Kurban Bayramı hafta sonuna, o 30 Ağustos’a o da yeniden hafta sonuna eklenince bütün bunları birleştirebilenler için dev bir tatil sezonu oluşmuş oldu.
Öncelikle bu kutlu günleri tekrardan ayrı ayrı kutluyorum.
İnancımız gereği dini bayramlarımız ne kadar önemliyse bizi biz yapan değerleri diri tutmayı amaçlayan milli bayramlarımız da o kadar kıymetlidir.
1071 bu millete Anadolu’nun kapılarını açtığı için ne kadar önemliyse 1922’de yeniden bu toprakların bize ait olduğunu tescil etmesi açısından önemlidir.
İki büyük mücadelede de daha doğmamış biz torunları için canlarını seve seve bu vatana feda eden bütün şehitlerimizin ruhları şad olsun. Allah derecelerini yükseltsin. Cennette onlarla birlikte olmayı bu milletin gelmiş, geçmiş, gelecek bütün hakikatli fertlerine nasip eylesin.
Evet bize bir vatan bıraktılar!
Şimdi sıra vatanımızı muhafaza konusunda bize geldi.
Elbette bu müdafaa illa cenk meydanlarında olacak değil.
Gerçi bugün aslan mehmetçiğimiz, kahraman polisimiz, yiğit jandarmamız aynen Malazgirt’te, Dumlupınar’da, Conk Bayırı’nda olduğu gibi düşmanla cephe cephe mücadele veriyor.
Bu düşmanın ismi bazen PKK, PYD, FETÖ gibi hain teröristler oluyor, bazen de üstü örtülü legal devlet görünümündeki terör sevici ülkeler oluyor.
Sonuç düşman aynı düşman!
İşin bu tarafının ötesinde on yıllardır yaşadığımız yakın zamanda haya perdesini yırtarak iyice su yüzüne çıkmış bir başka savaşın daha tam ortasındayız.
İsmine ekonomik savaş denilen bu ahlaktan uzak mücadele tüm açıklığıyla devam ediyor.
Ancak Türkiye sandıkları kadar, görmek istedikleri kadar hasta adam olmadığını gösterdikçe şaşkınlıkları artıyor, öfkeleri kabarıyor.
Buradan herşey süt liman biz yolumuza bakıyoruz onlar ne yaparlarsa yapsınlar sonucu elbette çıkarmaya çalışmıyorum.
Zor günler geçiriyoruz.
Çok çalışmamız gereken günlerden geçiyoruz.
Bizi millet yapan değerlere daha sıkı sarılmamız gereken zamanları yaşıyoruz.
Lakin umutsuz değiliz.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin adeta sağlam bir ön sağlamasını yapmak gibi bir ayrıcalık da çıkıyor denebilir bu garabet durumun içerisinden.
Hükümet tedbirleri almaya çalışıyor.
ABD’nin bu ahlaksız tutumu karşısında Avrupa ve diğer pek çok ülke şaşkınlıklarını kayıtsız kalamayarak gösteriyorlar.
Sadece sözle bile olsa dünyanın bize verdiği destek önemsenmeyecek ehemmiyette.
Üstelik bir kısmı sadece sözle de kalmayacak gibi görünüyor.
Biz bu işin altından yeniden kalkacağız Allah’ın izniyle…
Ve onlara Malazgirt’in, İstanbul’un öcünü alma fırsatını yine vermeyeceğiz.
Yeter ki üzerimize düşen vazifeleri ihmal etmeyelim.
Hem ekonomik hem de sosyal olarak.