Fesatlık etmiş gibi olmayayım ama madem Amerika ile aramız düzeldi, ilişkilerimiz normale bindi, TRT artık şu kovboy filmlerini yeniden vermeye başlasa hiç fena olmaz. Bunu western seven ve de TRT izleyicisi olduğum için istiyorum. Sanıyorum ben gibi çoğu kişi de aynı şeyi istiyor ve de bekliyor. Western kovboy filmleri benim Pazar günleri vazgeçilmezlerim arasındaydı.
1980 yılından beri TRT 1’de 09.55’lerde yayınlanan kovboy filmleri belki de TRT’nin en çok izlenen kuşağıydı. 19 Ağustos tarihinde John Wayne’nin başrol oynadığı Kin Tuzağı filmden sonra yayından kaldırılan western kovboy filmleri artık yeniden başlarsa ben gibi milyonlar da rahat edecek. Pazar günlerinin başlayan o sıkıcılığına artık TRT Yönetim Kurulu bir son versin, biz de derin bir ‘oh’ çekelim!
--
Artık ne duydularsa!
Mart ayının sonunda yapılacak yerel seçimlere daha aylar var ama aday adayları daha şimdiden bayağı bir boy göstermeye başladı. Başta Büyükşehir olmak üzere merkez ilçeler ve diğer ilçeler için hemen hemen her gün yeni bir ismi, aday adayı olarak duyar oluyoruz. Her ne kadar aday olacakların ismi açıklanana kadar ben kimseye aday gözü ile bakmayacak olsam bile çoğu kişinin adaylığı garanti gibi çalışması da enteresan! Benim en çok dikkatimi çeken de 2’nci dönemi tamamlayacak olan belediye başkanlarının bulunduğu ilçelere olan aşırı talep! Şu ana kadar bildiğim kadarıyla AK Parti Genel merkezinin ‘2 dönemdir belediye başkanlığı yapanlar bir sonraki seçimde aday değil’ açıklamasını yapmamış olmasına rağmen çoğu kişi 3.dönem olmaz diye bir hayli iştahlı. En çok dikkatimi çeken bir ilçe de Pasinler! Şu ana kadar 20’ye yakın isim dolanıyor bu ilçe için. Sanki mevcut Belediye Başkanı Ünsal Sertoğlu bir daha aday edilmeyecekmiş gibi bir hava oluşturuluyor ve o yüzden bu ilçeye talipli bir hayli çok! Böyle talebin çok olduğu bir başka ilçe de Tortum! Orada da Hasan Çakmak herhalde ikinci dönemini tamamlıyor diye çoğu kişi bir hayli hevesli!
--
Gel de bu maçın içinden çık!
Erzurum’un Türkiye Erkekler Voleybol 1.liginde temsilcisi olan Palandöken Belediyesi Voleybol takımı geçen hafta çıktığı Solhan deplasmanında şok bir yenilgi aldı, hepimizi şaşırttı. Normal bir mağlubiyet değildi, çünkü o maça kadar o Palandöken takımının mağlubiyeti yoktu. O mağlubiyete şok demem, şaşırttı değerlendirmesini yapmam işte o yüzden. Bu sezon Efeler Ligi’ni hedefleyen ve bunu da son maça kadar aldığı saha sonuçlarıyla ortaya koyan Palandöken kartallarının bu şok yenilgisinin sebebini merak ettim. Her ne kadar Palandöken’e o yenilgisi tattıran grubun güçlü ekiplerinden olan Solhan’dı ama ne bileyim, yine de bana garip geldi.
Kafamdaki deli sorulara cevap için kulüp Başkanı Zafer Bülent Engin’i aradım. O da böyle bir mağlubiyeti beklemediklerini, mağlubiyette özellikle seyircinin çok etkili olduğuna işaret etti. Doğrusu bir voleybol maçında bir seyircinin skora ne kadar etkisi olarak düşünüyordum ki aynı Zafer Bülent Engin bana watsap’dan bir resim attı, bu defa ‘tamam’ dedim! İnanılacak gibi değildi. Bingöl gibi Erzurum’dan bayağı küçük bir ilin hem de ilçesinin takımı olan Solhan’ın Voleybol takımına bu kadar yoğun ilgisi karşısında adeta küçük dilimi yuttum! Solhan seyircisi adeta oyuncuları ile birlikte oynuyor bu maçlarını belli ki. Öyle bir tribünü var ki, dört tarafı da taraftarlarla dolu ve burada rakibin maç kazanması mümkün değil! Zafer Bülent Başkan, özellikle Solhan takımının iç sahada bu sebeple maç kaybetmediğine dikkat çekerek Erzurumlu seyircilerin bundan ders alması gerektiğine dikkat çekti ki yerden göğe kadar çok haklıydı! O yüzden biz biz olalım Voleybol’un süper ligine çıkmayı hedefleyen bu takımımızın iç saha maçlarını da lütfedip izleyelim, o takıma bir şekilde destek olalım!
