Aslında hepimiz biraz sağırız!
Bunu ben demiyorum tabi.. Erzurum’da faaliyet gösteren bir işitme cihazı merkezinin sahibi Nurbanu Kutlu Müniroğlu diyor. İşitme engellilere cihaz ve tedavi sağlayan merkezi ziyaret ettiğimde öğrendim ki aslında tetkik yapılması halinde az çok bir işitme kaybı mevcut. Radyo stüdyosunu andıran bir odaya giriyor ve iki kulaklıktan oluşan cihaza bağlandığınızda anında işitme oranınız ekrana yansıyor. Hangi yaşta olursanız olun illa ki yüzde 100 sonuca ulaşılmıyor ve duyuda bir eksiklik ortaya çıkıyor. Hepimizin aslında az ya da çok biraz sağır olduğu bilgisini ilk defa öğreniyorum. Doğrusu ben daha çok görmede sıkıntı yaşayan biriyim, duyu oranımı tespit etmeyi düşünmedim. Ama eğer siz illa da öğrenmek istiyorsanız artık o merkeze gitmek zorundasınız. Zira öyle bir hizmetin devlet ve diğer hastanelerde de olmadığını öğrendim..
--
Sizin anlayacağınız bir yıldız daha kayıyor!
Doç.Dr.Zinnur Gerek.. BESYO olarak bildiğimiz Atatürk Üniverstesi Spor Bilimleri Fakültesi’nin öğretim üyelerinden. Milli barcı, halk oyunları alanında Türkiye’nin sayılı akademik ünvana sahip uzmanlarından biri. Halen Üniversite Sporları Federasyonu Halk Oyunları Teknik Kurulu Başkanı. Erzurum’da ‘iyi ki tanımışım’ dediğim, ‘az ama çok adam’lardan biri. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ali Gür’ün isteği üzerine yıllardır çalıştığı ve yaşadığı Erzurum’dan gidiyor. Hem de Üniversitenin Türk Musikisi Devlet Konservatuarına Müdür olarak gidiyor. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ömer Çomaklı ve kendi fakültesinin dekanı Prof.Dr.Osman Elmalı ile vedalaştı bile. Dekanı ona Erzurum’da ki başarılı çalışmalarından ötürü plaket verdi. Fakültedeki arkadaşları da bu plaket töreninde oradaydı. Duygusal anlar vardı. Bir yıldız daha kayıyor anlayacağınız. Esasında tıpkı Erzurum’un yetiştirdiği yılların nefesli çalgılar ustası Prof.Dr.Cengiz Şengül’ün Antalya’ya gitmesi gibi bir kayıp yaşıyoruz. Sevinsem mi, üzülsem mi bilemiyorum. Üzülüyorum, daha fazla yararlı hizmetler yapacağına inandığımız böylesine değerli Erzurumlu bir arkadaştan ayrılıyorum diye. Bir yanım da seviniyor. O Zinnur hoca inanıyorum ki gittiği o yerde çok daha güzel işlere imza atacak, hepimizi gururlandıracak. Neler yaptığını çok sürmez, öğreniriz yakınlarda! Ne diyeyim, yolun açık olsun hocam, Allah kolaylıklar versin, başarılar..
--
Hınıslıoğlu’nun gardını ilk kim düşürdü?
