FETÖ’ye yönelik operasyonlar sürdürüldükçe örgütün tüm pislikleri tek tek ortalığa dökülüyor. Örgüt içi evlenmemi istersiniz hadisleri Gülen’e göre yorumlayıp onun Mehdi olduğunu kabul edenler mi?
Yıllarca örgütte kalanların ekranlardan anlattıkları karşısında adeta kanımız donuyor. Örgüt liderinin devleti ele geçirme planlarını Türkiye’de yaşadığı yıllarda yapmaya başladığı, hatta bunu gayet açıkça söylediğini kendi sesinden o yıllarda çekilen görüntülerden izledik.
Bu örgüt bir anda kurulmadığı gibi bir anda yerle bir edilmesi de mümkün gözükmüyor. Ciddi, derin çalışmalarla yıllarca sürecek bir mücadele bekliyor ülkemizi.
Vatandaş bir yandan gelecek tehditlere karşı ülkeyi korumak için nöbetlerde yorulurken, diğer yandan ‘acaba yanımdaki arkadaşım da mı paralel’ endişesi yaşıyor.Birde kim kimi sevmiyor ise ‘paralel yaftası’ yapıştırması ayrı bir garabet.
İyi bir din eğitimi alsın, ahlaklı nesiller yetişsin, üniversite okuyarak hayata atılsın diye bu örgütün emrine verilen çocukların ne hale getirildiğini gördük. Peki ya yurt dışında ki bu örgütün okullarında öğretmen olan bekâr gençlerin başına ne geldiğini biliyor musunuz?
Sistem şöyle işlemiş; Dünya’nın dört bir yanına gidip eğitim veren kadın-erkek bekar öğretmenler muta nikahı adı altında evlendirilmiş. Bu öyle formalite bir evlilikte kalmamış. Bildiğiniz evlilik sistemi işletilmiş. Bir ev içinde yıllarca evli kalınmış. Bekâr olarak o ülkeye giden bayan öğretmenler, her ne kadar kimliğinde bekâr yazsa da esasen artık dul bir kadın olarak yurda dönmüş. Ve en kötüsü de ailelerin bu durumdan haberinin dahi olmaması. Ne yazık ki bu tür olaya karışan sayısız bayan öğretmen var. İnsan sormadan edemiyor, be anacım bu adama inanıp hizmet ederken hiç mi İslam ne diyor diye merak etmedin?
Dedim ya operasyonlar sürdükçe, kazdıkça pislik çıkıyor. Bu anlattığım örgütün kendi elemanlarına yaptığı, hain emelleri gerçekleşseydi varın bizlere neler yaparlardı gerisini siz düşünün.
15 Temmuz’dan beri devletin tüm kurumları didik didik edildi ve sayısız gözaltılar, görevden el çektirmeler yaşandı, yaşanmaya da devam edecek. Belki zaman ilerledikçe anlaşılacak ama şu durumda elbette yaşın yanından kuruda yanıyordur.
Bu nedenle yargı bunları ayıklayana kadar biz vatandaşlara düşen süreci sessiz bir şekilde izleyip, kimsenin günahına girmeden o paralel bu FETÖ’cu demeden beklemektir.
Tabi eğer emin ve şahit olduğunuz, elinizde bir şekilde belge varsa hiç beklemeden yetkili kurumlara ihbarda bulunmakta vatandaşlık görevidir.
Türkiye gerçekten zor şartlardan ve dönemlerden geçiyor. Bu badireyi atlamak için birlik ve beraberlikten vazgeçmeden, yalan iftira değil gerçeklere yaslanıp devletin bu beladan kurtulması için elimizden geleni yapmamız lazım. Karşı karşıya kaldığımız vaka öyle sıradan bir vaka değil…
Yıllarca örgütte kalanların ekranlardan anlattıkları karşısında adeta kanımız donuyor. Örgüt liderinin devleti ele geçirme planlarını Türkiye’de yaşadığı yıllarda yapmaya başladığı, hatta bunu gayet açıkça söylediğini kendi sesinden o yıllarda çekilen görüntülerden izledik.
Bu örgüt bir anda kurulmadığı gibi bir anda yerle bir edilmesi de mümkün gözükmüyor. Ciddi, derin çalışmalarla yıllarca sürecek bir mücadele bekliyor ülkemizi.
Vatandaş bir yandan gelecek tehditlere karşı ülkeyi korumak için nöbetlerde yorulurken, diğer yandan ‘acaba yanımdaki arkadaşım da mı paralel’ endişesi yaşıyor.Birde kim kimi sevmiyor ise ‘paralel yaftası’ yapıştırması ayrı bir garabet.
İyi bir din eğitimi alsın, ahlaklı nesiller yetişsin, üniversite okuyarak hayata atılsın diye bu örgütün emrine verilen çocukların ne hale getirildiğini gördük. Peki ya yurt dışında ki bu örgütün okullarında öğretmen olan bekâr gençlerin başına ne geldiğini biliyor musunuz?
Sistem şöyle işlemiş; Dünya’nın dört bir yanına gidip eğitim veren kadın-erkek bekar öğretmenler muta nikahı adı altında evlendirilmiş. Bu öyle formalite bir evlilikte kalmamış. Bildiğiniz evlilik sistemi işletilmiş. Bir ev içinde yıllarca evli kalınmış. Bekâr olarak o ülkeye giden bayan öğretmenler, her ne kadar kimliğinde bekâr yazsa da esasen artık dul bir kadın olarak yurda dönmüş. Ve en kötüsü de ailelerin bu durumdan haberinin dahi olmaması. Ne yazık ki bu tür olaya karışan sayısız bayan öğretmen var. İnsan sormadan edemiyor, be anacım bu adama inanıp hizmet ederken hiç mi İslam ne diyor diye merak etmedin?
Dedim ya operasyonlar sürdükçe, kazdıkça pislik çıkıyor. Bu anlattığım örgütün kendi elemanlarına yaptığı, hain emelleri gerçekleşseydi varın bizlere neler yaparlardı gerisini siz düşünün.
15 Temmuz’dan beri devletin tüm kurumları didik didik edildi ve sayısız gözaltılar, görevden el çektirmeler yaşandı, yaşanmaya da devam edecek. Belki zaman ilerledikçe anlaşılacak ama şu durumda elbette yaşın yanından kuruda yanıyordur.
Bu nedenle yargı bunları ayıklayana kadar biz vatandaşlara düşen süreci sessiz bir şekilde izleyip, kimsenin günahına girmeden o paralel bu FETÖ’cu demeden beklemektir.
Tabi eğer emin ve şahit olduğunuz, elinizde bir şekilde belge varsa hiç beklemeden yetkili kurumlara ihbarda bulunmakta vatandaşlık görevidir.
Türkiye gerçekten zor şartlardan ve dönemlerden geçiyor. Bu badireyi atlamak için birlik ve beraberlikten vazgeçmeden, yalan iftira değil gerçeklere yaslanıp devletin bu beladan kurtulması için elimizden geleni yapmamız lazım. Karşı karşıya kaldığımız vaka öyle sıradan bir vaka değil…