Teknolojideki gelişmeler insan hayatını olduğu gibi mekânları biçimlendirmeye devam ediyor. Akıllı şehir kavramı da teknolojiyi yoğun kullanan kentlerin bir özelliği. Dünyada çok fazla akıllı şehir yok, belki bir elin parmağı kadar. Fakat akıllı şehir kavramı ve uygulamaları hızla gelişiyor. Bazı ülkeler, yeni semtleri ya da sıfırdan kurdukları şehirleri, ‘akıllı şehir’ kavram etrafında şekillendiriyorlar.
Türkiye’de akıllı şehir var mı? Maalesef yok. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “Akıllı Şehir Stratejisi ve Eylem Planı” başlıklı bir çalışma başlatmış durumda. İstanbul ve Ankara gibi şehirlerimizde ise belediyelerin öncülüğünde araştırmalar ve bazı yerel uygulamalar yapıldığı ifade ediliyor, fakat henüz bu ismi hak eden ne bir şehrimiz ne bir ilçemiz ne de bir semtimiz bulunmuyor.
Akıllı şehirlerin sırrı ne peki? İnternet! İşin özeti şu: Akıllı şehirlerde, tüm nesnelerdeki sensörlerden alınan veriler, internete aktarılıyor ve işlenen bu verilerle gerçekleştirilen uygulamalar hem şehirlerin yönetimini hem de insanların hayatını kolaylaştırıyor. Akıllı şehirlerin en önemli özelliği karbon salınımını azaltmak, kaynakları etkin kullanmak, çevrenin korunmasına katkı sağlamak olarak belirtiliyor.
Gelelim önerimize: Atatürk Üniversitesi, Teknik Üniversite, Ata TEKNO Kent, büyükşehir ve ilçe belediyeleri ortak bir projeye imza atabilir ve Erzurum’u Türkiye’nin ilk akıllı şehirleri arasına katabilirler. Böyle bir çalışmayı yürütebilecek bilimsel bilgiye ve tecrübeye sahip olduğumuzu düşünüyorum. Eğer milletvekillerimiz de öneriye değer verir, ilgili bakanlıklardan da çeşitli destekler alınabilir ise, Erzurum ‘akıllı şehir’ olmayı başarabilir. Bunu başarmak demek Erzurum’un kamu politikalarına da öncülük etmesi demek olacaktır!
Neden Erzurum? diye bir soru da akla gelebilir. Şundan; tarihi Erzurum (eski Erzurum) kamulaştırmalar yoluyla boşaltıldı; şu an belediyelerin elinde büyük arsalar var. Bu arsaların üzerine yeniden binalar yapılıyor, yapılacak. İşte bu bize tarihi bir fırsat sunuyor ki, yıkılan eski Erzurum’u tamamen akıllı şehir mantığıyla inşa edebiliriz. Merkez ilçeler ise çeşitli revizyonlarla akıllı ilçelere dönüştürülebilir imkânlara sah gözükmektedirler.
Mesela ‘akıllı bir uygulama olan’ Atatürk Üniversitesi ısınma sistemi örneğinden yola çıkıp bu yeni semtleri tamamen merkezi bir şekilde ısıtmak, karbon salınımını önemli ölçüde azaltacak, ısı kalitesini artırırken ısınma giderlerini de düşürecektir. Ki, kış aylarında şehrin en kirli bölgesi bu bölgelerdir. Eski Erzurum’u ‘akıllı şehir’ konseptine uygun inşa etmek, aynı zamanda tarihi çevreyi de en iyi şekilde korumak anlamı taşıyacaktır.
Bu arada şehrimizdeki üniversiteler ‘Akıllı Şehir Enstitüsü’, ‘Akıllı Şehir Tasarımı’ gibi yeni bölümler de açabilirler ki, bu yeni kavram, geleceğin önemli bir iş alanı olarak, her gün biraz daha yıldızını parlatıyor.
‘Erzurum Akıllı Şehir’ projesinde yüzlerce başlık seçilip geliştirilebilir ve bunlar uygulanabilir. Erzurum için en önemlisi, şehrin merkezi bir şekilde ısıtılmasını sağlamak ve karbon salınımını asgariye indirmek olmalıdır.
Şunu anlamamız gerekiyor: Erzurum’da kamulaştırma çalışmaları başarılıdır, fakat kenti dönüştürdüğümüz, akıllı hale getirdiğimiz söylenemez. Eski evleri söküp, tarihi mahalleleri ortadan kaldırmak ve yerlerine yüksek binalar yapmak, kimse kusura bakmasın, bir ufuksuzluk kabul edilmelidir. Gelecek, eskiyi tekrar etmekte değil, artık kentleri akıllılaştırmaktadır. Belediyelerin, üniversitelerin, valiliklerin ‘kent misyonu ve vizyonu’ bu kavram etrafında şekillenmiyorsa, Erzurum gibi, diğer şehirlerimiz de, geleceğin akıllı şehirleri arasına girme şansını kaybediyorlar demektir.
