Ahmet Hamdi Tanpınar, Erzurum ekonomisini tanımlarken “İran, ithalat ve ihracatının yarısından fazlasını Trabzon – Tebriz kervan yoluyla yapıyordu. İşte bu kervan yolu, Erzurum’u asırlar içinde eşrafıyla, ayanıyla, ulemasıyla, esnafıyla tam bir şark Ortaçağ şehri olarak kurmuştu. Bu transit yolunda her yıl otuz bin deve ve belki iki misli katır işliyordu. Bunlar Erzurum’dan geçiyor, Tebriz’den gelişinde, Trabzon’dan dönüşünde kumanyasını daima Erzurum’dan tedarik ediyor, hayvanını nallatıyor, at eyeri, yük semeri, nal, gem, ağızlık, hulasa her türlü eksiğini orada tamamlıyordu.” der.
Tabi ki bunun neticesinde Erzurum birçok ticari sanatın gelişmesine, birçok iş kolunun oluşmasına sahne olmuştur. Tanpınar meslek dallarını, “ Eski Erzurum’da bu ticaret hayatı ile kervan yolu otuz iki sanatı beslerdi. Tabaklar, saraçlar, semerciler, dikiciler, çarıkçılar, mestçiler, kürkçüler, kevelciler, kunduracılar, kazazlar, arabacılar, keçeciler, çadırcılar, çulfalar, ipçiler, demirciler, bakırcılar, Kılıççılar, bıçakçılar, kuyumcular, zarcılar, sandıkçılar, kaşıkçılar, Tarakçılar, marancılar, boyacılar, dülgerler, yapıcılar, sabuncular, mumcular, takımcılar.” olarak sıalar.
Evliya çelebi ise ticaretin başka bir boyutuna dikkat çeker; “- Hakirin Kâtibi bulunduğum gümrük bundadır. Dört çevresinde Arap, acem, Hint, Sint, Hıtay, Hoten bezirgânlarının haneleri de vardır. İstanbul ve İzmir gümrüğünden sonra en işlek gümrük bu Erzurum gümrüğüdür. Zira tüccarına adalet ederler.” Yani Erzurum büyük bir transit ticaret merkezidir. Tanpınar, Erzurum'u refah seviyesi yüksek, imar edilmiş, bayındır, çok kültürlü, bir eğitim ve ticaret merkezi olarak tarif eder.
Belediyeler, esnaf kuruluşları, tren yolu ve ticaret
Erzurum'u o eski refah günlerinden çok uzak sayılmayabilir, ancak gelişmesi için birçok alternatifi olduğu, fırsat ve dezavantajlarının yer aldığını görmek gerekiyor. Erzurum, Bakü - Tiflik - Kars demiryolu bağlantısıyla bir anlamda Orta Asya'ya, yani Türkistan'a transit bağlantısını sağlamış bulunuyor. Lojistik üs anlamında elverişli bir coğrafi konuma sahiptir.
Ulaşım ağları, bir şehrin transit ticaret, turizm ve ihraç imkanları açısından önemlidir. Havayolu bağlantımızda özellikle kış aylarında büyük sorunlar yaşıyoruz. Palandöken gibi kış turizmi gözdesi kayak merkezi, ne yazık ki, kışın gerçekleşemeyen uçuşlar nedeniyle olması gerekenden uzak bulunuyor. Yıllardır kış turizminin yanına kültür turizmini ekleyemiyor olmamız ise ayrı bir sorun. Palandöken dağında yer alan konaklama tesislerinin şehirle ilgili destinasyon sunamaması eksiklik. Elbette Erzurum merkezinde yer alan tarihi eserlerin gezilebilir, ziyaret edilebilir konuma getirilmesi de önemli. Bu bağlamda Yakutiye Belediyesinin tarihi eserlerle ilgili tamamlanan ve devam eden projeleri büyük kıymet arz ediyor.
Ali Korkut'un 'hayalim' dediği Üç Kümbetler Projesi, bölge turizmi açısından çok önemli. Yakutiye Medresesini çevreleyen kent meydanı, Murat Paşa Camii, Hamamı ve Ahmediye Medresesini çevreleyen Muratpaşa Kent Meydanı önem arz ediyor. Ali Korkut'un bunların dışında İstanbulkapı'yı yok olmaktan, yıkımdan kurtaran çalışmalarına da teşekkür etmek gerekiyor.
Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Erzurum Kalesi ve çevresi projesinin tamamlanması, Yakutiye Belediyesinin 2019'da tamamlanması planlanan Üç Kümbetler Projesi Erzurum'u bölgenin kültür başkenti yapmaya yetecek en önemli pazarlama unsurunu oluşturacaktır. Tarihi eserlerin gün yüzüne çıkarılması, kültür turizmine hizmet edebilir noktaya getirilmesi yeterli mi? Elbette Erzurum'un kış, dağ turizmi, kültür ve inanç turizmini bir destinasyon olarak sunabilmesi gerekiyor. Bunların yanına sağlık turizmini de katarsak Erzurum'un geleceği açısından önemli bir iş yapmış oluruz.
Tabi ki bunun neticesinde Erzurum birçok ticari sanatın gelişmesine, birçok iş kolunun oluşmasına sahne olmuştur. Tanpınar meslek dallarını, “ Eski Erzurum’da bu ticaret hayatı ile kervan yolu otuz iki sanatı beslerdi. Tabaklar, saraçlar, semerciler, dikiciler, çarıkçılar, mestçiler, kürkçüler, kevelciler, kunduracılar, kazazlar, arabacılar, keçeciler, çadırcılar, çulfalar, ipçiler, demirciler, bakırcılar, Kılıççılar, bıçakçılar, kuyumcular, zarcılar, sandıkçılar, kaşıkçılar, Tarakçılar, marancılar, boyacılar, dülgerler, yapıcılar, sabuncular, mumcular, takımcılar.” olarak sıalar.
Evliya çelebi ise ticaretin başka bir boyutuna dikkat çeker; “- Hakirin Kâtibi bulunduğum gümrük bundadır. Dört çevresinde Arap, acem, Hint, Sint, Hıtay, Hoten bezirgânlarının haneleri de vardır. İstanbul ve İzmir gümrüğünden sonra en işlek gümrük bu Erzurum gümrüğüdür. Zira tüccarına adalet ederler.” Yani Erzurum büyük bir transit ticaret merkezidir. Tanpınar, Erzurum'u refah seviyesi yüksek, imar edilmiş, bayındır, çok kültürlü, bir eğitim ve ticaret merkezi olarak tarif eder.
Belediyeler, esnaf kuruluşları, tren yolu ve ticaret
Erzurum'u o eski refah günlerinden çok uzak sayılmayabilir, ancak gelişmesi için birçok alternatifi olduğu, fırsat ve dezavantajlarının yer aldığını görmek gerekiyor. Erzurum, Bakü - Tiflik - Kars demiryolu bağlantısıyla bir anlamda Orta Asya'ya, yani Türkistan'a transit bağlantısını sağlamış bulunuyor. Lojistik üs anlamında elverişli bir coğrafi konuma sahiptir.
Ulaşım ağları, bir şehrin transit ticaret, turizm ve ihraç imkanları açısından önemlidir. Havayolu bağlantımızda özellikle kış aylarında büyük sorunlar yaşıyoruz. Palandöken gibi kış turizmi gözdesi kayak merkezi, ne yazık ki, kışın gerçekleşemeyen uçuşlar nedeniyle olması gerekenden uzak bulunuyor. Yıllardır kış turizminin yanına kültür turizmini ekleyemiyor olmamız ise ayrı bir sorun. Palandöken dağında yer alan konaklama tesislerinin şehirle ilgili destinasyon sunamaması eksiklik. Elbette Erzurum merkezinde yer alan tarihi eserlerin gezilebilir, ziyaret edilebilir konuma getirilmesi de önemli. Bu bağlamda Yakutiye Belediyesinin tarihi eserlerle ilgili tamamlanan ve devam eden projeleri büyük kıymet arz ediyor.
Ali Korkut'un 'hayalim' dediği Üç Kümbetler Projesi, bölge turizmi açısından çok önemli. Yakutiye Medresesini çevreleyen kent meydanı, Murat Paşa Camii, Hamamı ve Ahmediye Medresesini çevreleyen Muratpaşa Kent Meydanı önem arz ediyor. Ali Korkut'un bunların dışında İstanbulkapı'yı yok olmaktan, yıkımdan kurtaran çalışmalarına da teşekkür etmek gerekiyor.
Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Erzurum Kalesi ve çevresi projesinin tamamlanması, Yakutiye Belediyesinin 2019'da tamamlanması planlanan Üç Kümbetler Projesi Erzurum'u bölgenin kültür başkenti yapmaya yetecek en önemli pazarlama unsurunu oluşturacaktır. Tarihi eserlerin gün yüzüne çıkarılması, kültür turizmine hizmet edebilir noktaya getirilmesi yeterli mi? Elbette Erzurum'un kış, dağ turizmi, kültür ve inanç turizmini bir destinasyon olarak sunabilmesi gerekiyor. Bunların yanına sağlık turizmini de katarsak Erzurum'un geleceği açısından önemli bir iş yapmış oluruz.