24 Haziran seçimlerinin biraz erken zuhur etmesi seçim afişlerinin cadde ve sokakları ele geçirmesini geciktirdi. Seçimlerin alışageldiğimiz o görsel ve ses kirliliği henüz her yanı istila etmiş değil; Ramazan ayı yüzü hürmetine inşallah hiç etmez.
Hatırlayın bir: Partilerin her yanda asılı afiş ve pankartları ki nerdeyse mavi göğün güneşini örtecek kadar mebzul miktarlara ulaşıyor; ağaçlar, elektrik direkleri, apartmanların cepheleri, araçların camları, ilan tahtaları vs. her yan bu rengârenk naylon, kâğıt ve bezden bayrak, afiş, pankart ve flama işgaline uğruyor, kopanlar yerlerde sürünüyor, benimkiler daha fazla olsun ve gözüksün derdine düşen partililer, yer kapmada birbiriyle dalaşıyor, hatta iş gece savaşlarına kadar varıp rakip partinin afişleri sökülüp, koparılıp yerlerine kendi parti propaganda malzemeleri yapıştırılıyor veya asılıyor.
Cadde ve sokaklarda fink atan kiralık, giydirilmiş parti araçları ve konvoylar, seçim şarkılarını, liderlerin kayıtlı nutuklarını, en yüksek perdeden yayınlayarak, milletin asabını altüst ediyor. Bazen peş peşe bazen yan yana gelen propaganda araçlarının yaydığı o ürkütücü gürültüler, birbirine karışıyor, etrafa saldıkları vaveyla, insanı sığınıp kulağını ve ruhunu kurtarabileceği asude bir delik arayışına itiyor.
Kaldırımları kesen seçim çadırları, seçim bürosuna dönüşen ofisler, bunların dağıttığı basıl kâğıtlar, sonbahar yaprakları gibi kaldırımları ve yolları süslüyor!..
Bir rüya gördüm ki partiler anlaşmışlar: Ramazan’ın hatırına bu seçimde bu kâbusu millete yaşatmayacaklarmış, propaganda malzemesi adı altında çöpe giden milyarlarca lirayı da, Türkiye’de ve yurtdışında bulunan muhtaç insanlara Ramazan yardımı olarak harcayacaklarmış. Rüyamda bir de eski zaman diyanet âlimlerinden bir zât bana göründü ve dedi ki: ‘Evlat! Akıbeti çöp olan bu propaganda malzemelerine giden para haramdır!’ Korktum elbet; ‘Aman hocam!’ dedim: ‘sen rüyamdan dışarı çıkma sakın, yoksa seni laikliğe mugayir davranmaktan diyanetten sürerler!’
Tabii gergin bir şekilde uyandım. Rüyayı hayra yormak iyidir, ben de öyle yaptım; bakarsınız değişimler vadeden bu seçimde rüyam hakikat oluverir!
Hatırlayın bir: Partilerin her yanda asılı afiş ve pankartları ki nerdeyse mavi göğün güneşini örtecek kadar mebzul miktarlara ulaşıyor; ağaçlar, elektrik direkleri, apartmanların cepheleri, araçların camları, ilan tahtaları vs. her yan bu rengârenk naylon, kâğıt ve bezden bayrak, afiş, pankart ve flama işgaline uğruyor, kopanlar yerlerde sürünüyor, benimkiler daha fazla olsun ve gözüksün derdine düşen partililer, yer kapmada birbiriyle dalaşıyor, hatta iş gece savaşlarına kadar varıp rakip partinin afişleri sökülüp, koparılıp yerlerine kendi parti propaganda malzemeleri yapıştırılıyor veya asılıyor.
Cadde ve sokaklarda fink atan kiralık, giydirilmiş parti araçları ve konvoylar, seçim şarkılarını, liderlerin kayıtlı nutuklarını, en yüksek perdeden yayınlayarak, milletin asabını altüst ediyor. Bazen peş peşe bazen yan yana gelen propaganda araçlarının yaydığı o ürkütücü gürültüler, birbirine karışıyor, etrafa saldıkları vaveyla, insanı sığınıp kulağını ve ruhunu kurtarabileceği asude bir delik arayışına itiyor.
Kaldırımları kesen seçim çadırları, seçim bürosuna dönüşen ofisler, bunların dağıttığı basıl kâğıtlar, sonbahar yaprakları gibi kaldırımları ve yolları süslüyor!..
Bir rüya gördüm ki partiler anlaşmışlar: Ramazan’ın hatırına bu seçimde bu kâbusu millete yaşatmayacaklarmış, propaganda malzemesi adı altında çöpe giden milyarlarca lirayı da, Türkiye’de ve yurtdışında bulunan muhtaç insanlara Ramazan yardımı olarak harcayacaklarmış. Rüyamda bir de eski zaman diyanet âlimlerinden bir zât bana göründü ve dedi ki: ‘Evlat! Akıbeti çöp olan bu propaganda malzemelerine giden para haramdır!’ Korktum elbet; ‘Aman hocam!’ dedim: ‘sen rüyamdan dışarı çıkma sakın, yoksa seni laikliğe mugayir davranmaktan diyanetten sürerler!’
Tabii gergin bir şekilde uyandım. Rüyayı hayra yormak iyidir, ben de öyle yaptım; bakarsınız değişimler vadeden bu seçimde rüyam hakikat oluverir!