Röportaj: Onur SAĞSÖZ
Erzurumlu Gökhan Seven, Paralimpik Bilek Güreş’inde 10 Türkiye, 4 Dünya, 5 Avrupa, 2 kez de Asya Şampiyonu oldu. Dünyanın bileğini bükemediği Seven, Erzurum’da ilgi görmeyince İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin transfer teklifini kabul etti. Rusya peşine düştü, “Ay yıldızımı bırakmam” dedi.
Birinci sayfadaki spotta yazdım; Türkiye, Avrupa, Asya… Ardından Dünya, hem de defalarca… Artık kazandığı madalyaların sayısını o bile bilmiyor. Şampiyon olmadığı bir tek Afrika kıtası kaldı. Ha şampiyona düzenlense oradan da kesin altını alır gelir. Geçen yıl Malezya’da Dünya Şampiyonu olduktan sonra haberini yapmıştım o zaman da dertliydi, “Abi şampiyon oldum kimse yüzüme bakmıyor” demişti. Düşünün; yüzlerce sporcunun arasında Dünya Şampiyonu oluyorsunuz, Türk Bayrağı gönderde ve fonda İstiklal Marşı… Gururlusunuz. Ülkenize, doğup büyüdüğünüz şehre geliyorsunuz. Havalimanında, “tebrik ederiz” diyen bir yetkili mi olmaz. Burası Erzurum ise olmaz… Olmadı da zaten. Üç gün önce Bulgaristan’da yine Dünya Şampiyonu oldu, havalimanında kardeşleri ve birkaç arkadaşı karşıladı Gökhan’ı… Onlar bağırlarına bastı, onlar tebrik etti. Bir de Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenlioğlu, facebook sayfasından ‘Tebrikler şampiyon’ dedi. Trajikomik değil mi?
Sohbet sırasında demez mi, “Abi yine bir gün Dünya Şampiyonu olmuşum, havalimanından servisle eve gittim…” Espri yapıyor sandım. Baktım ki yok, çok ciddi. O an kelimeler kifayetsizdi. Ne diyeceğimi bilemedim. Salih Tekin’e anlattım sohbeti, “Bana başlık bul” dedim. Bu sırada Sevda Güneş İncesu imdadıma yetişti, “Bileğini biz büktük” dedi. Başlık her şeyi anlatıyor zaten… Bir dünya, tekerlekli sandalyesi üzerindeki Gökhan’ın bileğini bükmeye çalıştı, başaramadı. Ama biz kolayca devirdik. Sadece onu değil, onun gibi nice sporcuları daha şampiyon olmadan devirdik. Onun bu halini gören sporcu da heves mi kalır, iştah mı? Alın işte; kıymetini bilemediğimiz Gökhan’a İstanbul Büyükşehir Belediyesi sahip çıktı… Milyon dolar mı veriyorlar Gökhan’a? Hayır. Vitaminlerini karşılıyorlar, yol masraflarını ödüyorlar hepsi bu. Biz bunu bile yapamadık. Uzatmayayım. Söylenecek, yazılacak çok şey var aslında. Gerisini Gökhan’dan dinleyelim.
[caption id="attachment_50604" align="alignright" width="309"] Türkün gücünü dünyaya gösteren Gökhan Seven, katıldığı son şampiyonada yine altın madalya kazandı.[/caption]
Nasıl engelli oldun?
9 aylıkken ateşli bir hastalık geçirmişim. O zamandan beri tekerli sandalye ile yaşıyorum. Yürümenin ne olduğunu bilmediğim için tekerlekli sandalye benim için hiçbir zaman sorun olmadı. Yani çok fazla yürüme arzusu olmadı içimde. Bütün işlerimi tekerlekli sandalye ile hallettim. (Tekerlekli sandalyesini gösteriyor) Bunlar benim ayaklarım.
Bir kez daha şampiyon oldun. Bulgaristan’daki şampiyona nasıl geçti?