--
O Sehiç’im kim aldıysa yeni alınacakları da o alsın!
Sezon başlarken sanmam ki kimse Hakan Canbazoğlu’nun yedek kalacağını, kulübeye mahkum olacağını düşünmüş olsaydı! Öyle ya, Bursa’da Gazişehir ile oynanan final maçında kurtardığı penaltılar sayesinde Erzurum’u süper lige taşıyan ve hatta heykelinin bile yapılması istenen o Hakan o günlerde yedek kalacak deseler bir Allah’ın kulu inanmazdı. Zaten ne olduysa o ligin ikinci maçı olan Beşiktaş maçında oldu. Erzurum kesin galip gelmesi gereken o maçta hem farklı yenildi hem de kaleci Hakan’ı kaybetti! Şanssızlık böyle bir şey olsa gerek! Hakan, özellikle skor da 2-1 iken maçın 86.dakikasında Quaresma’yı düşürdüğü anı ben tribünde ‘İşte Hakan’ın kaleyi bıraktığı an’ diye yorumlamıştım! Yanılmamıştım! Çünkü Hakan gibi tecrübeli bir kaleci hata yapmıştı, adeta kenarda bekleyen ve henüz ne olduğunu bilmediğimiz İbrahim Seriç’e gün doğmuştu. O günkü teknik direktör Mehmet Altıparmak, bir sonraki hafta Rize’de oynanan maçta Sehiç’i onbirde sahaya çıkarmış, kaleyi ona teslim etmişti. Zaten o maçtan sonra da oynanan iki kupa maçı hariç hem kalede Sehiç oldu. Artık Sehiç ‘in’, Hakan ‘out’ olmuştu bir kere!
***
1.90 boyunda 1988 doğumlu Bosna Hersekli milli kaleci İbrahim Sehiç, şu anda oynadığı maçlar itibariyle taraflı tarafsız herkesin beğendiği bir isim. Özellikle Trabzon, Kasımpaşa ve Akhisar maçlarındaki başarılı performanslarıyla hem yerini sağlamlaştırdı ve hem de adı bir ara G.Saray ile anıldı. Her ne kadar G.Saray’da kaleci Muslera’ya alternatif olarak ismi gündeme gelen Sehiç ile ilgili haberlerin spekülatif haberler olduğu iddia edilse bile, inanıyorum ki G.Saray’lı yöneticiler Erzurum Sehiç’i vermeye kalksa havada kaparlar! Gerçekten her teknik adamın arzu edeceği bir kaleci Sehiç ve Erzurum onun sayesinde geleceğe daha bir güvenle bakıyor. O açıdan ‘cuk’ oturan Sehiç gibi bir futbolcuyu transfer etmiş olan BB Erzurumspor yönetimi, ne yapıp yapıp Ocak ayındaki ara transferde de onun gibi kaliteli isimler kadroya dahil etmeli. Ve özellikle ricamız, Sehiç’i Erzurum’a kim önerdi, kim getirdiyse alınacakları da o kişi veya kişiler getirsin lütfen! Bu benim son kararımdır!
--
Tabelası kaldı yadigar!
Samih Uylaş, Yakutiye Belediye Başkan yardımcılığı yapmış, uzun zamandır İstanbul’da ikamet eden bir hemşehrimiz. Yılda en az sıla-ı rahim yapan bu işadamımız geçtiğimiz günlerde yine memleketi Erzurum’a gelmişti. Kendi meclis üyeliği döneminde konuşulan ama uygulamaya sokulmayan Kentsel dönüşüm için içinde kendi doğduğu mahallesinin de olduğu mahallelerin yıkılması, onu da üzmüş görünüyordu. ‘’Bir tarih yok oldu. Bütün anılarımız yerle bir oldu. Kentsel dönüşüm modern yaşam için gerekli bir çalışma ama keşke bu iin başka bir yolu olsaydı’’ diyen Uylaş, doğduğu mahalle olan Hasan-i Basri Mahallesi’nin de bugün tarihin karanlık sayfalarında olmasına içerliyor. Uylaş, sırf eskiyi hatırlamak için bir şey yapmış, mahallesindeki doğduğu sokak olan Gençağa Sokak’ın tabelasını bulmuş, onu da İstanbul’a götürdü. Daha önce geldiğinde yapamadığını bu defa yaptığını belirten Uylaş, kendi doğduğu sokağın tabelasını bir şekilde ele geçirdiğini ve bunu ömrü boyunca evinde taşıyacağını belirterek anılarını tazeleyeceğini söyledi.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Bazen eski dostlarımı çok özlüyorum. Sırtım aklıma gelince vazgeçiyorum!
