Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başlattığı Zeytin Dalı Operasyonu son derece başarılı bir şekilde devam ediyor. Harekâtın başarısını yalnızca konunun uzmanlarından, etkisiz hale getirilen terörist sayısından ya da jetlerimizin yerle bir ettiği stratejik noktalardan anlamıyoruz.
Terör örgütlerine destek veren ülkelerin tavrından ve içimizde ki terör sevicilerinin sesinin yükselmesinden de doğru yolda olduğumuzu hissediyoruz. PKK’nın her canı yandığında ortaya çıkan sözde akademisyenler, sözde sanatçı ve siyasetçilerin yine bildiri imzalayıp diyalog çağrıları yapması, atılan bombaların hedefini tam isabet vurduğunu gösteriyor.
Tarih tekerrürden ibarettir tezi göz önüne alındığında bunların taktiklerini anlamak için terör uzmanı olmaya gerek yok. Zira bunlar ne zaman terör örgütünü kurtarmak için barış nağraları atsa bir dönem sonra ülke içinde terörün uyuyan hücreleri devreye giriyor.
Hendek ihanetinin ardından neredeyse tüm bölgede desteğini kaybeden HDP, günlerdir çağrı yapıyor ama halktan beklediği desteği alamıyor. Elindeki tüm kozları öne süren bu siyasi oluşum, artık etkisini ülke içinde kaybetmiş durumda. Sırf bu nedenle bile ülke içinde bir eylem yapmaları mümkün.
Şüphe yok ki terör örgütünden en fazla çeken bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımız. PKK yüzünden yerlerinden yurtlarından edildiler. Eğitimleri engellendi, ekonomileri etkilendi. Bugün HDP ve PKK’nın gerçek yüzünü gören Kürt kökenli vatandaşlarımız, kayıtsız şartız terörle girilen bu mücadeleyi destekliyor. Ülkenin tamamı adeta yekvücut olmuş silahlı kuvvetlerin arkasında.
Her ne kadar TSK ve kolluk güçleri yurt içinde ve yurt dışında terör örgütlerine göz açtırmıyor olsa da dikkati elden bırakmamak lazım. Kalleşlikte sınır tanımayan düşman sadece Suriye tarafından değil, ülkenin içinden de harekete geçebilir. Bu saldırılar Kilis ile Reyhanlı ile sınırlı kalmayabilir.
Zira köşeye sıkıştılar, artık kaçacak delikleri kalmadı. Kafalarını çıkardıkları an alaşağı ediliyorlar. Bundan dolaydır ki sosyal medya üzerinden kara propaganda yapıp, taraftar toplamaya çalışıyorlar.
Şu anda Ağrı, Tunceli, Kars, Şırnak ve Hakkâri başta olmak üzere yurdun büyük bir bölümünde operasyonlar yapılıyor olsa da tüm gözler sınır ötesine çevrilmişken içeride bir oldubittiye müsaade edilmemeli. Bu konuda halk istihbarat ve güvenlik güçlerine en küçük bir şüpheli durumu bildirmeli.
Zira su uyur düşman uyumaz.
Terör örgütlerine destek veren ülkelerin tavrından ve içimizde ki terör sevicilerinin sesinin yükselmesinden de doğru yolda olduğumuzu hissediyoruz. PKK’nın her canı yandığında ortaya çıkan sözde akademisyenler, sözde sanatçı ve siyasetçilerin yine bildiri imzalayıp diyalog çağrıları yapması, atılan bombaların hedefini tam isabet vurduğunu gösteriyor.
Tarih tekerrürden ibarettir tezi göz önüne alındığında bunların taktiklerini anlamak için terör uzmanı olmaya gerek yok. Zira bunlar ne zaman terör örgütünü kurtarmak için barış nağraları atsa bir dönem sonra ülke içinde terörün uyuyan hücreleri devreye giriyor.
Hendek ihanetinin ardından neredeyse tüm bölgede desteğini kaybeden HDP, günlerdir çağrı yapıyor ama halktan beklediği desteği alamıyor. Elindeki tüm kozları öne süren bu siyasi oluşum, artık etkisini ülke içinde kaybetmiş durumda. Sırf bu nedenle bile ülke içinde bir eylem yapmaları mümkün.
Şüphe yok ki terör örgütünden en fazla çeken bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımız. PKK yüzünden yerlerinden yurtlarından edildiler. Eğitimleri engellendi, ekonomileri etkilendi. Bugün HDP ve PKK’nın gerçek yüzünü gören Kürt kökenli vatandaşlarımız, kayıtsız şartız terörle girilen bu mücadeleyi destekliyor. Ülkenin tamamı adeta yekvücut olmuş silahlı kuvvetlerin arkasında.
Her ne kadar TSK ve kolluk güçleri yurt içinde ve yurt dışında terör örgütlerine göz açtırmıyor olsa da dikkati elden bırakmamak lazım. Kalleşlikte sınır tanımayan düşman sadece Suriye tarafından değil, ülkenin içinden de harekete geçebilir. Bu saldırılar Kilis ile Reyhanlı ile sınırlı kalmayabilir.
Zira köşeye sıkıştılar, artık kaçacak delikleri kalmadı. Kafalarını çıkardıkları an alaşağı ediliyorlar. Bundan dolaydır ki sosyal medya üzerinden kara propaganda yapıp, taraftar toplamaya çalışıyorlar.
Şu anda Ağrı, Tunceli, Kars, Şırnak ve Hakkâri başta olmak üzere yurdun büyük bir bölümünde operasyonlar yapılıyor olsa da tüm gözler sınır ötesine çevrilmişken içeride bir oldubittiye müsaade edilmemeli. Bu konuda halk istihbarat ve güvenlik güçlerine en küçük bir şüpheli durumu bildirmeli.
Zira su uyur düşman uyumaz.