Biz usandık aynı konuyu gündeme getirmeye, onlar bıkmadı gerçek olan hava kirliliğini yalanlamaya…
Hava kirliliğini her gündeme getirdiğimizde şak diye bir rapor önümüze koydu, “Bakın havamız sandığınız gibi kirli değil, raporlar temiz” dediler.
Kaç Çevre ve Şehircilik İl Müdürü değişti sayısını unuttuk ama sanki ortak bir bildiri var ve gelen müdür o bildiriyi kamuoyuna okuyor. ‘Günlük ölçümler normal’ nakaratını tekrarlayıp duruyor.
Çok değil bir hafta önce Pusula Gazetesi muhabirlerinden Recai Uygur, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Rahmi Şenocak’a yine bu konuyu sormuş, karşılığında tapu gibi bir raporla karşılaşmıştı.
Kaçıncı kez bu sorunu irdeliyorum unuttum. Fakat sonunda etkili bir isim şehrin feryadını duydu.
“Erzurum’da akşam saatlerinde nefes dahi alınmıyor, devlet kömür değil doğal gaz yardımı yapmalı” diyen AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı sorunu TBMM’ni taşıyacağını, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da Bakanlar Kurulu’na konuyu götüreceğini açıkladı.
O meşhur raporlar da S.O.S vermeye başladı. Erzurum’da hava kirliliği normal değerlerin kat be kat üzerinde çıktı.
Bu rapor ve açıklamaların ardından konunun muhatapları yeni bir açıklama yapıp, “Bilgisayar rakamları yanlış aktarmış, işte yeni rapor! Bakın değerler normal seyrinde. Sayın vekil de durumu farklı anlamış, aslında hava temiz ama onlar kirli olarak algılamışı” diye bir açıklama yapar mı?
‘Yok canım o kadar da değildir’ dediğinizi duyar gibiyim. Elbette böyle bir şey olmaz ama olursa hiç şaşırmam, onu da peşinen söyleyeyim.
Sayın Ilıcalı’ya bu konuya el atıp ilgilendiği için teşekkür etmek lazım zira Ankara’dan talimat gelmeden bu havanın ne kirliği kabul edilirdi ne de sorunun giderilmesi mümkün olurdu. Yani sizin anlayacağınız işimiz bu saatten sonra Ankara’ya kaldı.
***
AMATEM
Biz bu konunun üzerini ne kadar kapatırsak kapatalım gerçek en acı şekliyle yüzümüze tokat gibi çarpıyor. Ülkede uyuşturucu madde kullanımı epey aşağılara kadar düştü. Çaresizlik içinde kıvranan aileler çocuklarını bu illetten kurtarmak için her yolu deniyor. Devlet hastanelerinin birçoğunun psikiyatri bölümlerinde, Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM) servisleri var. Fakat bu servislerde tedavi ve yatarak tedavi imkânı oldukça kısıtlı. Tam teşekküllü hastaneler de bazı illerde var. Buralarda da yatak sorunu yaşanıyor. En yakın hastane ise Elazığ’da.
Sağlık turizminde iddialı olan Erzurum’un 15 Temmuz darbe girişiminin ardından iki yeni hastanesi daha oldu. FETÖ’ye ait Şifa Hastanesi ile Mareşal Fevzi Çakmak Askeri Hastanesi Sağlık Bakanlığı’na devredildi.
AMATEM için Askeri Hastane biçilmiş kaftan gibi görünüyor. Bu hastane AMATEM’e dönüştürülürse bölgede ciddi bir mağduriyetin önüne geçilmiş olacak. Uyuşturucu ile mücadele aynı zamanda tedavi ile de mümkündür.
Hava kirliliğini her gündeme getirdiğimizde şak diye bir rapor önümüze koydu, “Bakın havamız sandığınız gibi kirli değil, raporlar temiz” dediler.
Kaç Çevre ve Şehircilik İl Müdürü değişti sayısını unuttuk ama sanki ortak bir bildiri var ve gelen müdür o bildiriyi kamuoyuna okuyor. ‘Günlük ölçümler normal’ nakaratını tekrarlayıp duruyor.
Çok değil bir hafta önce Pusula Gazetesi muhabirlerinden Recai Uygur, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Rahmi Şenocak’a yine bu konuyu sormuş, karşılığında tapu gibi bir raporla karşılaşmıştı.
Kaçıncı kez bu sorunu irdeliyorum unuttum. Fakat sonunda etkili bir isim şehrin feryadını duydu.
“Erzurum’da akşam saatlerinde nefes dahi alınmıyor, devlet kömür değil doğal gaz yardımı yapmalı” diyen AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı sorunu TBMM’ni taşıyacağını, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da Bakanlar Kurulu’na konuyu götüreceğini açıkladı.
O meşhur raporlar da S.O.S vermeye başladı. Erzurum’da hava kirliliği normal değerlerin kat be kat üzerinde çıktı.
Bu rapor ve açıklamaların ardından konunun muhatapları yeni bir açıklama yapıp, “Bilgisayar rakamları yanlış aktarmış, işte yeni rapor! Bakın değerler normal seyrinde. Sayın vekil de durumu farklı anlamış, aslında hava temiz ama onlar kirli olarak algılamışı” diye bir açıklama yapar mı?
‘Yok canım o kadar da değildir’ dediğinizi duyar gibiyim. Elbette böyle bir şey olmaz ama olursa hiç şaşırmam, onu da peşinen söyleyeyim.
Sayın Ilıcalı’ya bu konuya el atıp ilgilendiği için teşekkür etmek lazım zira Ankara’dan talimat gelmeden bu havanın ne kirliği kabul edilirdi ne de sorunun giderilmesi mümkün olurdu. Yani sizin anlayacağınız işimiz bu saatten sonra Ankara’ya kaldı.
***
AMATEM
Biz bu konunun üzerini ne kadar kapatırsak kapatalım gerçek en acı şekliyle yüzümüze tokat gibi çarpıyor. Ülkede uyuşturucu madde kullanımı epey aşağılara kadar düştü. Çaresizlik içinde kıvranan aileler çocuklarını bu illetten kurtarmak için her yolu deniyor. Devlet hastanelerinin birçoğunun psikiyatri bölümlerinde, Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM) servisleri var. Fakat bu servislerde tedavi ve yatarak tedavi imkânı oldukça kısıtlı. Tam teşekküllü hastaneler de bazı illerde var. Buralarda da yatak sorunu yaşanıyor. En yakın hastane ise Elazığ’da.
Sağlık turizminde iddialı olan Erzurum’un 15 Temmuz darbe girişiminin ardından iki yeni hastanesi daha oldu. FETÖ’ye ait Şifa Hastanesi ile Mareşal Fevzi Çakmak Askeri Hastanesi Sağlık Bakanlığı’na devredildi.
AMATEM için Askeri Hastane biçilmiş kaftan gibi görünüyor. Bu hastane AMATEM’e dönüştürülürse bölgede ciddi bir mağduriyetin önüne geçilmiş olacak. Uyuşturucu ile mücadele aynı zamanda tedavi ile de mümkündür.