Erzurum işte bu kral golcüyle anlaştı..
Ama sahada değil, kulübede olacak!
Türk futbolunda özellikle hava toplarındaki üstünlüğüyle en çok dikkat çeken santraforlardan biriydi o.
Yarım dönem Beşiktaş’ta da forma giymişliği olan ve de 4 kez milli olma şerefi de taşıyan o golcü, dünden itibaren artık BB Erzurumspor için çalışacak.
Hem de yeni teknik patron Mehmet Özdilek’in isteği üzerine geldi.
O isim, futbolseverlerin yakından tanıdığı Veysel Cihan..
Düne kadar futbol sahalarında en beğendiğim santraforlarından biriydi o Veysel Cihan.
Her transfer sezonunda da sanırım her Erzurumlu taraftarın Erzurum takımına alınmasını istediği en azından gönlündeki golcülerden biriydi o.
1976 doğumlu bu oyuncu şu ana kadar profesyonel futbol takımlarında forma giyen en uzun santraforlardan biriydi ve özellikle de kafa hakimiyeti ile ön plandaki bir isimdi.
Bir çok kafa golünü hatırlıyorum, en baba takımlara hem de.
Bu yazıyı yazarken atladığım bir şey vardı, bizim Nurullah Pala hatırlattı.
Çok da efendi bir oyuncuydu.
Gerçekten bu detayı atlamış olsaydım çok üzülürdüm, sağolasın Nuro!
Aslen Nevşehir doğumlu olan 1 93 boyundaki futbol adamı, oynadığı takımlarda genelde de 50 numaralı formayı giyerdi.
Ona forma giydiği zaman Denizli’de ‘’Maradona Veysel’’, Antalyaspor’da da ‘’Reis’’ derlerdi.
Sırasıyla Nevşehirspor, Denizlispor, Gençlerbirliği, Beşiktaş, Gaziantepspor, Konyaspor, Antalyaspor ve Boluspor’da senelerce top koşturan ve sayısız gollere imza atan Veysel Cihan, geçirdiği talihsiz bir sakatlık sonrasında da aktif futbolculuk hayatına veda etmişti.
Beşiktaş’ta bile forma giymişliği var, ama ben onu daha çok Denizlisporlu Veysel olarak tanırım nedense..
1998-2002 yılları arasında aralıksız bu kulüpte oynadığından herhalde.
En son oynadığı takım olan Boluspor’da bir ara yardımcı antrenör olarak teknik adamlığa ilk adımını atan Veysel, Mehmet Özdilek’in yanında pozisyon aldı ve onun ekibine dahil oldu.
Şimdi Mehmet Özdilek ile birlikte Erzurum’a geldi ve artık Türk futbola burada hizmete devam edecek.
Sportif Direktör Zafer Demir de Veysel ile Konyaspor’da beraber oynamıştı ve onun golcülüğünden bugün olmuş hep övgüyle bahseder.
Daha önce Özdilek’in Konya macerasını da birlikte yaşayan Veysel Cihan gibi bir golcünün hem de santraforlardan memnun olunmayan bir dönemde BB Erzurumspor’a imza atmış olması en azından bana ilginç geldi.
‘’Ah keşke Veysel gibi bir golcü şu an faal futbol oynuyor olsaydı da öyle gelmiş olaydı’’ demekten kendimi alamıyorum.
Dilerim Cumartesi günü Alanya maçında Kazım Karabekir Stadyumunda yerini alacak olan Veysel’in gelişi gol için görev verilecek oyunculara doping etkisi yapar..
-
Çak smacı, al bu maçı!
Eczacıbaşı Voleybol takımının reklamını izledim dün TRT SPOR’da.. Belki daha önceleri vardı ama ben ilk defa karşılaştım. İnanılmaz güzel, insanı çoşan, coşturan bir marş formatında bir parça var içinde, bayıldım. Eczacı.. Eczacı.. Çak smaçı, al bu maçı diye devam eden parça adeta hit olmazsa ben bir şey bilmiyorum. İki gündür şarkı gibi dilime pelesenk oldu bu parça. İnanıyorum ki siz de dinlediğinizde uzun süre dilinizden düşürmeyeceksiniz.. Bu arada, Candan Erçetin’in de Eczacı bayan voleybol takımı ile ilgili ‘’Haydi kızlar haydi’’parçası da en az izlediğim o kısa reklam kadar güzel, emeği geçenlere bravo!
--
Kabul edelim ki bu BB Erzurumspor biraz da şanssız!
Tamam, santraforları formda değil, gol bölgelerinde sorun yaşıyor.
