Filistin ve Kudüs’te yaşananları ülkemiz adına doğru okumamız gerekiyor. Her birimizin dilinde nakarat olan ‘Amerika günlük politika yapmaz, 50 yıllık, 100 yıllık politika oluşturur’ görüşünü göz önüne alırsak yaşananları çok daha kolay çözebiliriz. Bugün o yüz yılık politikaların son uygulama aşamasına geçildi.
Nasıl mı? İngiltere’nin 1900’lerin başında İslam karşıtı yeni düzenlemelerin merkezi olarak seçtiği Filistin ve onun merkezi Kudüs, bu projenin ana merkezidir.
Amerika Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasının anlamı şudur; Artık Filistin ve Kudüs Amerika’nın elindedir, nükleer silahla takviye edilmiş yedi milyonluk Yahudi gücüyle, başlangıçta ön görülen projeyi tamamlamaya çalışacaktır.
11 Eylül terör saldırısını fırsat bilip Ortadoğu’ya Afganistan üzerinden giren ABD, Irak, Lübnan, Mısır ve Suriye’de altyapısını oluşturdu. Sırada İran’ı etkisizleştirme operasyonu var...
Suriye ve Irak’ta İsrail savunmasını güçlendirerek, burada elinin altında tuttuğu terör grupları ile Türkiye’yi koşulsuz Amerika çıkarlarına bağlı kalmaya zorlayacak. Öne sürülen şartların kabul edilmemesi durumunda Türkiye, İsrail ve terör gruplarının hedefi haline getirilecek.
Ilımlı İslam!
Bu büyük resmi göremeyenler olayın sadece Kudüs ile kalınacağını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Bugün Filistinliler kanlarının son damlasına kadar yalnızca taş ve sopalarla bu kutsal toprakları savunuyorlar. Dönün dünyaya bakın, Kudüs için ses çıkaracak Türkiye dışında kaç İslam ülkesi ayaktadır?
İslam devletleri birleşemiyor diyenlere sormak lazım, İslam’ı ayakta tutan yegâne şey neydi? Halifelik ve İslam Sancağıydı. İslam, Sancak ve Halifelik Osmanlı ile birlikte yok edildi…
Bugün ki düzende tüm dinlerin temsilcisi vardır, İslam hariç. Ilımlı İslam demek Müslümanlığı yok etmek demektir.
Kudüs’ün ardı Mekke ve Medine’dir. Kudüs için Yaradan’ın mutlak bir tasarrufu vardır, mesele Müslümanların imtihanıdır. Bu nedenle Kudüs, millet değil ümmet meselesidir.
Yıllardır Yahudiler kendilerinden bir iz bulmak için yıllardır Mescidi Aksa’nın altını kazıyorlar. Buldukları koca bir hiç, en küçük bir delilleri olmadığı halde bu kutsal toprakları işgal ettiler. Hele birde bir delileri olsa varın gerisini siz hesap edin.
Geçem yılın verilerine göre Kudüs’ü ziyaret eden Müslümanların sayısı 40 bin civarında. Bunun 25 bini Türk, Hristiyan ve Yahudi sayısı ise 3,5 milyonu geçiyor.
Şimdi nasıl deriz Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir? Madem ki Allaha inandık iman getirdik, indirdiği Kitaplara inandık iman getirdik. Gönderdiği Peygamberlere inandık iman getirdik. O halde Kuran-Kerim ve Hz. Muhammet (s.a.v) hariç tüm semavi dinler, Peygamberler bu topraklardan çıktı. O halde biz Müslümanlar için Filistin’in tamamı kutsal, Kudüs İslam davamızdır.
Araplar Osmanlıyı sırtından vurdu diye Allahın evinden vaz mı geçeceğiz. Eğer öyle olsa Peygamberimiz Hz. Muhammet (s.a.v) kendi ırkı tarafından sırtından vuruldu. Medine’ye hicret etti. Ama Mekke’yi onlara bırakmadı. İslam devletini kurar kurmaz Mekke’yi fethetti. Bunlar beni hançerledi, ne halleri varsa görsünler mi dedi?