(Gülüyor) Donduk, çok soğuktu. Erzurumluyum ama orası daha soğuktu. Kayak merkezinin yakınlarında bir yerde Blagoevgrat kentine gittik. 14 sporcu katıldık, iki de antrenörümüz vardı. 53 ülkeden 1200’e yakın sporcu vardı. İyi mücadele ettik. Çok şükür bir kez daha Dünya Şampiyonu oldum.
Daha önce de haber yapmıştık. Bir yıl önce yine Dünya Şampiyonu olmuştun. Bir yılda ne değişti?
Abi ne değişecek? Ne hikmetse Erzurum'da kimseden destek görmüyorum. Başarılı olunca bütün kulüpler sizinle çalışmak istiyor. Şampiyona için Azerbaycan'a gitmiştim. Orada İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden bir yetkili geldi ve 'bizim için yarış' dedi. Ben de kabul etmek durumunda kaldım. Bu yıl onlar adına yarışıyorum. Ben doğup büyüdüğüm bu şehre onlarca madalya kazandırdım. Ama öyle gün oldu ki şampiyonadan servisle evime döndüm. Şampiyon olduk ne kimse karşıladı, ne tebrik etti. Bu nedenle kırgınım.
[caption id="attachment_50605" align="alignleft" width="486"] Kayak yolu üzerindeki Maksimum Spor Salonunda her gün düzenli antrenman yapan Gökhan Seven, başarının sırrının disiplinli çalışmak olduğunu söyledi.[/caption]
Türkiye bilek güreşine çok ilgisiz değil mi?
Biz ülkemize hizmet ediyoruz. Şampiyonalarda tek derdimiz Türk Bayrağını göndere çektirmek ve İstiklal Marşı'nı okutmak. Fakat takdir edersiniz ki bu spor hayatının sürekliliği olabilmesi için bir desteğin olması gerekiyor. Benim yurt dışında yabancı ülkelerde çok sporcu arkadaşım var. Konuşuyorum, görüyorum inanılmaz destekler alıyorlar. Ülkeleri destek oluyor. Evet, bizim ülkemizde veriyor ama bilek güreşi branşında onlardan çok geriyiz. Bu branşa yeterli ilgi gösterilmiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi destek oluyor mu?
Erzurum'da görmediğim ilgi ve desteği İstanbul Büyükşehir Belediyesi sağladı. Salondaki vitaminlerimizi, gıdalarımızın ücretini, yol masraflarımızı, kıyafetlerimizi karşılıyor. Biz zaten çok bir şey istemiyoruz. Ayrıca Avrupa ve Dünya şampiyonalarında derece almamız halinde belediye meclisinin belirlediği bazı ödüller veriyorlar. Ama Erzurum’da kimse yüzümüze bakmıyor. (Bir an yüzü düştü) Rusya'dan bile teklif aldım. 'Rusya adına yarışır mısın?' diye teklifte bulundular ama kabul etmedim. Bak işte üç önce Bulgaristan'da dünya şampiyonu oldum. Kimse arayıp sormadı. Ne bir tebrik, ne bir teşekkür. Havalimanında kardeşlerim ve arkadaşlarım karşıladı.
[caption id="attachment_50608" align="alignright" width="484"] Gökhan Seven kendi çalışmalarından arta kalan zamanlarda sporcu yetiştiriyor. Öğrencilerinden birisi de 19 yaşındaki spastik engelli Hakan Temel. Spora başladıktan sonra davranışlarında gözle görülür bir gelişme olan Hakan'ın hedefi de milli olmak...[/caption]
Nasıl bir destek istiyorsun?
Benim bir yığın projem var. Hepsinin Erzurum'da hayat bulmasını istiyorum. Çünkü ben buralıyım. En büyük hayalim Erzurum’a bedensel engelliler spor okulu kurmak. Sağlıklı insanlar ve bedensel engellilerin bir arada çalıştığı bir spor kompleksi düşünün. Bu projenin gerçekleşmesi için uygun bir yere ihtiyacım var. Böyle bir şeyin gerçekleşmesiyle söz veriyorum, ben Erzurum’dan benim gibi birçok şampiyon çıkarırım. Daha geçen yıl üç öğrencim 1300 sporcu arasında ilk dördün içine girdiler. Ki bunları kısıtlı imkânlar içinde başardık. Daha çok imkânımız olsa daha çok sporcu yetiştirebilirim.
