Prof. Dr. Mahfi Eğilmez, Türkiye'deki Değişimin Sosyo - Ekonomik Analizi isimli makalesinde Türkiye'nin 80 yıllık büyük değişimini ele alarak, köyden kente göç ve getirdiği sorunlar üzerinde önemli tespitler yapıyor. İlk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılında Türkiye’nin nüfusu 13,6 milyondu, nüfusun yüzde 25’i kentlerde, yüzde 75’i kırsal kesimde yaşıyor. Günümüzde ise nüfusun yüzde 75’i kentlerde, yüzde 25’i kırsal alanda yaşıyor.
Rakamları Erzurum ölçeğine vurduğunuzda makasın daha fazla açıldığı tespitini yapalım. Erzurum'da köyler tabiri caizse boşalmış, viraneye dönmüştür. Gittiğiniz köylerde birşey sormak için kimseyi bulamamak şaşırtıcı değil. Çok değil, bundan 30-40 yıl önce köylerin canlı, hareketli olduğunu belirtirsek gelinen noktayı daha iyi kavrayabiliriz. Bu yazıyı yazarken, Cumhurbaşkanı Sayın REcep Tayyip Erdoğan, çiftçiler ile Beştepe'de bir araya geldiğini tv. yayınında gördüm. Cumhurbaşkanı özgürlük, bağımsızlık ile tarım ve hayvancılık arasında bağ kuran konuşmasında kendi kendine yeten ülke olmanın öneminin altını çiziyordu.
Aşağıdaki tablo tarımda istihdam edilen nüfusun gelişimini gösteriyor (Kaynak: TÜİK, DPT.)
Köylerin canlanması Köy Enstitüsü Modeli
Köylerin yeniden ihya edilmesi, canlandırılması üzerinde iktidarlar ve yerel yönetimler ayrı ayrı kafa yormalıdır. Bugün köylerin tamamına yakını, mahalle statüsüne geçirilmiş, ismen ve özellik olarak olmasa da statü olarak köy olmaktan çıkmışlardır.
Ancak sorun yalnızca köylerin statüsü değildir. Erzurum'un merkeze yakın köylerinden daha uzak olanlara gittiğinizde nüfus bakımından büyük sorun olduğunu görürsünüz. Boşalan köylerin sorunu, yaşayan insanların karnını doyuramamasıdır. Köylerdeki hayvan sayısı, ekilir arazi oranı her geçen yıl düşmektedir. Köy yerinde yaşayan insanların eğitim alanında büyük sorunları vardır.
Köy Enstitüleri, bildiğiniz üzere köylerin kalkınmasını hedefleyen bir anlayışla 1939 - 40 yılında kurulmuştur. Köy yaşamına tanımlanmış eğitim programıyla, buralarda yetişen köy çocuklarının tesisatçılık, marangozluk, hayvancılığın, tarım üretimi, köy yaşamının gelişimi üzerine yetişmiş insan olarak mezun olmaları, köylerine döndüklerinde veya gittikleri köylerde öncülük rolü üstlenmeleri amaçlanmıştır. Ne yazık ki, Köy Enstitüleri bozduğumuz birçok şey gibi bozulmuş, siyasi hareketlerin merkezine dönüştürülmüş ve CHP tarafından kurulan bu sistem, yine CHP eliyle kapatılmıştır.
Erzurum'un merkez ilçelerine bağlı köylerinin tamamında yaşam koşullarının iyileştirilmesi için belediyelerin önemli çalışmaları bulunmaktadır. Yakutiye, Palandöken ve Aziziye Beediyelerine bağlı köylerin tamamında köy için yollar asfalt veya taş kaplama yapılmıştır. Yine arazilerin sulanması için sulama kanalları çalışmaları DSİ, Özel İdare/ Büyükşehir Belediyesince gerçekleştirilmektedir.
Buna rağmen köylere dönüş konusunda derli toplu çalışmalar ve planlamalar yapılmalıdır. Mesafe olarak yakın köyler dikkate alınarak okul sorunu çözülmelidir. Bu okullarda köylerin canlanmasını sağlayacak ufuk açabilecek eğitim sistemi benimsenmelidir. Köylerin ortak işletmeler altında kooperatifleşmeleri sağlanmalıdır. Cumhurbaşkanımız, konuşmasında köyler için önemli destekleri içeren bilgileri paylaşıyor. Bu teşviklerde göz önüne alnınca, faydanın artırılabilmesinin yolunun köylerin işletme veya kooperatif sistemine geçmelerinin sağlanması, üretim ve kazancın artırılması noktasında adımlar atılması olmalıdır.