Geçen hafta Erzurum’da en çok konuşulan konulardan birisi Ticaret Borsası’nda Başkan Hakkı Hınıslıoğlu’nun çekilmesi konusuydu. İlginç bir şeydi, mevcut 2 adaydan biri olan Abdurrezzak Celat’ın adaylığını açıkladığı toplantıya katılan Hakkı Hınıslıoğlu, aday olmayacağını bizzat beyan ederek hepimizi şaşırtmıştı. Hem Cellat’ın toplantısına katılarak bizi şaşırtmış, hem de aday olmadığını söyleyerek adeta bizi ters köşe etmişti. Hınıslıoğlu’nun böyle bir karara varması sadece o toplantıya katılan bizlere değil, tüm kamuoyuna şaşkınlık yaşatmıştı. 1 Nisan tarihinde yapılacak seçimler için ben bunu ‘Sakın 1 Nisan şakası olmasın’ diye değerlendirmiştim. Gerçi artık o seçim, kulislerden aldığımız bilgilere göre çok sürpriz gelişmeye gebe görünse de bir gerçek var ki Hınıslıoğlu’nun gardı bayağı bir düştü. Mevcut yönetimden bazı önemli isimlerin yanında olmaması, tavır alması, Hınıslıoğlu’nu böyle bir karara zorladı. Herşeye rağmen Ticaret Borsası gibi yıllardır bir tek çivinin bile oynamadığı, farklı delege yapısından ötürü kimselerin adaylığa bile cesaret edemediği bir teşkilatta Hınıslıoğlu gibi önemli bir aktörün artık geri duruyor olmasının bana göre birinci sebebi işadamı Abdullah Büçke’ydi. İlk aday o’ydu ve Hınıslıoğlu’na ilk isyan ve itiraz bayrağını açan da o oldu. Ardından Hakan Oral ve şimdi de Abdurrezzak Cellat adaylıklarını açıkladı. Bugün, işlerini feshettiği için adaylıktan ayrılıp köşesine çekilen işadamı Büçke, hem Oral’a ve hem de Cellat’a cesaret verdi. Hele de Büçke’nin adaylığı döneminde Ankara’ya gitmesi, TOBB yönetimine Hınıslıoğlu ile ilgili itirazlarda bulunması, bugün gelinen noktada rol oynadı. O açıdan hem Oral’ın hem de Cellat’ın, kısacası Hınıslıoğlu’ndan sıkılan herkesin cesaret hapı oldu Büçke!
--
Güzele ne yakışmaz!
Bu da artık benim ilgisizliğim, cahilliğim olsun. İlk olarak 12 Mart’ta TRT Erzurum Radyosu’ndan dinlememiş olsam vallahi de İsmail Bingöl’ün o şiirinden haberim olmayacaktı, billahi de.. ‘’Bu sesin gölgesinde asker vatanı bekler, her ses bu sese bağlı. Bu ses Allahuekber’’ diye biten o muazzam Çanakkale şiiri, son yıllarda dinlediğim en güzel şiirlerden biridir. Galiba en çok da ‘’Beni bir geceyi delen bir ışık seliydiler, düşmanın namlusundan süzüldüler. Çanakkale acıyı hissetmeden ölmektir, bu toprağın aşkıyla göklere yükselmektir’’dizelerine bittim! Şiiri, dün yazarı İsmail Bingöl ağabeyle konuşurken bu konuda bayağı bir ‘cahal’ kaldığımı da anlamış oldum. Meğer İsmail ağabeyin ‘Bu ses Çanakkale’den’şiiri, hem bestelenmiş hem de TRT’nin bir sanatçısı şarkı formatında seslendirmiş. Sanat Müziği tadında. Üstüne üstlük bir de klibi çekilmiş, yayında. Az sonra öğreniyor ve de dinliyorum ki bu şiir bir şiirden fazlasıymış..
***
Şiir güzel de şarkı formatında okuyan o TRT sanatçısı kötü mü? İnanılmaz güzel, siz de youtube kanalına girin izleyin. Muaazzam güzel seslendirilmiş ve harika bir klip olmuş. Seslendiren sanatçı Erzurumlu TRT sanatçısı Didem Dilara Duman Avar! Hüseyin İpek’in kürdülihicazkar makamında bestelediği parçayı seslendiren Didem Dilara, sadece Türk Halk Müziği değil, Sanat Müziğini de güzel söylüyor. Kendisini ilk gördüğümde ‘Lütfen sanat müziği de söyle’ diyeceğim. Bir dinleyin ne dediğimi anlarsınız. Hazırlanan 4 dakikalık klip de bir o kadar güzel. Profesyonelce hazırlanmış, üzerinde yoğun çalışıldığı belli. Tabi TRT’ci eşi sevgili Murat Avar’ın parmağı var bu işte! Klibin hem yönetmeni hem kameramanı hem de kurgucusu olmuş. Bu Didem Dilara’nın da ilk klibi. İnşallah devamı gelir, bu bir başlangıç. Özellikle çekim açılarına ve kurguya bayıldım. Bağlama sanatçısı Said Gülebenzer ve kanun sanatçısı Selçuk İçoğlu da enstrümanlarıyla o sese ayrı bir güzellik katmışlar. Kısacası beste güzel, seslendiren güzel, şiir de güzel olunca, dün gel keyfim gel ettim…
--
BB Erzurumspor’un bana göre yüzdesi!
