cumhurbaşkanımızla gurur duydum” diyerek duygularını ifade etti.
Tekirdağ’dan düğüne gelmiş
Meydanda gezinirken Tekirdağ’dan Erzurum’a düğüne gelen Fikriye Arslan’la tanışıyoruz. Sorularımıza kısa cevaplar veren Fikriye Arslan, “Ben Tekirdağ’dan düğün için Erzurum’a geldim. Gündüzleri başka ziyaretler yapıyoruz akşamları meydanlardayız. Bu davada biz baştan beri beraberiz. Cumhurbaşkanımızı sonuna kadar destekliyoruz. Memleketimde olmasam da demokrasi nöbetimi tutarım. Vatanımızı kimseye vermeyiz” diyor.
Tatil dönüşü darbe şoku
Darbe girişimi sırasında Atatürk Havalimanı’nda olduğunu söyleyen Yeliz Arslan ise çok korktuğunu ifade ediyor. Havalimanından çıkamayacağını düşündüğünü belirten Yeliz Arslan’ın o geceki duyguları ise şöyle:
Ben darbe girişimi yapıldığı sırada Atatürk Havalimanı’ndaydım. O anları yaşadım ve çok korktum. O an öleceğimi ve oradan çıkamayacağımı düşündüm. İnsanlar çok endişeliydi ve çok korkmuşlardı. Hepimiz o hava limanından çıkamayacağımız düşündük. Halk gelmeseydi biz o gün oradan çıkamazdık. Bu açıdan insanların sokakta olmasını ve bu nöbeti tutmasını çok önemsiyorum. O yüzden ben de buradayım bu nöbeti tutmaya da devam edeceğim.
Vatan için buradayız
Demokrasi meydanının başka bir kadın nöbetçisi Hamiyet Girgin ise Türk milletiyle gurur duyduğunu ifade ediyor. “Allah bir kez daha o kötü günü yaşatmaz inşallah bizlere” diyen Hamiyet Girgin, “Allah’ın izniyle bu günleri birlik ve beraberlik içerisinde atlatacağız. Vatan için buradayız. Allah cumhurbaşkanımıza ve devletimize zeval vermesin inşallah” diyerek temennisini dile getiriyor.
Nöbete devam
Düğün hazırlıklarını yapan Özgür Teke ise sorularımıza ‘Vatan için buradayım’ cevabını veriyor. Darbenin her türlüsüne karşı olduğunu ifade eden Özgür Hanım, “En kötü demokrasi bile darbeden iyidir diye düşünenlerdenim. Ülkemle ve milletimle gurur duydum. Birliğimizin ve beraberliğimizin bozulmaması için demokrasi nöbetimi tutmaya devam edeceğim” diyerek kararlılığını dile getiriyor.
10 gündür meydanlarda
2 oğluyla birlikte Yakutiye Kent Meydanı’nda demokrasi nöbetini sürdüren Yadigar Aydemir ise “10 gündür buradayım. Vatanım ve milletim için nöbetimi tutmaya devam edeceğim. Bu vatan kolay kazanılmadı çocuğum, o yüzden canım feda. Elbette vatanım için bu nöbeti tutmaya devam edeceğim.
Nene Hatun’un torunuyuz
Nene Hatun’un tarihteki etkisini hatırlatan Ferda Ballı ise “Bir Nene Hatun torunu olarak şehitlerimiz için vatan toprağı için buradayım. Bütün Türkiye olarak Tayyip Erdoğan’ın arkasındayız” cevabını verirken Name Kaçtıoğlu, “Her ne olursa olsun ülkemizi hainlere vermeyiz. Bu nöbeti çoluk çocuk tutmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın meydanlara çıkın dediği andan beri buralardayız. İkinci bir emre kadar da nöbetimi tutmaya devam edeceğiz. Biz bir olursak bu ülkeyi hiçbir şekilde zapt edemezler” diyor.
Nöbet gururu
Yakutiye Kent Meydanı’nda 10 gündür nöbette olduğunu söyleyen Hatice Kaçtıoğlu “Vatan için bu nöbeti tutmaya devam etmeliyiz. Bu bizim boynumuzun borcu. Biz bu vatan için ölüme de hazırız” derken, Hatice Tohumcu, “Vatanım ve milli irade için 10 gündür buradayım. Ülkemle gurur duyuyorum. Vatan nöbetimi gururla tutuyorum” diyerek duygularını dile getiriyor.
