"Zamanı Tanrı yaşar, insanoğlu hep ölümlü yaratılmış."
-Bilge Kağan
Türk Ordusunun kuruluş tarihi Mete Han (209) olarak tarihlendirildiğini biliyordunuz değil mi? Türk devlet ve medeniyet tarihi ise bilimsel kanıtlar ile M:Ö 2700'lere kadar ulaşmıştır. Bilimsel testlerle ihtiyaç duyan tarih başlangıcımız ise M.Ö 5 bin ile 10 bin olarak tarihlendirilir. Neymiş efendim, Türk Devlet geleneği en az 5 bin yıllık birikimle ayaktadır.
Zor günlerde birlik önemlidir. Kültigin ve Bilge Kağan, birlikteliği bu açıdan kıymetlidir. İki kardeş sırt sırta vererek 30’lu yaşlarında Göktürk Devletini kurmuş, Türklerin tarihe kazıdığı Bengü taşlar ile ilk yazılı ve sanatsal eserlerini de bırakmışlardır. Çağrı ve Tuğrul Bey ise omuz omuza verdikleri mücadelenin ardından Selçuklu Devletini kurmuşlardı. Uzun ve mücadeleyle geçen sürecin arından 24 Mayıs 1040’da Dandanakan Savaşı ile kuruluş sağlanmıştır. Bu tarih aynı zamanda İslamiyet sonrası ikinci Türk Devletinin kuruluş tarihidir.
Gerçekte ne oldu?
Türkiye Cumhuriyeti, Türk Devlet tarihi açısından üçüncü evredir. Cumhuriyet dönemi olarak. Atatürk ve silah arkadaşlarının milletiyle verdikleri mücadeleyle emperyalist emeller parçalanmış, yeni bir doğuş ve başlangıç sağlanmıştır. 1949 sonrası Türkiye, yeni bir sürece girmiş, NATO içerisinde uyutulma süreci başlamıştır. Bu dönemde devletin kurumlarına sızma ve yuvalanma gerçekleşmiştir. FETÖ, bu yapılanmanın en muazzam ve şeytani örneği olarak karşımıza çıkmıştır. Batıya milli menfaatler noktasında hayır diyen Recep Tayyip Erdoğan ve iktidar, hızla görevden uzaklaştırılmak istenmiştir. 17 / 25 Aralık operasyonları, 15 Temmuz darbe girişimi milletin gözünün açılmasını sağlamıştır. Ancak darbe devam etmektedir.
Emperyalist batı, 55 yıldır kapısında beklettiği AB'ye girmek bir yana baskı unsuru olarak karşımıza çıkarılmıştır. ABD, terör örgütleriyle ittifak yaparken, FETÖ örgütünü Almanya ile en yoğun koruyan ve kullanan ülkelerdir.
Neden Erdoğan'a karşılar
Türkiye, kişi başı 2000 - 3000 dolar milli gelirden pay alan noktadan 10 bin dolarlara çıkarak ekonomik anlamda adeta devrim yapmıştır. Her aile, yaşlısı, engelli yakını için ve onun bakımı için devletten aylık asgari 800 ile 1000 Tl. para alıyor. Yoksul aileler, yakacak, giyim ve nakdi yardımlar ile ayakta tutuluyor. Ülkede kitap bedava veriliyor. Sosyal devlet hiç olmadığı kadar sağlıklı işliyor.
Büyük ölçekte devasa işler gerçekleştiriliyor. Duble yollar, otobanlar, köprüler, tuneller ile birbirine bağlanan şehirleri saymıyorum. Yılda 200 milyon insanın gelip geçeceği 3. Havaalanı Türkiye'yi dünyanın lojistik üssü yapıyor. Bu yıl kısmen açılıyor, 2019'da tamamlanıyor. Kanal İstanbul projesi ihale aşamasındadır. Türkiye ile Türk dünyasını birbirine bağlayan Kars - Tiflis - Bakü tren yolu hattı bir rüyanın tamamlanması olarak karşımızda ve gerçek.
Yalnızca bunlar mı? Savunma sanayinde gelinen nokta dudak uçuklatıyor. Dışarıya bağımlılık sona eriyor.
İki kardeş omuz omuza
Türkiye, dışarıdan ve içeriden kuşatma yaşarken, Emperyal güçler içeride demokrasi adıyla, insan hakları ismiyle, etnik unsurları kaşımak suretiyle Tayyip Erdoğan'ı yalızlaştırmak, milletin gözünden düşürmek adına her yolu deniyorlar. İşte tam bu noktada Devlet Bahçeli, belki de ömrünün en büyük riskini alarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek oluyor.
Bilge Kağan ile Kültigin birlikteliği neyse, Tuğrul ve Çağrı Beylerin hedefi neyse Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli'nin amacı aynı. Millet için bir olmak, düşman unsurlara karşı koyabilmek için iki yiğit güç birliği yapıyor.
Bahçeli'nin attığı adım, Emperyalist güçleri ve içerideki uzantılarını çılgına çeviriyor. Adeta mitralyöz gibi atışa geçiyorlar. Neden? diyorlar. Neden muhalefetle birlikte olup, Erdoğan'ın karşısına dikilmiyorsun, yetmiyor gibi ona omuz veriyorsun.
Şöyle olsa mutlu olacaklar, ellerini ovuşturacaklar! Bahçeli, CHP, İP, HDP ile kol kola Erdoğan'ı devirme operasyona girmeli. Türk devleti ve milletinin çıkarları Suriye'de, Irak'ta ve başta Ortadoğu olmak üzere, Balkanlar'da, Asya'da çiğnenmelidir.
Biliyorum, tıpkı Erdoğan karşıtlığı gibi, milliyetçi tabanda Bahçeli karşıtlığı işleniyor. MHP'deki ayrılık sürecinin FETÖ darbe süreciyle paralel yürümesi gözünüzü açmalıdır. Bugün siyasi intihar ettiği söylenen Bahçeli'de, milliyetçilikte inanın onların çok umurunda değil. Onların umurunda olan tek şey Tür milletinin kaybetmesi, Emperyal çıkarların yeniden tahkim edilmesidir.
Erdoğan ve Bahçeli birlikteliği tarih de örneklerinde olduğu gibi çok önemlidir. Yeniden kurtuluşun, dirilişin sembolü olmuştur.
Göreceksiniz, kuşatma çok geçmeden kırılacaktır. Aydınlık güzel günler milleti beklemektedir.
Unutmayın, Recep Tayyip Erdoğan'da, Devlet Bahçeli'de ölümlü. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti ise ebedidir. İyi düşünün, doğru karar verin.
Sözü Bilge Kağan'ın sözüyle taçlandıralım; Zamanı Tanrı yaşar, insanoğlu hep ölümlü yaratılmış.