1914 yılı Kasım ayından itibaren yapılan Rus taarruzları sonucunda 16 Şubat 1916’da Ruslar, Erzurum’u fiili olarak işgal edebilmiştir. Erzurum 12 Mart 1918 günü, Kazım Karabekir komutasındaki Türk Ordusu tarafından kurtarılmıştı.
100 yıl sonra Rus işgal yıllarına ait, Ermeni çetelerinin yaptığı zalim ve hayvani katliamlara dair Erzurum'da siz ne görüyorsunuz. Dedelerimizin, "2 tane Ermeni dığası gelip, insanları alıp götürüyordu. Kimse geri dönmüyordu" diye başlayan hikayelerden geriye sizce ne kaldı.
Bir şehir düşünün, 100 yıl önce Rus işgaline uğramış, halkın bir bölümü göç ederek zulümden kurtulmanın yolunu seçmiş. Tokat ve Amasya'da 10 binlerce Erzurumlunun yaşıyor olmasının sebebi bu işgallerdir.
2 yıllık işgal süresince Ermeni Taşnak ve Hınçak çeteleri Anadolu'nun sayısız şehir, kasaba ve köylerinde yaptıkları etnik soykırımı Erzurum'da da icra etmişler. Başta Kazım Karabekir Paşa olmak üzere kaynaklarda 9 bin 300 ile 13 bin arasında Erzurumlu mazlum, güçsüz çocuk, kadın, erkek ve yaşlının katliama uğradığı bildirilir. İstasyon meydanı, Ezirmikli Osmanağa'nın konağı ve daha birçok mekan, bu zulme şahitlik etmiş. Bunlardan ayakta kalanını siz biliyor musunuz?
Yazık...
Erzurum'da kocaman 2 üniversite var. Erzurum'da bu acıyı, yaşamış bir nesil var. Bunlar gün gibi ortadayken, siz hiç işgal yıllarında katledilmiş Erzurumluların isimlerinin yer aldığı çalışma, anıt görebiliyor musunuz? Peki işgal şehri Erzurum'da bu etnik temizliğin toplu olarak yapıldığı mekanları biliyor musunuz? Bizim dedelerimiz şurada katledildi diye bir fatiha okuyabildiğiniz şahitlik etmiş bir mekan bulabilir misiniz?
Neden.. Çünkü yok etmişiz. Adeta katliamın, soykırımın izlerini silmişiz...
Her şeyden bi bihaberiz.
Erzurum'da falanca Camide insanlar yakıldı, filanca ağanın konağında şöyle toplu kıyım işlendi diye çok hikaye bilinir. Peki bu kıyımların yaşandığı mekanlar biliniyor mu? Acaba bu mekanlar aynıyla korunup, üzerlerinde katledilen insanların isimlerinin yer aldığı bir kaide yapılamaz mıydı?
Yok. Neden. Çünkü ne akademik çevrelerde böyle bir çalışma var, ne de geçmişte böyle bir araştırma yapılmış.
Çünkü ne şehirde, ne akademik çevrelerde böyle bir ruh yok. Bakın Pazartesi, 12 Mart'tı. Yani işgal yıllarında yakılıp yıkılan Erzurum'un, kıyıma uğrayan insanların kurtuluşa kavuştukları 100. yılın dönümüydü. Hangi hatıra ayakta, hangi acı resmedilebildi, hangi dram kitaplaştırılabildi.
Veya siz şehrinizde bu büyük acıyı hissedebildiniz mi?
Beyler, milletler büyük acılar, gurur günleri ve büyük sevinçler sonucu millet olabilirler. Bizim büyük acılarımız var, ancak parmak çiziği gibi unutup gidiyoruz.
Bunda bir gariplik yok mu?
100 yıl sonra Rus işgal yıllarına ait, Ermeni çetelerinin yaptığı zalim ve hayvani katliamlara dair Erzurum'da siz ne görüyorsunuz. Dedelerimizin, "2 tane Ermeni dığası gelip, insanları alıp götürüyordu. Kimse geri dönmüyordu" diye başlayan hikayelerden geriye sizce ne kaldı.
Bir şehir düşünün, 100 yıl önce Rus işgaline uğramış, halkın bir bölümü göç ederek zulümden kurtulmanın yolunu seçmiş. Tokat ve Amasya'da 10 binlerce Erzurumlunun yaşıyor olmasının sebebi bu işgallerdir.
2 yıllık işgal süresince Ermeni Taşnak ve Hınçak çeteleri Anadolu'nun sayısız şehir, kasaba ve köylerinde yaptıkları etnik soykırımı Erzurum'da da icra etmişler. Başta Kazım Karabekir Paşa olmak üzere kaynaklarda 9 bin 300 ile 13 bin arasında Erzurumlu mazlum, güçsüz çocuk, kadın, erkek ve yaşlının katliama uğradığı bildirilir. İstasyon meydanı, Ezirmikli Osmanağa'nın konağı ve daha birçok mekan, bu zulme şahitlik etmiş. Bunlardan ayakta kalanını siz biliyor musunuz?
Yazık...
Erzurum'da kocaman 2 üniversite var. Erzurum'da bu acıyı, yaşamış bir nesil var. Bunlar gün gibi ortadayken, siz hiç işgal yıllarında katledilmiş Erzurumluların isimlerinin yer aldığı çalışma, anıt görebiliyor musunuz? Peki işgal şehri Erzurum'da bu etnik temizliğin toplu olarak yapıldığı mekanları biliyor musunuz? Bizim dedelerimiz şurada katledildi diye bir fatiha okuyabildiğiniz şahitlik etmiş bir mekan bulabilir misiniz?
Neden.. Çünkü yok etmişiz. Adeta katliamın, soykırımın izlerini silmişiz...
Her şeyden bi bihaberiz.
Erzurum'da falanca Camide insanlar yakıldı, filanca ağanın konağında şöyle toplu kıyım işlendi diye çok hikaye bilinir. Peki bu kıyımların yaşandığı mekanlar biliniyor mu? Acaba bu mekanlar aynıyla korunup, üzerlerinde katledilen insanların isimlerinin yer aldığı bir kaide yapılamaz mıydı?
Yok. Neden. Çünkü ne akademik çevrelerde böyle bir çalışma var, ne de geçmişte böyle bir araştırma yapılmış.
Çünkü ne şehirde, ne akademik çevrelerde böyle bir ruh yok. Bakın Pazartesi, 12 Mart'tı. Yani işgal yıllarında yakılıp yıkılan Erzurum'un, kıyıma uğrayan insanların kurtuluşa kavuştukları 100. yılın dönümüydü. Hangi hatıra ayakta, hangi acı resmedilebildi, hangi dram kitaplaştırılabildi.
Veya siz şehrinizde bu büyük acıyı hissedebildiniz mi?
Beyler, milletler büyük acılar, gurur günleri ve büyük sevinçler sonucu millet olabilirler. Bizim büyük acılarımız var, ancak parmak çiziği gibi unutup gidiyoruz.
Bunda bir gariplik yok mu?