DUVARIN DİLİ: Hepiniz kral olmayın. Bu dünyaya adam da lazım!
1980 yılından beri TRT 1’de 09.55’lerde yayınlanan kovboy filmleri belki de TRT’nin en çok izlenen kuşağıydı. 19 Ağustos tarihinde John Wayne’nin başrol oynadığı Kin Tuzağı filmden sonra yayından kaldırılan western kovboy filmleri artık yeniden başlarsa ben gibi milyonlar da rahat edecek. Pazar günlerinin başlayan o sıkıcılığına artık TRT Yönetim Kurulu bir son versin, biz de derin bir ‘oh’ çekelim!
--
Artık ne duydularsa!
Mart ayının sonunda yapılacak yerel seçimlere daha aylar var ama aday adayları daha şimdiden bayağı bir boy göstermeye başladı. Başta Büyükşehir olmak üzere merkez ilçeler ve diğer ilçeler için hemen hemen her gün yeni bir ismi, aday adayı olarak duyar oluyoruz. Her ne kadar aday olacakların ismi açıklanana kadar ben kimseye aday gözü ile bakmayacak olsam bile çoğu kişinin adaylığı garanti gibi çalışması da enteresan! Benim en çok dikkatimi çeken de 2’nci dönemi tamamlayacak olan belediye başkanlarının bulunduğu ilçelere olan aşırı talep! Şu ana kadar bildiğim kadarıyla AK Parti Genel merkezinin ‘2 dönemdir belediye başkanlığı yapanlar bir sonraki seçimde aday değil’ açıklamasını yapmamış olmasına rağmen çoğu kişi 3.dönem olmaz diye bir hayli iştahlı. En çok dikkatimi çeken bir ilçe de Pasinler! Şu ana kadar 20’ye yakın isim dolanıyor bu ilçe için. Sanki mevcut Belediye Başkanı Ünsal Sertoğlu bir daha aday edilmeyecekmiş gibi bir hava oluşturuluyor ve o yüzden bu ilçeye talipli bir hayli çok! Böyle talebin çok olduğu bir başka ilçe de Tortum! Orada da Hasan Çakmak herhalde ikinci dönemini tamamlıyor diye çoğu kişi bir hayli hevesli!
--
Gel de bu maçın içinden çık!
Erzurum’un Türkiye Erkekler Voleybol 1.liginde temsilcisi olan Palandöken Belediyesi Voleybol takımı geçen hafta çıktığı Solhan deplasmanında şok bir yenilgi aldı, hepimizi şaşırttı. Normal bir mağlubiyet değildi, çünkü o maça kadar o Palandöken takımının mağlubiyeti yoktu. O mağlubiyete şok demem, şaşırttı değerlendirmesini yapmam işte o yüzden. Bu sezon Efeler Ligi’ni hedefleyen ve bunu da son maça kadar aldığı saha sonuçlarıyla ortaya koyan Palandöken kartallarının bu şok yenilgisinin sebebini merak ettim. Her ne kadar Palandöken’e o yenilgisi tattıran grubun güçlü ekiplerinden olan Solhan’dı ama ne bileyim, yine de bana garip geldi.