Rakamları Erzurum ölçeğine vurduğunuzda makasın daha fazla açıldığı tespitini yapalım. Erzurum'da köyler tabiri caizse boşalmış, viraneye dönmüştür. Gittiğiniz köylerde birşey sormak için kimseyi bulamamak şaşırtıcı değil. Çok değil, bundan 30-40 yıl önce köylerin canlı, hareketli olduğunu belirtirsek gelinen noktayı daha iyi kavrayabiliriz. Bu yazıyı yazarken, Cumhurbaşkanı Sayın REcep Tayyip Erdoğan, çiftçiler ile Beştepe'de bir araya geldiğini tv. yayınında gördüm. Cumhurbaşkanı özgürlük, bağımsızlık ile tarım ve hayvancılık arasında bağ kuran konuşmasında kendi kendine yeten ülke olmanın öneminin altını çiziyordu.
Aşağıdaki tablo tarımda istihdam edilen nüfusun gelişimini gösteriyor (Kaynak: TÜİK, DPT.)
Yıllar | Tarım Kesiminde İstihdam (%) |
1923 | 70 |
1997 | 42 |
2002 | 35 |
2006 | 27 |
2011 | 25 |
Köylerin canlanması Köy Enstitüsü Modeli
Köylerin yeniden ihya edilmesi, canlandırılması üzerinde iktidarlar ve yerel yönetimler ayrı ayrı kafa yormalıdır. Bugün köylerin tamamına yakını, mahalle statüsüne geçirilmiş, ismen ve özellik olarak olmasa da statü olarak köy olmaktan çıkmışlardır.
Ancak sorun yalnızca köylerin statüsü değildir. Erzurum'un merkeze yakın köylerinden daha uzak olanlara gittiğinizde nüfus bakımından büyük sorun olduğunu görürsünüz. Boşalan köylerin sorunu, yaşayan insanların karnını doyuramamasıdır. Köylerdeki hayvan sayısı, ekilir arazi oranı her geçen yıl düşmektedir. Köy yerinde yaşayan insanların eğitim alanında büyük sorunları vardır.
Köy Enstitüleri, bildiğiniz üzere köylerin kalkınmasını hedefleyen bir anlayışla 1939 - 40 yılında kurulmuştur. Köy yaşamına tanımlanmış eğitim programıyla, buralarda yetişen köy çocuklarının tesisatçılık, marangozluk, hayvancılığın, tarım üretimi, köy yaşamının gelişimi üzerine yetişmiş insan olarak mezun olmaları, köylerine döndüklerinde veya gittikleri köylerde öncülük rolü üstlenmeleri amaçlanmıştır. Ne yazık ki, Köy Enstitüleri bozduğumuz birçok şey gibi bozulmuş, siyasi hareketlerin merkezine dönüştürülmüş ve CHP tarafından kurulan bu sistem, yine CHP eliyle kapatılmıştır.
Erzurum'un merkez ilçelerine bağlı köylerinin tamamında yaşam koşullarının iyileştirilmesi için belediyelerin önemli çalışmaları bulunmaktadır. Yakutiye, Palandöken ve Aziziye Beediyelerine bağlı köylerin tamamında köy için yollar asfalt veya taş kaplama yapılmıştır. Yine arazilerin sulanması için sulama kanalları çalışmaları DSİ, Özel İdare/ Büyükşehir Belediyesince gerçekleştirilmektedir.
Buna rağmen köylere dönüş konusunda derli toplu çalışmalar ve planlamalar yapılmalıdır. Mesafe olarak yakın köyler dikkate alınarak okul sorunu çözülmelidir. Bu okullarda köylerin canlanmasını sağlayacak ufuk açabilecek eğitim sistemi benimsenmelidir. Köylerin ortak işletmeler altında kooperatifleşmeleri sağlanmalıdır. Cumhurbaşkanımız, konuşmasında köyler için önemli destekleri içeren bilgileri paylaşıyor. Bu teşviklerde göz önüne alnınca, faydanın artırılabilmesinin yolunun köylerin işletme veya kooperatif sistemine geçmelerinin sağlanması, üretim ve kazancın artırılması noktasında adımlar atılması olmalıdır.