Tamam, oynadığı o güzelim futbolu çoğu maçta skor tabelasına yansıtamadı.
Tamam, transferlerde yüzde yüz isabet kaydedilmedi, fark yaratan oyuncusu çıkmadı.
Tamam, giden hoca Mehmet Altıparmak her maç sonrası ‘’Nobre’yi arıyorum’’ dedi, onun gönderilmesinde bugün hata yaptığı net anlaşılıyor.
Tamam, geçen sezonun en çok gol atanı, takımın şampiyon olmasında büyük pay sahibi Erhan Çelenk eski havasında değil.
Ama bir şey de var ki, bu BB Erzurumspor kabul edelim ki biraz da şanssız.
Mesela, Beşiktaş maçında farklı galip gelmesi gerekirken sahadan hem de 2 farklı mağlubiyetle ayrıldı.
Mesela Başakşehir maçında rakibe hiç pozisyon vermezken, olmayacak bir pozisyonda golü kalesinde gördü, sahayı boynu bükük terketti.
Mesela Ankaragücü maçında tek kale oynadı ama rakip bir defa geldi, onda da golü buldu, bu maç da yenildiği maçlardan biri oldu.
Açık söyleyeyim Erzurum’un bu sezon şanssızlığını biraz da şu Arsen Khubulov’a bakıp da anlıyorum.
O Khubulov ki ısrarla alınması istenen bir oyuncuydu ve alındı.
Erzurum’un bu sezon en pahalı transferlerinden birisi de o zaten.
Ne varki hem de iyi oynadığı Rize maçında sakatlandı ve pubise yakalandı.
Pubis, kasık bölgesinde görülen aşırı zorlamaya dayalı bir sakatlıktır.
Genelde futbolcular yaşar, en son Arda Turan ile Caner Erkin bu sakatlık ile karşılaşmıştı.
Tedavi için Almanya’ya giden ve önceki gün Erzurum’a gelen, düzkoşulara başlayan Khubulov da bana göre Erzurum’un şanssızlıklarından biridir.
Ben de bu rus sağ kanat oyuncusunun değerli bir oyuncu olduğuna inanıyorum ve iyileşip takıma dahil edilmesi halinde hem aldığı parayı hakedeceğine ve de bu sezon onu futbol dünyasının çok konuşacağına eminim ve bu son kararımdır..
--
Ama sahada değil, kulübede olacak!
Türk futbolunda özellikle hava toplarındaki üstünlüğüyle en çok dikkat çeken santraforlardan biriydi o.
Yarım dönem Beşiktaş’ta da forma giymişliği olan ve de 4 kez milli olma şerefi de taşıyan o golcü, dünden itibaren artık BB Erzurumspor için çalışacak.
Hem de yeni teknik patron Mehmet Özdilek’in isteği üzerine geldi.
O isim, futbolseverlerin yakından tanıdığı Veysel Cihan..
Düne kadar futbol sahalarında en beğendiğim santraforlarından biriydi o Veysel Cihan.
Her transfer sezonunda da sanırım her Erzurumlu taraftarın Erzurum takımına alınmasını istediği en azından gönlündeki golcülerden biriydi o.
1976 doğumlu bu oyuncu şu ana kadar profesyonel futbol takımlarında forma giyen en uzun santraforlardan biriydi ve özellikle de kafa hakimiyeti ile ön plandaki bir isimdi.
Bir çok kafa golünü hatırlıyorum, en baba takımlara hem de.
Bu yazıyı yazarken atladığım bir şey vardı, bizim Nurullah Pala hatırlattı.
Çok da efendi bir oyuncuydu.
Gerçekten bu detayı atlamış olsaydım çok üzülürdüm, sağolasın Nuro!
Aslen Nevşehir doğumlu olan 1 93 boyundaki futbol adamı, oynadığı takımlarda genelde de 50 numaralı formayı giyerdi.
Ona forma giydiği zaman Denizli’de ‘’Maradona Veysel’’, Antalyaspor’da da ‘’Reis’’ derlerdi.
Sırasıyla Nevşehirspor, Denizlispor, Gençlerbirliği, Beşiktaş, Gaziantepspor, Konyaspor, Antalyaspor ve Boluspor’da senelerce top koşturan ve sayısız gollere imza atan Veysel Cihan, geçirdiği talihsiz bir sakatlık sonrasında da aktif futbolculuk hayatına veda etmişti.
Beşiktaş’ta bile forma giymişliği var, ama ben onu daha çok Denizlisporlu Veysel olarak tanırım nedense..
1998-2002 yılları arasında aralıksız bu kulüpte oynadığından herhalde.