Bak buraya yazıyorum.
BB Erzurumspor’un play-off’a yükselme şansı var mı, elbette ki var.
Hele de bu hafta Ümraniye deplasmanından galip gelsin, o şans daha da artar.
Çünkü bilirim ki havaya girmesi halinde final takımıdır, Erzurum daha engel tanımaz.
Ancak.
Şu an itibariyle BB Erzurumspor’un play-off’a çıkma ihtimali yüzde kaçtır diye soracak olursanız, yüzde 30 veya 40 derim.
..Ve fakat!
Diyelim ki BB Erzurumspor play-off’a çıktı.
O zaman süper lige yükselme şansı yüzde kaç diye soracak olursanız, tereddüt etmeden yüzdeleri yüksek tutar mesela yüzde 80 filan derim!
Bir şey mi biliyorum, hayır!
Ama içimden bir ses öyle diyor.
Baştan da dedim ya.
Buraya yazıyorum, bana artık müsaade..
--
Yemin olsun bu devlet yıkılmayacak!
Sabancı Ortaokulu öğrencileri, düzenledikleri bir etkinlikle Afrin’de ki askerlerimize ‘yanınızdayız’ mesajı verdi. Öğretmenleri Ahmet Turan Uzunoğlu’nun önderliğinde okul bahçesinde biraraya gelen öğrenciler, milli bilinç konusunda duyarlı bir etkinliğe imza attılar. Üzerinde ‘’Şehitler Ölmez’’ yazılı rozetleri ve ellerindeki Türk bayraklarıyla okul öğretmen ve velilerine gurur dolu anlar yaşatan öğrenciler, büyük alkış aldılar. Öğrenciler, düzenlenen törende ayrıca yemin ettiler. Öğrencilerin toplu halde ettiği yeminin metni şöyle: Yer ve gök şahit olsun, yemin olsun, bu bayrak inmeyecek, yemin olsun bu devlet yıkılmayacak! Alkışlarımız geleceği emanet edeceğimiz bu çocuklara gelsin..
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Bеlki hiç bir şеy yolunda gitmеdi; ama hiçbir şеy dе bеni yolumdan еtmеdi! (Anonim)
Bunu ben demiyorum tabi.. Erzurum’da faaliyet gösteren bir işitme cihazı merkezinin sahibi Nurbanu Kutlu Müniroğlu diyor. İşitme engellilere cihaz ve tedavi sağlayan merkezi ziyaret ettiğimde öğrendim ki aslında tetkik yapılması halinde az çok bir işitme kaybı mevcut. Radyo stüdyosunu andıran bir odaya giriyor ve iki kulaklıktan oluşan cihaza bağlandığınızda anında işitme oranınız ekrana yansıyor. Hangi yaşta olursanız olun illa ki yüzde 100 sonuca ulaşılmıyor ve duyuda bir eksiklik ortaya çıkıyor. Hepimizin aslında az ya da çok biraz sağır olduğu bilgisini ilk defa öğreniyorum. Doğrusu ben daha çok görmede sıkıntı yaşayan biriyim, duyu oranımı tespit etmeyi düşünmedim. Ama eğer siz illa da öğrenmek istiyorsanız artık o merkeze gitmek zorundasınız. Zira öyle bir hizmetin devlet ve diğer hastanelerde de olmadığını öğrendim..
--
Sizin anlayacağınız bir yıldız daha kayıyor!
