Bir Üniversite düşünün ki ulu önderin ismini taşısın.
Bir Üniversite düşünün ki Türkiye’nin sayılı Üniversitelerinden birisi olsun.
Bir Üniversite düşünün ki Üniversite kuran Üniversite olarak nam salsın.
Yine bir Üniversite düşünün ki bugün dahi ülkeye hizmette bulunan çok sayıda Bakan, Milletvekili, üst düzey bürokrat ve ilim adamı yetiştirmişliği bulunsun.
Öyle bir Üniversite düşünün ki açılışı renkli olsun, kırk gün kırk gece konuşulsun, ve o açılışa illa ki devlet erkanı iştirak etmeyi kendinde hak bulsun.
Ve yine bir Üniversite düşünün ki orada rektörü de, dekanı da, öğretim üyesi de, personeli ve de öğrencisi de olsa, gurur duysun.
İşte biz böyle bir Üniversite biliyoruz.
O istisna Üniversite’nin adı Atatürk Üniversitesi’dir!
***
Ve fakat!
O Atatürk Üniversitesi son yıllarda beyin göçü ile anılıyor.
Çoğu başarılı, ülke çapında nam salmış akademik personelini birer birer kaybediyor görünüyor.
Sıralamada sürekli geride kaldığı gözleniyor.
Nitelik ve nicelik bakımından irtifa kaybından söz ediliyor.
Üstüne üstlük, artık açılışları dahi son derece sönük geçiyor!
O yüzdendir ki bütün bunlar o Üniversite’ye, Atatürk Üniversitesi’ne hiç ama hiç yakışmıyor.
***
İşte size Atatürk Üniversitesi’ni son yıllarda yaşadığı talihsizlikler sebebiyle ‘sıradalan’laştıran en çarpıcı örnek.
2014-2015 eğitim ve öğretim yılı açılışı.
Yer Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi.
Neredeyse 30 yıldır sürekli açılış törenlerinin gerçekleştiği mekan.
Koskoca Üniversite’nin açılışı yapılıyor, Cumhurbaşkanı yok.
Başbakan desen o da yok.
Hadi Cumhurbaşkanı, Başbakan yok, bir tane devletin bakanı da mı olmaz?
Evet, ilaç için açılışta bir Bakan dahi yok.
Bakanı bırak, herhangi bir milletvekili de açılışta yok.
Milletvekili filan da yoksa herhalde Vali veya Büyükşehir Belediye Başkanları illa ki ordadırlar diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Çünki onlardan da hiç kimse yok.
Bıraktık Büyükşehir başkanın, bir ilçe belediye başkanı bile o törende bulunmuyor.
Ya kim bulunuyor, sadece bir Vali Yardımcısı!
Evet, yanlış duymadınız!
2014-2015 eğitim ve öğretim yılı açılış töreni ancak o günki Vali yardımcısı Abdurrahman İçyar’ın katılımı ile gerçekleşebiliyor.
Ve bu, yarım asırı çoktan aşmış bir Üniversite’de yaşanan ‘ilk’lerden oluyor!
***
Neredeyse 30 yıla yakındır sahadayım ve en az 20 defa Üniversite açılış törenini izlemiş biri olarak ben bunu notlarımın arasında tutuyorum.
Üniversite adına kırık not olarak düşünüyorum bunu.
Sanırım ilk defa bir açılışta yaşanan siliklik son zamanlarda Atatürk Üniversitesi’nin siyasallaşmasından kaynaklıydı.
En azından o sıralar rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak’ın adı milletvekili adayları arasında sıklıkla dile getiriliyordu.
Açıkçası sevili saygıdeğer hocam Hikmet beyin de rektörlük sonrası kariyerini vekillikle perçinlemek istediği de aslında çok sır değildi.
Bu konudaki rahatsızlığımı daha adayken mevcut çiçeği burnundaki rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı hocama da ilettim.
Kendisi de bu durumdan hoşnut olmadığını ifade etti.
Artık top o’nda.
En azından yeni eğitim ve öğretim açılışı sıradan müzik şölenleri ile sınırlanmaz, yüksek protokol katılımlı iz bıraka güzel bir açılışa imza atarak bu kırık notun düzeltilmesini, aynı talihsizliğin bir daha tekrarlanmamasını sağlar.
Başarı dileklerimi buradan da ilettiğim titizliğini de bildiğim Ömer hocamın cicim aylarını tamamlamasını bu küçük hatırlatmam gibi buna benzer konulara da konsantre olmasını istiyor ve bekliyoruz.