Demokrasi nöbetlerinde ‘Çanakkale ruhunun ölmediğini gördüklerini ifade eden Gülsem Çevik ise “İlk günden beri vatanımı bekliyorum burada. Cumhurbaşkanımız tamam diyene kadar da buradayız. Bu olay sonucunda Çanakkale ruhunun ölmediğini gördük. Türkiye’de yeni bir ruh uyandı. Bu bizler için çok gurur verici. Biz vatanına ve milletine çok bağlı bir toplumuz. Ve dünya Türkiye’ye dokunulamayacağını gördü” diye anlatıyor.
‘Vatan için nöbetteyiz’, ‘Çanakkale ruhu ölmedi’ diyerek sabahın ilk ışıklarına kadar kent meydanını dolduran kadınlar, Türkiye’nin artık geriye gitmesine müsaade etmeyeceklerini ifade ediyor.
Çoluk, çocuk 7’den 70’e erkeklerle birlikte demokrasi nöbetinde aynı safta yer alan kadınlar, bugünlerin birlik ve beraberlik içerisinde atlatılacağına inanıyor.
Röp: Halime DURMUŞ
Türkiye, 15 Temmuz akşamı televizyonlara yansıyan Boğaz Köprüsü’ndeki asker görüntüsüyle büyük bir şok yaşadı. Ardından yaşanan gelişmeler ve kısa sürede püskürtülen darbe girişiminden geriye Erzurum’un başlattığı ve kısa sürede ülke geneline yayılan ‘Demokrasi nöbetleri’ kaldı. Tarih boyunca söz konusu vatan olduğu vakit hiç durmadan ileri çıkan Erzurum, püskürtülen darbe girişimine de ilk tepki koyan kent oldu. Bunda da yaşlısından gencine kadınlar ön plana çıktı. Gündüz saatlerinde evlerinde ya da işlerinde olan kadınlar, akşam saat 21.00’dan sonra bayraklarla Erzurum cadde ve meydanlarına akın etti. Demokrasi nöbetinde erkeklerle aynı safta yer alan kadınlarla yaşananları konuştuk.
‘Vatan için nöbetteyiz’ diyen kadınlar, 15 Temmuz gecesi ekranlarda büyük bir şaşkınlık içerisinde izledikleri darbe girişimini ve meydanlardaki nöbetlerini önemsiyor. Darbenin olduğu gece ağladıklarını söyleyen kadınlar, bugünlerin de birlik ve beraberlik içerisinde atlatılacağına inanıyor. “En kötü demokrasi bile darbeden iyidir” diyen Erzurum kadını, “Nene Hatun’un torunları olarak bu vatana, bu topraklara sahip çıkacağız” diyor.
15 Temmuz gecesi başlayan ve günlerdir devam eden ‘Demokrasi Nöbeti’ndeki kadınlarla yaşananları konuştuk. Sorularımıza ilk cevap veren Sevgi Yüce oldu. Yakınlarıyla birlikte elinde bayrağıyla nöbet tutan Sevgi Yüce, darbe girişimini televizyon ekranlarında öğrenince ağladığını aktardı. Yüce, kadınların demokrasiye ve ülkeye sahip çıkmasından da gurur duyduğunu söyledi.
Bu milleti kimse yıkamaz
Darbe girişimi sonrası başta Erzurum olmak üzere yurdun dört bir yanından insanların meydanlara akın etmesinden duygulandığını ifade eden Sevgi Yüce, “Bu milletin ayaklarının altını öpesim geldi. Bu millette bu irade, bu güç, bu vatan sevgisi oldukça bu milleti kimse yıkamaz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sokağa çıkın çağrısı yapmasaydı da sokağa çıkardım, çünkü artık halk eski halk değil, kendisine ne kadar da diktatör deseler de bu devrin özgürlüklerini ardına kadar aralayan bir lider, onun için toplum zaten bu özgürlüğü hissediyor. O zaten demeseydi de biz onun için ve millet için sokağa dökülürdük. Ben bir Türk olarak hem vatandaşımızla hem de cumhurbaşkanımızla gurur duydum” diyerek duygularını ifade etti.
Tekirdağ’dan düğüne gelmiş
Meydanda gezinirken Tekirdağ’dan Erzurum’a düğüne gelen Fikriye Arslan’la tanışıyoruz. Sorularımıza kısa cevaplar veren Fikriye Arslan, “Ben Tekirdağ’dan düğün için Erzurum’a geldim. Gündüzleri başka ziyaretler yapıyoruz akşamları meydanlardayız. Bu davada biz baştan beri beraberiz. Cumhurbaşkanımızı sonuna kadar destekliyoruz. Memleketimde olmasam da demokrasi nöbetimi tutarım. Vatanımızı kimseye vermeyiz” diyor.