Doç.Dr.Zinnur Gerek.. BESYO olarak bildiğimiz Atatürk Üniverstesi Spor Bilimleri Fakültesi’nin öğretim üyelerinden. Milli barcı, halk oyunları alanında Türkiye’nin sayılı akademik ünvana sahip uzmanlarından biri. Halen Üniversite Sporları Federasyonu Halk Oyunları Teknik Kurulu Başkanı. Erzurum’da ‘iyi ki tanımışım’ dediğim, ‘az ama çok adam’lardan biri. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ali Gür’ün isteği üzerine yıllardır çalıştığı ve yaşadığı Erzurum’dan gidiyor. Hem de Üniversitenin Türk Musikisi Devlet Konservatuarına Müdür olarak gidiyor. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ömer Çomaklı ve kendi fakültesinin dekanı Prof.Dr.Osman Elmalı ile vedalaştı bile. Dekanı ona Erzurum’da ki başarılı çalışmalarından ötürü plaket verdi. Fakültedeki arkadaşları da bu plaket töreninde oradaydı. Duygusal anlar vardı. Bir yıldız daha kayıyor anlayacağınız. Esasında tıpkı Erzurum’un yetiştirdiği yılların nefesli çalgılar ustası Prof.Dr.Cengiz Şengül’ün Antalya’ya gitmesi gibi bir kayıp yaşıyoruz. Sevinsem mi, üzülsem mi bilemiyorum. Üzülüyorum, daha fazla yararlı hizmetler yapacağına inandığımız böylesine değerli Erzurumlu bir arkadaştan ayrılıyorum diye. Bir yanım da seviniyor. O Zinnur hoca inanıyorum ki gittiği o yerde çok daha güzel işlere imza atacak, hepimizi gururlandıracak. Neler yaptığını çok sürmez, öğreniriz yakınlarda! Ne diyeyim, yolun açık olsun hocam, Allah kolaylıklar versin, başarılar..
--
Hınıslıoğlu’nun gardını ilk kim düşürdü?
Geçen hafta Erzurum’da en çok konuşulan konulardan birisi Ticaret Borsası’nda Başkan Hakkı Hınıslıoğlu’nun çekilmesi konusuydu. İlginç bir şeydi, mevcut 2 adaydan biri olan Abdurrezzak Celat’ın adaylığını açıkladığı toplantıya katılan Hakkı Hınıslıoğlu, aday olmayacağını bizzat beyan ederek hepimizi şaşırtmıştı. Hem Cellat’ın toplantısına katılarak bizi şaşırtmış, hem de aday olmadığını söyleyerek adeta bizi ters köşe etmişti. Hınıslıoğlu’nun böyle bir karara varması sadece o toplantıya katılan bizlere değil, tüm kamuoyuna şaşkınlık yaşatmıştı. 1 Nisan tarihinde yapılacak seçimler için ben bunu ‘Sakın 1 Nisan şakası olmasın’ diye değerlendirmiştim. Gerçi artık o seçim, kulislerden aldığımız bilgilere göre çok sürpriz gelişmeye gebe görünse de bir gerçek var ki Hınıslıoğlu’nun gardı bayağı bir düştü. Mevcut yönetimden bazı önemli isimlerin yanında olmaması, tavır alması, Hınıslıoğlu’nu böyle bir karara zorladı. Herşeye rağmen Ticaret Borsası gibi yıllardır bir tek çivinin bile oynamadığı, farklı delege yapısından ötürü kimselerin adaylığa bile cesaret edemediği bir teşkilatta Hınıslıoğlu gibi önemli bir aktörün artık geri duruyor olmasının bana göre birinci sebebi işadamı Abdullah Büçke’ydi. İlk aday o’ydu ve Hınıslıoğlu’na ilk isyan ve itiraz bayrağını açan da o oldu. Ardından Hakan Oral ve şimdi de Abdurrezzak Cellat adaylıklarını açıkladı. Bugün, işlerini feshettiği için adaylıktan ayrılıp köşesine çekilen işadamı Büçke, hem Oral’a ve hem de Cellat’a cesaret verdi. Hele de Büçke’nin adaylığı döneminde Ankara’ya gitmesi, TOBB yönetimine Hınıslıoğlu ile ilgili itirazlarda bulunması, bugün gelinen noktada rol oynadı. O açıdan hem Oral’ın hem de Cellat’ın, kısacası Hınıslıoğlu’ndan sıkılan herkesin cesaret hapı oldu Büçke!
--
Güzele ne yakışmaz!
Bu da artık benim ilgisizliğim, cahilliğim olsun. İlk olarak 12 Mart’ta TRT Erzurum Radyosu’ndan dinlememiş olsam vallahi de İsmail Bingöl’ün o şiirinden haberim olmayacaktı, billahi de.. ‘’Bu sesin gölgesinde asker vatanı bekler, her ses bu sese bağlı. Bu ses Allahuekber’’ diye biten o muazzam Çanakkale şiiri, son yıllarda dinlediğim en güzel şiirlerden biridir. Galiba en çok da ‘’Beni bir geceyi delen bir ışık seliydiler, düşmanın namlusundan süzüldüler. Çanakkale acıyı hissetmeden ölmektir, bu toprağın aşkıyla göklere yükselmektir’’dizelerine bittim! Şiiri, dün yazarı İsmail Bingöl ağabeyle konuşurken bu konuda bayağı bir ‘cahal’ kaldığımı da anlamış oldum. Meğer İsmail ağabeyin ‘Bu ses Çanakkale’den’şiiri, hem bestelenmiş hem de TRT’nin bir sanatçısı şarkı formatında seslendirmiş. Sanat Müziği tadında. Üstüne üstlük bir de klibi çekilmiş, yayında. Az sonra öğreniyor ve de dinliyorum ki bu şiir bir şiirden fazlasıymış..