Hesap açık seçik ortada; ya bugün birlik olur vatana ve tüm İslam coğrafyasına sahip çıkarız. Ya da Amerika’nın elinde oyuncak oluruz.
Nasıl mı? İngiltere’nin 1900’lerin başında İslam karşıtı yeni düzenlemelerin merkezi olarak seçtiği Filistin ve onun merkezi Kudüs, bu projenin ana merkezidir.
Amerika Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasının anlamı şudur; Artık Filistin ve Kudüs Amerika’nın elindedir, nükleer silahla takviye edilmiş yedi milyonluk Yahudi gücüyle, başlangıçta ön görülen projeyi tamamlamaya çalışacaktır.
11 Eylül terör saldırısını fırsat bilip Ortadoğu’ya Afganistan üzerinden giren ABD, Irak, Lübnan, Mısır ve Suriye’de altyapısını oluşturdu. Sırada İran’ı etkisizleştirme operasyonu var...
Suriye ve Irak’ta İsrail savunmasını güçlendirerek, burada elinin altında tuttuğu terör grupları ile Türkiye’yi koşulsuz Amerika çıkarlarına bağlı kalmaya zorlayacak. Öne sürülen şartların kabul edilmemesi durumunda Türkiye, İsrail ve terör gruplarının hedefi haline getirilecek.
Ilımlı İslam!
Bu büyük resmi göremeyenler olayın sadece Kudüs ile kalınacağını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Bugün Filistinliler kanlarının son damlasına kadar yalnızca taş ve sopalarla bu kutsal toprakları savunuyorlar. Dönün dünyaya bakın, Kudüs için ses çıkaracak Türkiye dışında kaç İslam ülkesi ayaktadır?
İslam devletleri birleşemiyor diyenlere sormak lazım, İslam’ı ayakta tutan yegâne şey neydi? Halifelik ve İslam Sancağıydı. İslam, Sancak ve Halifelik Osmanlı ile birlikte yok edildi…
Bugün ki düzende tüm dinlerin temsilcisi vardır, İslam hariç. Ilımlı İslam demek Müslümanlığı yok etmek demektir.
Kudüs’ün ardı Mekke ve Medine’dir. Kudüs için Yaradan’ın mutlak bir tasarrufu vardır, mesele Müslümanların imtihanıdır. Bu nedenle Kudüs, millet değil ümmet meselesidir.
Yıllardır Yahudiler kendilerinden bir iz bulmak için yıllardır Mescidi Aksa’nın altını kazıyorlar. Buldukları koca bir hiç, en küçük bir delilleri olmadığı halde bu kutsal toprakları işgal ettiler. Hele birde bir delileri olsa varın gerisini siz hesap edin.
Geçem yılın verilerine göre Kudüs’ü ziyaret eden Müslümanların sayısı 40 bin civarında. Bunun 25 bini Türk, Hristiyan ve Yahudi sayısı ise 3,5 milyonu geçiyor.
Şimdi nasıl deriz Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir? Madem ki Allaha inandık iman getirdik, indirdiği Kitaplara inandık iman getirdik. Gönderdiği Peygamberlere inandık iman getirdik. O halde Kuran-Kerim ve Hz. Muhammet (s.a.v) hariç tüm semavi dinler, Peygamberler bu topraklardan çıktı. O halde biz Müslümanlar için Filistin’in tamamı kutsal, Kudüs İslam davamızdır.
Araplar Osmanlıyı sırtından vurdu diye Allahın evinden vaz mı geçeceğiz. Eğer öyle olsa Peygamberimiz Hz. Muhammet (s.a.v) kendi ırkı tarafından sırtından vuruldu. Medine’ye hicret etti. Ama Mekke’yi onlara bırakmadı. İslam devletini kurar kurmaz Mekke’yi fethetti. Bunlar beni hançerledi, ne halleri varsa görsünler mi dedi?
Hesap açık seçik ortada; ya bugün birlik olur vatana ve tüm İslam coğrafyasına sahip çıkarız. Ya da Amerika’nın elinde oyuncak oluruz.