Türkiye’de akıllı şehir var mı? Maalesef yok. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “Akıllı Şehir Stratejisi ve Eylem Planı” başlıklı bir çalışma başlatmış durumda. İstanbul ve Ankara gibi şehirlerimizde ise belediyelerin öncülüğünde araştırmalar ve bazı yerel uygulamalar yapıldığı ifade ediliyor, fakat henüz bu ismi hak eden ne bir şehrimiz ne bir ilçemiz ne de bir semtimiz bulunmuyor.
Akıllı şehirlerin sırrı ne peki? İnternet! İşin özeti şu: Akıllı şehirlerde, tüm nesnelerdeki sensörlerden alınan veriler, internete aktarılıyor ve işlenen bu verilerle gerçekleştirilen uygulamalar hem şehirlerin yönetimini hem de insanların hayatını kolaylaştırıyor. Akıllı şehirlerin en önemli özelliği karbon salınımını azaltmak, kaynakları etkin kullanmak, çevrenin korunmasına katkı sağlamak olarak belirtiliyor.
Gelelim önerimize: Atatürk Üniversitesi, Teknik Üniversite, Ata TEKNO Kent, büyükşehir ve ilçe belediyeleri ortak bir projeye imza atabilir ve Erzurum’u Türkiye’nin ilk akıllı şehirleri arasına katabilirler. Böyle bir çalışmayı yürütebilecek bilimsel bilgiye ve tecrübeye sahip olduğumuzu düşünüyorum. Eğer milletvekillerimiz de öneriye değer verir, ilgili bakanlıklardan da çeşitli destekler alınabilir ise, Erzurum ‘akıllı şehir’ olmayı başarabilir. Bunu başarmak demek Erzurum’un kamu politikalarına da öncülük etmesi demek olacaktır!
Neden Erzurum? diye bir soru da akla gelebilir. Şundan; tarihi Erzurum (eski Erzurum) kamulaştırmalar yoluyla boşaltıldı; şu an belediyelerin elinde büyük arsalar var. Bu arsaların üzerine yeniden binalar yapılıyor, yapılacak. İşte bu bize tarihi bir fırsat sunuyor ki, yıkılan eski Erzurum’u tamamen akıllı şehir mantığıyla inşa edebiliriz. Merkez ilçeler ise çeşitli revizyonlarla akıllı ilçelere dönüştürülebilir imkânlara sah gözükmektedirler.
Mesela ‘akıllı bir uygulama olan’ Atatürk Üniversitesi ısınma sistemi örneğinden yola çıkıp bu yeni semtleri tamamen merkezi bir şekilde ısıtmak, karbon salınımını önemli ölçüde azaltacak, ısı kalitesini artırırken ısınma giderlerini de düşürecektir. Ki, kış aylarında şehrin en kirli bölgesi bu bölgelerdir. Eski Erzurum’u ‘akıllı şehir’ konseptine uygun inşa etmek, aynı zamanda tarihi çevreyi de en iyi şekilde korumak anlamı taşıyacaktır.
Bu arada şehrimizdeki üniversiteler ‘Akıllı Şehir Enstitüsü’, ‘Akıllı Şehir Tasarımı’ gibi yeni bölümler de açabilirler ki, bu yeni kavram, geleceğin önemli bir iş alanı olarak, her gün biraz daha yıldızını parlatıyor.
‘Erzurum Akıllı Şehir’ projesinde yüzlerce başlık seçilip geliştirilebilir ve bunlar uygulanabilir. Erzurum için en önemlisi, şehrin merkezi bir şekilde ısıtılmasını sağlamak ve karbon salınımını asgariye indirmek olmalıdır.
Şunu anlamamız gerekiyor: Erzurum’da kamulaştırma çalışmaları başarılıdır, fakat kenti dönüştürdüğümüz, akıllı hale getirdiğimiz söylenemez. Eski evleri söküp, tarihi mahalleleri ortadan kaldırmak ve yerlerine yüksek binalar yapmak, kimse kusura bakmasın, bir ufuksuzluk kabul edilmelidir. Gelecek, eskiyi tekrar etmekte değil, artık kentleri akıllılaştırmaktadır. Belediyelerin, üniversitelerin, valiliklerin ‘kent misyonu ve vizyonu’ bu kavram etrafında şekillenmiyorsa, Erzurum gibi, diğer şehirlerimiz de, geleceğin akıllı şehirleri arasına girme şansını kaybediyorlar demektir.