Sen sadece bilek güreşiyle de uğraşmıyorsun.
Evet, sporculuğumun dışında Erzurum'da ilk defa tekerlekli sandalye basketbol takımını kurdum. Bölgesel lige katılacağız. Maalesef burada da destek verenimiz yok. Curling takımını kurduk, yine kimse doğru düzgün destek vermedi. Ben konuşunca, bunları söyleyince sivri insan oluyorum. Ama birinin çıkıp bu sorunları söylemesi gerekiyor. Birinin bizi ateşlemesi gerekirken bunu biz yapıyoruz. 38 yaşındayım, yaşlanıyorum. Tek derdim benden sonra da bu ülkeye madalya kazandıracak sporcular yetiştirmek. Sabah 8'de mesaiye başlıyorum. 17.00'ye kadar çalışıyorum. Salona gelip 19.00'a kadar kendi antrenmanımı yapıyorum. Sonrasında öğrencilerimi çalıştırıyorum. İnanın eve gittiğimde uyumaya bile vücudum reaksiyon gösteriyor. Uyuyamıyorum. O kadar yorgunluğun üzerine aynı tempo da devam ediyorum.
Destek almadan tekerlekli sandalye basketbol takımını nasıl kurdun?
SODES projesi kapsamında antrenman sandalyeleri alındı. Fakat maça çıkabilmemiz için maç sandalyesi lazım oldu. Kimseden destek göremediğimiz için Muş’tan, Diyarbakır’dan birer tane istedik. Yani takımı olan illerin hepsinden talebimiz oldu. Sağ olsunlar birer ikişer toplamaya çalışıyoruz ama henüz tamamlayamadık. 6-7 tane olsa bize yeter. Hepi topu 30-40 bin liralık bir şey ama olmayınca olmuyor işte.
Erzurumlu Gökhan Seven, Paralimpik Bilek Güreş’inde 10 Türkiye, 4 Dünya, 5 Avrupa, 2 kez de Asya Şampiyonu oldu. Dünyanın bileğini bükemediği Seven, Erzurum’da ilgi görmeyince İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin transfer teklifini kabul etti. Rusya peşine düştü, “Ay yıldızımı bırakmam” dedi.
Birinci sayfadaki spotta yazdım; Türkiye, Avrupa, Asya… Ardından Dünya, hem de defalarca… Artık kazandığı madalyaların sayısını o bile bilmiyor. Şampiyon olmadığı bir tek Afrika kıtası kaldı. Ha şampiyona düzenlense oradan da kesin altını alır gelir. Geçen yıl Malezya’da Dünya Şampiyonu olduktan sonra haberini yapmıştım o zaman da dertliydi, “Abi şampiyon oldum kimse yüzüme bakmıyor” demişti. Düşünün; yüzlerce sporcunun arasında Dünya Şampiyonu oluyorsunuz, Türk Bayrağı gönderde ve fonda İstiklal Marşı… Gururlusunuz. Ülkenize, doğup büyüdüğünüz şehre geliyorsunuz. Havalimanında, “tebrik ederiz” diyen bir yetkili mi olmaz. Burası Erzurum ise olmaz… Olmadı da zaten. Üç gün önce Bulgaristan’da yine Dünya Şampiyonu oldu, havalimanında kardeşleri ve birkaç arkadaşı karşıladı Gökhan’ı… Onlar bağırlarına bastı, onlar tebrik etti. Bir de Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenlioğlu, facebook sayfasından ‘Tebrikler şampiyon’ dedi. Trajikomik değil mi?
