Bir iş nedeniyle Tortum yolu üzerindeki “Erzurum Aziziye Otoban Sanayi Sitesi”ne gittim. Çevreyolunun üzerindeki siteye daha çok araç sorunları olan TIR’lar, kamyonlar girip çıkıyor.
Daha önce hiç ayak basmadığım sitenin halini görünce üzüldüm. Sitenin çevre durumu, tabiri caizse, iç açıcı değil. İki girişi olan sitenin her iki yolu da asfalttan nasibini almamış, bazı yerlere, fi tarihinde biraz parke taş döşenmiş, geriye kalan her yan, taş toprak, toz duman!
Aziziye Otoban Sanayi Sitesi’ne, -giriş yolu bozuk olduğu için-, tıngır mıngır salınarak içeri giren küçük büyük her araç arkasında bir toz bulutu bırakıyor. Mesele sadece yollarının asfaltsız oluşu değil, ana girişlerin her iki yanı mezbelelik. Tretuvar taşları bozuk, kimi sağa kimi sola yıkılmış; taşla çevrilmiş, fakat ortalarına toprak doldurulmamış kaldırımların içleriyse pislik dolu.
İşim, Özer Çatal isimli ustayla. Sorup sual edip işyerini buldum. Önce ustaya biraz sitem ettim: “Ustacğım! Bu ne hal yahu, arabamı yeni yıkatmıştım, gördün mü bak, senin işyerini bulana kadar tozdan bir oldu!.. Niçin şu yollarınıza, sitenin girişlerine hiç bakmıyorsunuz, oysa aslan yattığı yerden belli olur!”
Özer Çatal Bey, site yönetiminin ikinci başkanıymış. Ben, iki satırlık bir cümle kurdum, ama o yarım saat dertlendi. Büyükşehirle yaptıkları görüşmeleri, Başkanın, daire başkanlarının verdiği sözleri sayıp durdu. “Burası transit araçların tercih ettiği bir site, araç sorunları nedeniyle siteye girip de, yollarımızdan şikâyet etmeyen bir şoför görmedim. Utanıyoruz elbet; bugün yapacaklar, yarın yapacaklar! deyip lafı değiştiriyoruz. Ne yapalım, daha başka kime gidelim, biz de şaşırdık kaldık!”
Özer Çatal’ın zoruna giden bir başka durum da şu: “Sitemizde 117 iş yeri var. Her bir atölyede ortalama üç-dört kişi çalışıyor. Yaklaşık iki bin nüfus buradan ekmek yiyoruz. Bu kadar sanatkârın, iş erbabının toplandığı bir yerin umursanmaması, sorunlarıyla ilgilenilmemesi artık zorumuza gidiyor.”
Yazmak istemediğim, fakat ısrarı üzerine yazmak durumunda kaldığım son sitemi de şöyle Çatal’ın: “Aziziye Otoban Sanayi Sitesindeki işyerlerinin nerdeyse tamamı AK Parti Hükümetine yürekten destek veriyor; mitinglerde işyerlerimizi kapatıp Cumhurbaşkanımızı dinlemek için meydana en önde biz koşuyoruz. Fakat gördüğümüz muamele işte bu! Milletvekillerimizden de şikâyetçiyiz, onlar da, bir gün olsun gelip ne halimizi soruyor ne de sorunlarımızla ilgileniyorlar. Toplanıp Ankara’ya Cumhurbaşkanımıza gidelim diyoruz, fakat böyle basit bir iş için zat-ı alilerini rahatsız etmekten de utanıyoruz!..”
Eh, elçiye zeval olmaz. Biz, PUSULA araçlığıyla Aziziye Otoban Sanayi Sitesi esnafının sorunlarını aktardık, artık gerisi yetkililerin tez zamanda görmesi gereken bir maslahat!
Daha önce hiç ayak basmadığım sitenin halini görünce üzüldüm. Sitenin çevre durumu, tabiri caizse, iç açıcı değil. İki girişi olan sitenin her iki yolu da asfalttan nasibini almamış, bazı yerlere, fi tarihinde biraz parke taş döşenmiş, geriye kalan her yan, taş toprak, toz duman!
Aziziye Otoban Sanayi Sitesi’ne, -giriş yolu bozuk olduğu için-, tıngır mıngır salınarak içeri giren küçük büyük her araç arkasında bir toz bulutu bırakıyor. Mesele sadece yollarının asfaltsız oluşu değil, ana girişlerin her iki yanı mezbelelik. Tretuvar taşları bozuk, kimi sağa kimi sola yıkılmış; taşla çevrilmiş, fakat ortalarına toprak doldurulmamış kaldırımların içleriyse pislik dolu.
İşim, Özer Çatal isimli ustayla. Sorup sual edip işyerini buldum. Önce ustaya biraz sitem ettim: “Ustacğım! Bu ne hal yahu, arabamı yeni yıkatmıştım, gördün mü bak, senin işyerini bulana kadar tozdan bir oldu!.. Niçin şu yollarınıza, sitenin girişlerine hiç bakmıyorsunuz, oysa aslan yattığı yerden belli olur!”
Özer Çatal Bey, site yönetiminin ikinci başkanıymış. Ben, iki satırlık bir cümle kurdum, ama o yarım saat dertlendi. Büyükşehirle yaptıkları görüşmeleri, Başkanın, daire başkanlarının verdiği sözleri sayıp durdu. “Burası transit araçların tercih ettiği bir site, araç sorunları nedeniyle siteye girip de, yollarımızdan şikâyet etmeyen bir şoför görmedim. Utanıyoruz elbet; bugün yapacaklar, yarın yapacaklar! deyip lafı değiştiriyoruz. Ne yapalım, daha başka kime gidelim, biz de şaşırdık kaldık!”
Özer Çatal’ın zoruna giden bir başka durum da şu: “Sitemizde 117 iş yeri var. Her bir atölyede ortalama üç-dört kişi çalışıyor. Yaklaşık iki bin nüfus buradan ekmek yiyoruz. Bu kadar sanatkârın, iş erbabının toplandığı bir yerin umursanmaması, sorunlarıyla ilgilenilmemesi artık zorumuza gidiyor.”
Yazmak istemediğim, fakat ısrarı üzerine yazmak durumunda kaldığım son sitemi de şöyle Çatal’ın: “Aziziye Otoban Sanayi Sitesindeki işyerlerinin nerdeyse tamamı AK Parti Hükümetine yürekten destek veriyor; mitinglerde işyerlerimizi kapatıp Cumhurbaşkanımızı dinlemek için meydana en önde biz koşuyoruz. Fakat gördüğümüz muamele işte bu! Milletvekillerimizden de şikâyetçiyiz, onlar da, bir gün olsun gelip ne halimizi soruyor ne de sorunlarımızla ilgileniyorlar. Toplanıp Ankara’ya Cumhurbaşkanımıza gidelim diyoruz, fakat böyle basit bir iş için zat-ı alilerini rahatsız etmekten de utanıyoruz!..”
Eh, elçiye zeval olmaz. Biz, PUSULA araçlığıyla Aziziye Otoban Sanayi Sitesi esnafının sorunlarını aktardık, artık gerisi yetkililerin tez zamanda görmesi gereken bir maslahat!