Tatil dönüşü darbe şoku
Darbe girişimi sırasında Atatürk Havalimanı’nda olduğunu söyleyen Yeliz Arslan ise çok korktuğunu ifade ediyor. Havalimanından çıkamayacağını düşündüğünü belirten Yeliz Arslan’ın o geceki duyguları ise şöyle:
Ben darbe girişimi yapıldığı sırada Atatürk Havalimanı’ndaydım. O anları yaşadım ve çok korktum. O an öleceğimi ve oradan çıkamayacağımı düşündüm. İnsanlar çok endişeliydi ve çok korkmuşlardı. Hepimiz o hava limanından çıkamayacağımız düşündük. Halk gelmeseydi biz o gün oradan çıkamazdık. Bu açıdan insanların sokakta olmasını ve bu nöbeti tutmasını çok önemsiyorum. O yüzden ben de buradayım bu nöbeti tutmaya da devam edeceğim.
Vatan için buradayız
Demokrasi meydanının başka bir kadın nöbetçisi Hamiyet Girgin ise Türk milletiyle gurur duyduğunu ifade ediyor. “Allah bir kez daha o kötü günü yaşatmaz inşallah bizlere” diyen Hamiyet Girgin, “Allah’ın izniyle bu günleri birlik ve beraberlik içerisinde atlatacağız. Vatan için buradayız. Allah cumhurbaşkanımıza ve devletimize zeval vermesin inşallah” diyerek temennisini dile getiriyor.
Nöbete devam
Düğün hazırlıklarını yapan Özgür Teke ise sorularımıza ‘Vatan için buradayım’ cevabını veriyor. Darbenin her türlüsüne karşı olduğunu ifade eden Özgür Hanım, “En kötü demokrasi bile darbeden iyidir diye düşünenlerdenim. Ülkemle ve milletimle gurur duydum. Birliğimizin ve beraberliğimizin bozulmaması için demokrasi nöbetimi tutmaya devam edeceğim” diyerek kararlılığını dile getiriyor.
10 gündür meydanlarda
2 oğluyla birlikte Yakutiye Kent Meydanı’nda demokrasi nöbetini sürdüren Yadigar Aydemir ise “10 gündür buradayım. Vatanım ve milletim için nöbetimi tutmaya devam edeceğim. Bu vatan kolay kazanılmadı çocuğum, o yüzden canım feda. Elbette vatanım için bu nöbeti tutmaya devam edeceğim.
Nene Hatun’un torunuyuz
Nene Hatun’un tarihteki etkisini hatırlatan Ferda Ballı ise “Bir Nene Hatun torunu olarak şehitlerimiz için vatan toprağı için buradayım. Bütün Türkiye olarak Tayyip Erdoğan’ın arkasındayız” cevabını verirken Name Kaçtıoğlu, “Her ne olursa olsun ülkemizi hainlere vermeyiz. Bu nöbeti çoluk çocuk tutmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın meydanlara çıkın dediği andan beri buralardayız. İkinci bir emre kadar da nöbetimi tutmaya devam edeceğiz. Biz bir olursak bu ülkeyi hiçbir şekilde zapt edemezler” diyor.
Nöbet gururu
Yakutiye Kent Meydanı’nda 10 gündür nöbette olduğunu söyleyen Hatice Kaçtıoğlu “Vatan için bu nöbeti tutmaya devam etmeliyiz. Bu bizim boynumuzun borcu. Biz bu vatan için ölüme de hazırız” derken, Hatice Tohumcu, “Vatanım ve milli irade için 10 gündür buradayım. Ülkemle gurur duyuyorum. Vatan nöbetimi gururla tutuyorum” diyerek duygularını dile getiriyor.
Demokrasi nöbetlerinde ‘Çanakkale ruhunun ölmediğini gördüklerini ifade eden Gülsem Çevik ise “İlk günden beri vatanımı bekliyorum burada. Cumhurbaşkanımız tamam diyene kadar da buradayız. Bu olay sonucunda Çanakkale ruhunun ölmediğini gördük. Türkiye’de yeni bir ruh uyandı. Bu bizler için çok gurur verici. Biz vatanına ve milletine çok bağlı bir toplumuz. Ve dünya Türkiye’ye dokunulamayacağını gördü” diye anlatıyor.