MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme damga vuran açıklamaları hafta boyunca tartışıldı. Bahçeli’nin 2019'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday göstermeyecekleri, Yenikapı ruhuna sadık oldukları ve bu ruhla hareket ederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı açıklamasının yankıları hala devam ediyor.
Bu karara AK Parti’den de MHP’den de itiraz edenler var. MHP’nin bazı kanadı bu kararın Milliyetçi Hareket Partisi’ni tamamen ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu savunurken, Bahçeli’nin yanında yer alanlar kararın son derece makul olduğunu düşünüyor.
AK Parti’nin itirazı neye?
AK Parti içinde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin gündemi oluşturduğu fikri revaçta. Şöyle ki: Başkanlık sistemi Türkiye’nin gündemine Devlet Bahçeli’nin açıklamasıyla girmiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir anda Başkanlık sistemi tartışmalarının içinde kendini bulmuştu. Gündemi MHP belirledi, AK Parti sürdürdü...
Henüz 2019 seçimlerine zaman varken Devlet Bahçeli’nin ‘Bizim adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır’ çıkışı ile bir kez daha gündemi belirlemesi, iktidar partisi içinde yine rahatsızlık yarattı. Ayrıca 2019 seçimlerinde AK Parti ile MHP ittifakının Kürt seçmenler üzerinde aksi bir durum yaratacağı, hatta oy kaybını düşünenlerin sayısı da az değil. Bu gurup, referandum sonuçlarına MHP’nin bir katkısının olmadığını düşünüyor ve dillendiremeseler de Devlet Bahçeli’nin Recep Tayyip Erdoğan üzerindeki etkisinden tedirgin oluyor.
Bu ittifakın ne getirip ne götüreceğini elbette bugünden yorumlamak mümkün değil. Ancak Bahçeli ve Erdoğan’ın gördüklerini hala siyasetin içinde olanların göremediği de açık. Ortada ülkenin ciddi bir beka sorunu var…
Bu nedende 2019 seçimleri çok önemli. Her iki liderde bu seçimleri normal bir seçim süreci olarak görmüyor. Dış güçlerin ve içerdeki işbirlikçilerinin adeta rövanşı bu seçimler. Muhalefet ve dış mihrakların hedefi ilk turda Cumhurbaşkanını seçtirmemek…
MHP’liler bu desteği anlamada belki sorun yaşıyor olabilir ancak AK Partililerin endişesini anlamak mümkün değil. Şurası kesin ki Türk halkı Ankara’da suyun başında olanlardan daha çok ferasetli. Başkentte hala ülkenin başına örülen çorabı görmeyip, saltanat sürenler var. Bu nedenle Cumhurbaşkanının işi hiç de kolay değil. Zira Cumhurbaşkanı başka bir şey söylüyor, AK Parti çok başka bir şey anlıyor. Seçmen ise bu iki denklem arasında gidip geliyor, “Madem ülke zorda peki bu prenslerin saltanatını ne yapacağız” diyor.
MHP Liderinin en fazla üzerinde durduğu konu terörle mücadele görülse de Bahçeli, bürokrasideki sorunların seçim öncesi aşılması gerektiğine inananlardan. Ekonomik sıkıntılar, yerel yönetimlerdeki başarısızlıklar, yargıdaki olumsuzluklar ve eğitim sisteminde yaşananlar AK Parti’nin elini zayıflatıyor. Bu nedenle seçim önceki bir çok alanda reform şart.
Bu karara AK Parti’den de MHP’den de itiraz edenler var. MHP’nin bazı kanadı bu kararın Milliyetçi Hareket Partisi’ni tamamen ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu savunurken, Bahçeli’nin yanında yer alanlar kararın son derece makul olduğunu düşünüyor.
AK Parti’nin itirazı neye?
AK Parti içinde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin gündemi oluşturduğu fikri revaçta. Şöyle ki: Başkanlık sistemi Türkiye’nin gündemine Devlet Bahçeli’nin açıklamasıyla girmiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir anda Başkanlık sistemi tartışmalarının içinde kendini bulmuştu. Gündemi MHP belirledi, AK Parti sürdürdü...
Henüz 2019 seçimlerine zaman varken Devlet Bahçeli’nin ‘Bizim adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır’ çıkışı ile bir kez daha gündemi belirlemesi, iktidar partisi içinde yine rahatsızlık yarattı. Ayrıca 2019 seçimlerinde AK Parti ile MHP ittifakının Kürt seçmenler üzerinde aksi bir durum yaratacağı, hatta oy kaybını düşünenlerin sayısı da az değil. Bu gurup, referandum sonuçlarına MHP’nin bir katkısının olmadığını düşünüyor ve dillendiremeseler de Devlet Bahçeli’nin Recep Tayyip Erdoğan üzerindeki etkisinden tedirgin oluyor.
Bu ittifakın ne getirip ne götüreceğini elbette bugünden yorumlamak mümkün değil. Ancak Bahçeli ve Erdoğan’ın gördüklerini hala siyasetin içinde olanların göremediği de açık. Ortada ülkenin ciddi bir beka sorunu var…
Bu nedende 2019 seçimleri çok önemli. Her iki liderde bu seçimleri normal bir seçim süreci olarak görmüyor. Dış güçlerin ve içerdeki işbirlikçilerinin adeta rövanşı bu seçimler. Muhalefet ve dış mihrakların hedefi ilk turda Cumhurbaşkanını seçtirmemek…
MHP’liler bu desteği anlamada belki sorun yaşıyor olabilir ancak AK Partililerin endişesini anlamak mümkün değil. Şurası kesin ki Türk halkı Ankara’da suyun başında olanlardan daha çok ferasetli. Başkentte hala ülkenin başına örülen çorabı görmeyip, saltanat sürenler var. Bu nedenle Cumhurbaşkanının işi hiç de kolay değil. Zira Cumhurbaşkanı başka bir şey söylüyor, AK Parti çok başka bir şey anlıyor. Seçmen ise bu iki denklem arasında gidip geliyor, “Madem ülke zorda peki bu prenslerin saltanatını ne yapacağız” diyor.
MHP Liderinin en fazla üzerinde durduğu konu terörle mücadele görülse de Bahçeli, bürokrasideki sorunların seçim öncesi aşılması gerektiğine inananlardan. Ekonomik sıkıntılar, yerel yönetimlerdeki başarısızlıklar, yargıdaki olumsuzluklar ve eğitim sisteminde yaşananlar AK Parti’nin elini zayıflatıyor. Bu nedenle seçim önceki bir çok alanda reform şart.