Hayattan kaçışın modern ismi ‘genel gündem’dir.
Siz etrafınızda olup bitenlerle meşgul olurken hayatın size ait olan kısmını kaçırırsınız.
Yok yok yanlış söyledim, doğrusu şöyle olmalıydı…
Siz güya etrafınızda olup bitenlerle meşgul olurken hayatın size ait olan kısmını görmezden gelmek için elinizden geleni yaparsınız!
İtiraf her zaman umuma yapılan ifşaat değildir.
Bazen hatta en hakiki ve zor olanı insanın içene dönüp kendisini kendine ele vermesidir.
Şimdi siz de öyle yapın.
Ben bu yazıyı size artık içinizde habis bir ura dönüşmüş olan sakladıklarınızı patlatmanız için yazıyorum.
Öyle okuyun. Ve kendiniz için bir iyilik yapın; atın içinizden her gün biraz daha sizi hasta eden görmezden gelmeye çalıştıklarınızı.
Çalıştıklarınızı diyorum çünkü siz ne kadar öteleseniz, önüne başka gerekçeler koyarak erteleseniz, beni ilgilendirmez deseniz de o ur sizin içinizde büyüyor.
Her gün ülkemizin süratle değişen mümbit bir genel gündemi var…
Kaçacak ara yollar, çıkmazlar bulmanız mümkün ama bir yere kadar!
Bir sessizlik anına…
Bir yalnızlık anına…
Karanlık bir odada başınızı koyacağınız bir yastığın ürperten soğukluğuna kadar!
Sonrası insanın içini dışına çıkaran vicdanına emanet.
Öteleseniz de, kalbinizi kapatsanız da, duymamazlığa verseniz de, başka konuları aklınıza getirmeye kalsanız da nafile!
Gelin öyle yapmayın herşeyi itiraf edin. Zira hakim sizin içinizde olduğu müddetçe yalancı şahitlik sökmez.
Bugünlerde yeni genel günden konularımıza yerel seçimler, ittifaklar ve türevleri eklenmeye başlandı.
Bunlar gün ışığında, orada burada, arkadaşlar arasında sizi gayet güzel oyalayacak konuları doğurdukça doğuracak verimliliğe sahip.
Hatta kimi dostlukları düşmanlığa, husumetleri kavgaya çevirecek bir gücü de var.
Lakin yalnız kalıp, vicdan hakiminin karşısında mıh gibi dimdik duruncaya kadar.
Sizin bir gerçek gündeminiz var…
Onu genel gündemin gölgesinde unutmaya çalışsanız da var!
Kalbiniz var…
Sevdiklerini var…
Yuvanız var…
İnsanlığınız var…
Hoyratça ezip üzerinden geçtiğiniz gücünüzün yettikleri var…
Hesap var!
Siz şimdi görmezden gelmeye çalışsanız da, benim dünyam dediğiniz herşeyin bir Sahibi var.
Her gün değişen gündemden başınızı kaldırabilirseniz göreceksiniz ki;
Yaşamaya değer bir hayat var…
Mutluluk var…
İnsanlık var!
Yok dedikçe bu inkarınız habis bir ur gibi içinizde büyüdükçe büyüyor ve siz ego, hırs, kibir, kin olarak onu besledikçe aslında kendi acınızı büyütüyorsunuz.
Vazgeçin artık kendinize bu zalimlikten…
Emin olun çaresi var, çaresi sizin içinizde ve sandığınız/korktuğunuz kadar imkansız değil!
Siz etrafınızda olup bitenlerle meşgul olurken hayatın size ait olan kısmını kaçırırsınız.
Yok yok yanlış söyledim, doğrusu şöyle olmalıydı…
Siz güya etrafınızda olup bitenlerle meşgul olurken hayatın size ait olan kısmını görmezden gelmek için elinizden geleni yaparsınız!
İtiraf her zaman umuma yapılan ifşaat değildir.
Bazen hatta en hakiki ve zor olanı insanın içene dönüp kendisini kendine ele vermesidir.
Şimdi siz de öyle yapın.
Ben bu yazıyı size artık içinizde habis bir ura dönüşmüş olan sakladıklarınızı patlatmanız için yazıyorum.
Öyle okuyun. Ve kendiniz için bir iyilik yapın; atın içinizden her gün biraz daha sizi hasta eden görmezden gelmeye çalıştıklarınızı.
Çalıştıklarınızı diyorum çünkü siz ne kadar öteleseniz, önüne başka gerekçeler koyarak erteleseniz, beni ilgilendirmez deseniz de o ur sizin içinizde büyüyor.
Her gün ülkemizin süratle değişen mümbit bir genel gündemi var…
Kaçacak ara yollar, çıkmazlar bulmanız mümkün ama bir yere kadar!
Bir sessizlik anına…
Bir yalnızlık anına…
Karanlık bir odada başınızı koyacağınız bir yastığın ürperten soğukluğuna kadar!
Sonrası insanın içini dışına çıkaran vicdanına emanet.
Öteleseniz de, kalbinizi kapatsanız da, duymamazlığa verseniz de, başka konuları aklınıza getirmeye kalsanız da nafile!
Gelin öyle yapmayın herşeyi itiraf edin. Zira hakim sizin içinizde olduğu müddetçe yalancı şahitlik sökmez.
Bugünlerde yeni genel günden konularımıza yerel seçimler, ittifaklar ve türevleri eklenmeye başlandı.
Bunlar gün ışığında, orada burada, arkadaşlar arasında sizi gayet güzel oyalayacak konuları doğurdukça doğuracak verimliliğe sahip.
Hatta kimi dostlukları düşmanlığa, husumetleri kavgaya çevirecek bir gücü de var.
Lakin yalnız kalıp, vicdan hakiminin karşısında mıh gibi dimdik duruncaya kadar.
Sizin bir gerçek gündeminiz var…
Onu genel gündemin gölgesinde unutmaya çalışsanız da var!
Kalbiniz var…
Sevdiklerini var…
Yuvanız var…
İnsanlığınız var…
Hoyratça ezip üzerinden geçtiğiniz gücünüzün yettikleri var…
Hesap var!
Siz şimdi görmezden gelmeye çalışsanız da, benim dünyam dediğiniz herşeyin bir Sahibi var.
Her gün değişen gündemden başınızı kaldırabilirseniz göreceksiniz ki;
Yaşamaya değer bir hayat var…
Mutluluk var…
İnsanlık var!
Yok dedikçe bu inkarınız habis bir ur gibi içinizde büyüdükçe büyüyor ve siz ego, hırs, kibir, kin olarak onu besledikçe aslında kendi acınızı büyütüyorsunuz.
Vazgeçin artık kendinize bu zalimlikten…
Emin olun çaresi var, çaresi sizin içinizde ve sandığınız/korktuğunuz kadar imkansız değil!