En son oynadığı takım olan Boluspor’da bir ara yardımcı antrenör olarak teknik adamlığa ilk adımını atan Veysel, Mehmet Özdilek’in yanında pozisyon aldı ve onun ekibine dahil oldu.
Şimdi Mehmet Özdilek ile birlikte Erzurum’a geldi ve artık Türk futbola burada hizmete devam edecek.
Sportif Direktör Zafer Demir de Veysel ile Konyaspor’da beraber oynamıştı ve onun golcülüğünden bugün olmuş hep övgüyle bahseder.
Daha önce Özdilek’in Konya macerasını da birlikte yaşayan Veysel Cihan gibi bir golcünün hem de santraforlardan memnun olunmayan bir dönemde BB Erzurumspor’a imza atmış olması en azından bana ilginç geldi.
‘’Ah keşke Veysel gibi bir golcü şu an faal futbol oynuyor olsaydı da öyle gelmiş olaydı’’ demekten kendimi alamıyorum.
Dilerim Cumartesi günü Alanya maçında Kazım Karabekir Stadyumunda yerini alacak olan Veysel’in gelişi gol için görev verilecek oyunculara doping etkisi yapar..
-
Çak smacı, al bu maçı!
Eczacıbaşı Voleybol takımının reklamını izledim dün TRT SPOR’da.. Belki daha önceleri vardı ama ben ilk defa karşılaştım. İnanılmaz güzel, insanı çoşan, coşturan bir marş formatında bir parça var içinde, bayıldım. Eczacı.. Eczacı.. Çak smaçı, al bu maçı diye devam eden parça adeta hit olmazsa ben bir şey bilmiyorum. İki gündür şarkı gibi dilime pelesenk oldu bu parça. İnanıyorum ki siz de dinlediğinizde uzun süre dilinizden düşürmeyeceksiniz.. Bu arada, Candan Erçetin’in de Eczacı bayan voleybol takımı ile ilgili ‘’Haydi kızlar haydi’’parçası da en az izlediğim o kısa reklam kadar güzel, emeği geçenlere bravo!
--
Kabul edelim ki bu BB Erzurumspor biraz da şanssız!
Tamam, santraforları formda değil, gol bölgelerinde sorun yaşıyor.
Tamam, oynadığı o güzelim futbolu çoğu maçta skor tabelasına yansıtamadı.
Tamam, transferlerde yüzde yüz isabet kaydedilmedi, fark yaratan oyuncusu çıkmadı.
Tamam, giden hoca Mehmet Altıparmak her maç sonrası ‘’Nobre’yi arıyorum’’ dedi, onun gönderilmesinde bugün hata yaptığı net anlaşılıyor.
Tamam, geçen sezonun en çok gol atanı, takımın şampiyon olmasında büyük pay sahibi Erhan Çelenk eski havasında değil.
Ama bir şey de var ki, bu BB Erzurumspor kabul edelim ki biraz da şanssız.
Mesela, Beşiktaş maçında farklı galip gelmesi gerekirken sahadan hem de 2 farklı mağlubiyetle ayrıldı.
Mesela Başakşehir maçında rakibe hiç pozisyon vermezken, olmayacak bir pozisyonda golü kalesinde gördü, sahayı boynu bükük terketti.
Mesela Ankaragücü maçında tek kale oynadı ama rakip bir defa geldi, onda da golü buldu, bu maç da yenildiği maçlardan biri oldu.
Açık söyleyeyim Erzurum’un bu sezon şanssızlığını biraz da şu Arsen Khubulov’a bakıp da anlıyorum.
O Khubulov ki ısrarla alınması istenen bir oyuncuydu ve alındı.
Erzurum’un bu sezon en pahalı transferlerinden birisi de o zaten.
Ne varki hem de iyi oynadığı Rize maçında sakatlandı ve pubise yakalandı.
Pubis, kasık bölgesinde görülen aşırı zorlamaya dayalı bir sakatlıktır.
Genelde futbolcular yaşar, en son Arda Turan ile Caner Erkin bu sakatlık ile karşılaşmıştı.
Tedavi için Almanya’ya giden ve önceki gün Erzurum’a gelen, düzkoşulara başlayan Khubulov da bana göre Erzurum’un şanssızlıklarından biridir.
Ben de bu rus sağ kanat oyuncusunun değerli bir oyuncu olduğuna inanıyorum ve iyileşip takıma dahil edilmesi halinde hem aldığı parayı hakedeceğine ve de bu sezon onu futbol dünyasının çok konuşacağına eminim ve bu son kararımdır..
--