“Seçim havası yok” diyenlere hatırlatmak lazım; Türkiye’de son yıllarda neredeyse her iki yılda bir seçim var, halk bıktı usandı.
Her iki yılda bir haydi seçime, durum böyle olunca insan da ne heves ne heyecan ne de hava kalıyor haliyle.
Vatandaş açısından durum böyle ama siyasiler açısından seçim havasının olmaması garip.
Partilerin aday adaylığı döneminde bile bundan çok daha fazla ilgi ve heyecan vardı.
İlk istifalar şehirde anında gündem oluşturmuştu.
AK Parti Milletvekillerinin kaçının gidip, kaçının listede kalacağı epey merak uyandırdı.
MHP’de Şimşek Akpınar ismi bir an da dengeleri değiştirdi.
Ama kabul edelim ki en fazla konuşulan İYİ Parti oldu.
Siyasetin kurtları İYİ Parti’den aday adayı oldu.
İşadamı Cemal Şengel ismine ilk şaşıran ben oldum.
Bugüne kadar siyasete mesafeli duran Şengel’in bir anda İYİ Parti’den ortaya çıkması şaşılacak bir şeydi. Herkeste kısa bir şok yaşadı.
Şehrin tanıdığı, sevdiği, herkesin rahatlıkla kapısını çalıp yardım istediği, bu şehrin tozunu yutmuş, Erzurumspor başta olmak üzere çeşitli yardım kuruluşlarında önemli görevler almış, kadirşinas bir isim olan Cemal Şengel’in İYİ Parti’den aday adayı olması, listeler açıklanana kadar siyasetin gündemi oldu.
Hatta rakip siyasi partiler İyi Parti’nin listesiyle kendi listelerinden daha çok ilgilendi. Öyle ya tanınan, kabul gören isimlerin rakip olması oyları etkileyebilirdi.
Aday adaylık sürecindeki seçim havası, listelerin açıklanmasıyla yerini günlük hayata bıraktı. İYİ Parti hiç tanınmayan ama Erzurumlu olan Naci Cinisli ile yarışa katılmaya karar verdi. “İthal aday”, “İYİ Parti intihar etti” gibi yorumlar yapıldı.
Naci Cinisli’yi kimse tanımadığı için İYİ Parti kulis sahalarından çekilmek zorunda kaldı.
İYİ Parti’nin bu girişimi diğer partilere yaradı. Şengel gitti dert bitti.
AK Parti iki isim değişikliğiyle yola devam dedi. Listede fazla bir değişiklik olmayınca doğal olarak kimse heyecanlanmadı.
MHP’de Şimşek Akpınar listenin ikinci sırasına yerleşince camia içinden ‘Listeyi Kamil Aydın yaptı’ yorumları yapıldı. Oysa Şimşek Akpınar zaten Devlet Bahçeli ile çok yakından tanışıyordu ve listenin ikinci sırasında olduğunu biliyordu. Şimşek Akpınar ile listenin 4. sırasında yer alan Adem Yurdigül, bu şehirde insana “seçim var” dedirten tek aday oldu.
Hiç konuşulmayan tek parti Cumhuriyet Halk Partisiydi. Ancak listeler açıklanınca en fazla konuşulan parti unvanını kazandı. Ülkücü kökenli Naci Turan’ı aday gösteren CHP, bir anda şehirde konuşulan tek parti oldu. Ama o da kısa sürede söndü.
Bunları tekrar şunun için hatırlatıyorum. Aday adaylığı döneminde seçim havası vardı. Halkın gündeminde seçim vardı. Ama listeler açıklandı, o hava sönüp gitti. Bugün bangır bangır bağıran o seçim otobüsleri ve bayraklar olmasa kimse bu ülkede seçim olduğuna inanmaz…
Her iki yılda bir haydi seçime, durum böyle olunca insan da ne heves ne heyecan ne de hava kalıyor haliyle.
Vatandaş açısından durum böyle ama siyasiler açısından seçim havasının olmaması garip.
Partilerin aday adaylığı döneminde bile bundan çok daha fazla ilgi ve heyecan vardı.
İlk istifalar şehirde anında gündem oluşturmuştu.
AK Parti Milletvekillerinin kaçının gidip, kaçının listede kalacağı epey merak uyandırdı.
MHP’de Şimşek Akpınar ismi bir an da dengeleri değiştirdi.
Ama kabul edelim ki en fazla konuşulan İYİ Parti oldu.
Siyasetin kurtları İYİ Parti’den aday adayı oldu.
İşadamı Cemal Şengel ismine ilk şaşıran ben oldum.
Bugüne kadar siyasete mesafeli duran Şengel’in bir anda İYİ Parti’den ortaya çıkması şaşılacak bir şeydi. Herkeste kısa bir şok yaşadı.
Şehrin tanıdığı, sevdiği, herkesin rahatlıkla kapısını çalıp yardım istediği, bu şehrin tozunu yutmuş, Erzurumspor başta olmak üzere çeşitli yardım kuruluşlarında önemli görevler almış, kadirşinas bir isim olan Cemal Şengel’in İYİ Parti’den aday adayı olması, listeler açıklanana kadar siyasetin gündemi oldu.
Hatta rakip siyasi partiler İyi Parti’nin listesiyle kendi listelerinden daha çok ilgilendi. Öyle ya tanınan, kabul gören isimlerin rakip olması oyları etkileyebilirdi.
Aday adaylık sürecindeki seçim havası, listelerin açıklanmasıyla yerini günlük hayata bıraktı. İYİ Parti hiç tanınmayan ama Erzurumlu olan Naci Cinisli ile yarışa katılmaya karar verdi. “İthal aday”, “İYİ Parti intihar etti” gibi yorumlar yapıldı.
Naci Cinisli’yi kimse tanımadığı için İYİ Parti kulis sahalarından çekilmek zorunda kaldı.
İYİ Parti’nin bu girişimi diğer partilere yaradı. Şengel gitti dert bitti.
AK Parti iki isim değişikliğiyle yola devam dedi. Listede fazla bir değişiklik olmayınca doğal olarak kimse heyecanlanmadı.
MHP’de Şimşek Akpınar listenin ikinci sırasına yerleşince camia içinden ‘Listeyi Kamil Aydın yaptı’ yorumları yapıldı. Oysa Şimşek Akpınar zaten Devlet Bahçeli ile çok yakından tanışıyordu ve listenin ikinci sırasında olduğunu biliyordu. Şimşek Akpınar ile listenin 4. sırasında yer alan Adem Yurdigül, bu şehirde insana “seçim var” dedirten tek aday oldu.
Hiç konuşulmayan tek parti Cumhuriyet Halk Partisiydi. Ancak listeler açıklanınca en fazla konuşulan parti unvanını kazandı. Ülkücü kökenli Naci Turan’ı aday gösteren CHP, bir anda şehirde konuşulan tek parti oldu. Ama o da kısa sürede söndü.
Bunları tekrar şunun için hatırlatıyorum. Aday adaylığı döneminde seçim havası vardı. Halkın gündeminde seçim vardı. Ama listeler açıklandı, o hava sönüp gitti. Bugün bangır bangır bağıran o seçim otobüsleri ve bayraklar olmasa kimse bu ülkede seçim olduğuna inanmaz…