Sohbet sırasında demez mi, “Abi yine bir gün Dünya Şampiyonu olmuşum, havalimanından servisle eve gittim…” Espri yapıyor sandım. Baktım ki yok, çok ciddi. O an kelimeler kifayetsizdi. Ne diyeceğimi bilemedim. Salih Tekin’e anlattım sohbeti, “Bana başlık bul” dedim. Bu sırada Sevda Güneş İncesu imdadıma yetişti, “Bileğini biz büktük” dedi. Başlık her şeyi anlatıyor zaten… Bir dünya, tekerlekli sandalyesi üzerindeki Gökhan’ın bileğini bükmeye çalıştı, başaramadı. Ama biz kolayca devirdik. Sadece onu değil, onun gibi nice sporcuları daha şampiyon olmadan devirdik. Onun bu halini gören sporcu da heves mi kalır, iştah mı? Alın işte; kıymetini bilemediğimiz Gökhan’a İstanbul Büyükşehir Belediyesi sahip çıktı… Milyon dolar mı veriyorlar Gökhan’a? Hayır. Vitaminlerini karşılıyorlar, yol masraflarını ödüyorlar hepsi bu. Biz bunu bile yapamadık. Uzatmayayım. Söylenecek, yazılacak çok şey var aslında. Gerisini Gökhan’dan dinleyelim.
[caption id="attachment_50604" align="alignright" width="309"] Türkün gücünü dünyaya gösteren Gökhan Seven, katıldığı son şampiyonada yine altın madalya kazandı.[/caption]
Nasıl engelli oldun?
9 aylıkken ateşli bir hastalık geçirmişim. O zamandan beri tekerli sandalye ile yaşıyorum. Yürümenin ne olduğunu bilmediğim için tekerlekli sandalye benim için hiçbir zaman sorun olmadı. Yani çok fazla yürüme arzusu olmadı içimde. Bütün işlerimi tekerlekli sandalye ile hallettim. (Tekerlekli sandalyesini gösteriyor) Bunlar benim ayaklarım.
Bir kez daha şampiyon oldun. Bulgaristan’daki şampiyona nasıl geçti?
(Gülüyor) Donduk, çok soğuktu. Erzurumluyum ama orası daha soğuktu. Kayak merkezinin yakınlarında bir yerde Blagoevgrat kentine gittik. 14 sporcu katıldık, iki de antrenörümüz vardı. 53 ülkeden 1200’e yakın sporcu vardı. İyi mücadele ettik. Çok şükür bir kez daha Dünya Şampiyonu oldum.
Daha önce de haber yapmıştık. Bir yıl önce yine Dünya Şampiyonu olmuştun. Bir yılda ne değişti?
Abi ne değişecek? Ne hikmetse Erzurum'da kimseden destek görmüyorum. Başarılı olunca bütün kulüpler sizinle çalışmak istiyor. Şampiyona için Azerbaycan'a gitmiştim. Orada İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden bir yetkili geldi ve 'bizim için yarış' dedi. Ben de kabul etmek durumunda kaldım. Bu yıl onlar adına yarışıyorum. Ben doğup büyüdüğüm bu şehre onlarca madalya kazandırdım. Ama öyle gün oldu ki şampiyonadan servisle evime döndüm. Şampiyon olduk ne kimse karşıladı, ne tebrik etti. Bu nedenle kırgınım.
[caption id="attachment_50605" align="alignleft" width="486"] Kayak yolu üzerindeki Maksimum Spor Salonunda her gün düzenli antrenman yapan Gökhan Seven, başarının sırrının disiplinli çalışmak olduğunu söyledi.[/caption]
Türkiye bilek güreşine çok ilgisiz değil mi?
Biz ülkemize hizmet ediyoruz. Şampiyonalarda tek derdimiz Türk Bayrağını göndere çektirmek ve İstiklal Marşı'nı okutmak. Fakat takdir edersiniz ki bu spor hayatının sürekliliği olabilmesi için bir desteğin olması gerekiyor. Benim yurt dışında yabancı ülkelerde çok sporcu arkadaşım var. Konuşuyorum, görüyorum inanılmaz destekler alıyorlar. Ülkeleri destek oluyor. Evet, bizim ülkemizde veriyor ama bilek güreşi branşında onlardan çok geriyiz. Bu branşa yeterli ilgi gösterilmiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi destek oluyor mu?