***
Şiir güzel de şarkı formatında okuyan o TRT sanatçısı kötü mü? İnanılmaz güzel, siz de youtube kanalına girin izleyin. Muaazzam güzel seslendirilmiş ve harika bir klip olmuş. Seslendiren sanatçı Erzurumlu TRT sanatçısı Didem Dilara Duman Avar! Hüseyin İpek’in kürdülihicazkar makamında bestelediği parçayı seslendiren Didem Dilara, sadece Türk Halk Müziği değil, Sanat Müziğini de güzel söylüyor. Kendisini ilk gördüğümde ‘Lütfen sanat müziği de söyle’ diyeceğim. Bir dinleyin ne dediğimi anlarsınız. Hazırlanan 4 dakikalık klip de bir o kadar güzel. Profesyonelce hazırlanmış, üzerinde yoğun çalışıldığı belli. Tabi TRT’ci eşi sevgili Murat Avar’ın parmağı var bu işte! Klibin hem yönetmeni hem kameramanı hem de kurgucusu olmuş. Bu Didem Dilara’nın da ilk klibi. İnşallah devamı gelir, bu bir başlangıç. Özellikle çekim açılarına ve kurguya bayıldım. Bağlama sanatçısı Said Gülebenzer ve kanun sanatçısı Selçuk İçoğlu da enstrümanlarıyla o sese ayrı bir güzellik katmışlar. Kısacası beste güzel, seslendiren güzel, şiir de güzel olunca, dün gel keyfim gel ettim…
--
BB Erzurumspor’un bana göre yüzdesi!
Bak buraya yazıyorum.
BB Erzurumspor’un play-off’a yükselme şansı var mı, elbette ki var.
Hele de bu hafta Ümraniye deplasmanından galip gelsin, o şans daha da artar.
Çünkü bilirim ki havaya girmesi halinde final takımıdır, Erzurum daha engel tanımaz.
Ancak.
Şu an itibariyle BB Erzurumspor’un play-off’a çıkma ihtimali yüzde kaçtır diye soracak olursanız, yüzde 30 veya 40 derim.
..Ve fakat!
Diyelim ki BB Erzurumspor play-off’a çıktı.
O zaman süper lige yükselme şansı yüzde kaç diye soracak olursanız, tereddüt etmeden yüzdeleri yüksek tutar mesela yüzde 80 filan derim!
Bir şey mi biliyorum, hayır!
Ama içimden bir ses öyle diyor.
Baştan da dedim ya.
Buraya yazıyorum, bana artık müsaade..
--
Yemin olsun bu devlet yıkılmayacak!
Sabancı Ortaokulu öğrencileri, düzenledikleri bir etkinlikle Afrin’de ki askerlerimize ‘yanınızdayız’ mesajı verdi. Öğretmenleri Ahmet Turan Uzunoğlu’nun önderliğinde okul bahçesinde biraraya gelen öğrenciler, milli bilinç konusunda duyarlı bir etkinliğe imza attılar. Üzerinde ‘’Şehitler Ölmez’’ yazılı rozetleri ve ellerindeki Türk bayraklarıyla okul öğretmen ve velilerine gurur dolu anlar yaşatan öğrenciler, büyük alkış aldılar. Öğrenciler, düzenlenen törende ayrıca yemin ettiler. Öğrencilerin toplu halde ettiği yeminin metni şöyle: Yer ve gök şahit olsun, yemin olsun, bu bayrak inmeyecek, yemin olsun bu devlet yıkılmayacak! Alkışlarımız geleceği emanet edeceğimiz bu çocuklara gelsin..
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Bеlki hiç bir şеy yolunda gitmеdi; ama hiçbir şеy dе bеni yolumdan еtmеdi! (Anonim)