Erzurum'da görmediğim ilgi ve desteği İstanbul Büyükşehir Belediyesi sağladı. Salondaki vitaminlerimizi, gıdalarımızın ücretini, yol masraflarımızı, kıyafetlerimizi karşılıyor. Biz zaten çok bir şey istemiyoruz. Ayrıca Avrupa ve Dünya şampiyonalarında derece almamız halinde belediye meclisinin belirlediği bazı ödüller veriyorlar. Ama Erzurum’da kimse yüzümüze bakmıyor. (Bir an yüzü düştü) Rusya'dan bile teklif aldım. 'Rusya adına yarışır mısın?' diye teklifte bulundular ama kabul etmedim. Bak işte üç önce Bulgaristan'da dünya şampiyonu oldum. Kimse arayıp sormadı. Ne bir tebrik, ne bir teşekkür. Havalimanında kardeşlerim ve arkadaşlarım karşıladı.
[caption id="attachment_50608" align="alignright" width="484"] Gökhan Seven kendi çalışmalarından arta kalan zamanlarda sporcu yetiştiriyor. Öğrencilerinden birisi de 19 yaşındaki spastik engelli Hakan Temel. Spora başladıktan sonra davranışlarında gözle görülür bir gelişme olan Hakan'ın hedefi de milli olmak...[/caption]
Nasıl bir destek istiyorsun?
Benim bir yığın projem var. Hepsinin Erzurum'da hayat bulmasını istiyorum. Çünkü ben buralıyım. En büyük hayalim Erzurum’a bedensel engelliler spor okulu kurmak. Sağlıklı insanlar ve bedensel engellilerin bir arada çalıştığı bir spor kompleksi düşünün. Bu projenin gerçekleşmesi için uygun bir yere ihtiyacım var. Böyle bir şeyin gerçekleşmesiyle söz veriyorum, ben Erzurum’dan benim gibi birçok şampiyon çıkarırım. Daha geçen yıl üç öğrencim 1300 sporcu arasında ilk dördün içine girdiler. Ki bunları kısıtlı imkânlar içinde başardık. Daha çok imkânımız olsa daha çok sporcu yetiştirebilirim.
Sen sadece bilek güreşiyle de uğraşmıyorsun.
Evet, sporculuğumun dışında Erzurum'da ilk defa tekerlekli sandalye basketbol takımını kurdum. Bölgesel lige katılacağız. Maalesef burada da destek verenimiz yok. Curling takımını kurduk, yine kimse doğru düzgün destek vermedi. Ben konuşunca, bunları söyleyince sivri insan oluyorum. Ama birinin çıkıp bu sorunları söylemesi gerekiyor. Birinin bizi ateşlemesi gerekirken bunu biz yapıyoruz. 38 yaşındayım, yaşlanıyorum. Tek derdim benden sonra da bu ülkeye madalya kazandıracak sporcular yetiştirmek. Sabah 8'de mesaiye başlıyorum. 17.00'ye kadar çalışıyorum. Salona gelip 19.00'a kadar kendi antrenmanımı yapıyorum. Sonrasında öğrencilerimi çalıştırıyorum. İnanın eve gittiğimde uyumaya bile vücudum reaksiyon gösteriyor. Uyuyamıyorum. O kadar yorgunluğun üzerine aynı tempo da devam ediyorum.
Destek almadan tekerlekli sandalye basketbol takımını nasıl kurdun?
SODES projesi kapsamında antrenman sandalyeleri alındı. Fakat maça çıkabilmemiz için maç sandalyesi lazım oldu. Kimseden destek göremediğimiz için Muş’tan, Diyarbakır’dan birer tane istedik. Yani takımı olan illerin hepsinden talebimiz oldu. Sağ olsunlar birer ikişer toplamaya çalışıyoruz ama henüz tamamlayamadık. 6-7 tane olsa bize yeter. Hepi topu 30-40 bin liralık bir şey ama olmayınca olmuyor işte.