Kafamdaki deli sorulara cevap için kulüp Başkanı Zafer Bülent Engin’i aradım. O da böyle bir mağlubiyeti beklemediklerini, mağlubiyette özellikle seyircinin çok etkili olduğuna işaret etti. Doğrusu bir voleybol maçında bir seyircinin skora ne kadar etkisi olarak düşünüyordum ki aynı Zafer Bülent Engin bana watsap’dan bir resim attı, bu defa ‘tamam’ dedim! İnanılacak gibi değildi. Bingöl gibi Erzurum’dan bayağı küçük bir ilin hem de ilçesinin takımı olan Solhan’ın Voleybol takımına bu kadar yoğun ilgisi karşısında adeta küçük dilimi yuttum! Solhan seyircisi adeta oyuncuları ile birlikte oynuyor bu maçlarını belli ki. Öyle bir tribünü var ki, dört tarafı da taraftarlarla dolu ve burada rakibin maç kazanması mümkün değil! Zafer Bülent Başkan, özellikle Solhan takımının iç sahada bu sebeple maç kaybetmediğine dikkat çekerek Erzurumlu seyircilerin bundan ders alması gerektiğine dikkat çekti ki yerden göğe kadar çok haklıydı! O yüzden biz biz olalım Voleybol’un süper ligine çıkmayı hedefleyen bu takımımızın iç saha maçlarını da lütfedip izleyelim, o takıma bir şekilde destek olalım!
--
O Sehiç’im kim aldıysa yeni alınacakları da o alsın!
Sezon başlarken sanmam ki kimse Hakan Canbazoğlu’nun yedek kalacağını, kulübeye mahkum olacağını düşünmüş olsaydı! Öyle ya, Bursa’da Gazişehir ile oynanan final maçında kurtardığı penaltılar sayesinde Erzurum’u süper lige taşıyan ve hatta heykelinin bile yapılması istenen o Hakan o günlerde yedek kalacak deseler bir Allah’ın kulu inanmazdı. Zaten ne olduysa o ligin ikinci maçı olan Beşiktaş maçında oldu. Erzurum kesin galip gelmesi gereken o maçta hem farklı yenildi hem de kaleci Hakan’ı kaybetti! Şanssızlık böyle bir şey olsa gerek! Hakan, özellikle skor da 2-1 iken maçın 86.dakikasında Quaresma’yı düşürdüğü anı ben tribünde ‘İşte Hakan’ın kaleyi bıraktığı an’ diye yorumlamıştım! Yanılmamıştım! Çünkü Hakan gibi tecrübeli bir kaleci hata yapmıştı, adeta kenarda bekleyen ve henüz ne olduğunu bilmediğimiz İbrahim Seriç’e gün doğmuştu. O günkü teknik direktör Mehmet Altıparmak, bir sonraki hafta Rize’de oynanan maçta Sehiç’i onbirde sahaya çıkarmış, kaleyi ona teslim etmişti. Zaten o maçtan sonra da oynanan iki kupa maçı hariç hem kalede Sehiç oldu. Artık Sehiç ‘in’, Hakan ‘out’ olmuştu bir kere!
***
1.90 boyunda 1988 doğumlu Bosna Hersekli milli kaleci İbrahim Sehiç, şu anda oynadığı maçlar itibariyle taraflı tarafsız herkesin beğendiği bir isim. Özellikle Trabzon, Kasımpaşa ve Akhisar maçlarındaki başarılı performanslarıyla hem yerini sağlamlaştırdı ve hem de adı bir ara G.Saray ile anıldı. Her ne kadar G.Saray’da kaleci Muslera’ya alternatif olarak ismi gündeme gelen Sehiç ile ilgili haberlerin spekülatif haberler olduğu iddia edilse bile, inanıyorum ki G.Saray’lı yöneticiler Erzurum Sehiç’i vermeye kalksa havada kaparlar! Gerçekten her teknik adamın arzu edeceği bir kaleci Sehiç ve Erzurum onun sayesinde geleceğe daha bir güvenle bakıyor. O açıdan ‘cuk’ oturan Sehiç gibi bir futbolcuyu transfer etmiş olan BB Erzurumspor yönetimi, ne yapıp yapıp Ocak ayındaki ara transferde de onun gibi kaliteli isimler kadroya dahil etmeli. Ve özellikle ricamız, Sehiç’i Erzurum’a kim önerdi, kim getirdiyse alınacakları da o kişi veya kişiler getirsin lütfen! Bu benim son kararımdır!
--
Tabelası kaldı yadigar!
Samih Uylaş, Yakutiye Belediye Başkan yardımcılığı yapmış, uzun zamandır İstanbul’da ikamet eden bir hemşehrimiz. Yılda en az sıla-ı rahim yapan bu işadamımız geçtiğimiz günlerde yine memleketi Erzurum’a gelmişti. Kendi meclis üyeliği döneminde konuşulan ama uygulamaya sokulmayan Kentsel dönüşüm için içinde kendi doğduğu mahallesinin de olduğu mahallelerin yıkılması, onu da üzmüş görünüyordu. ‘’Bir tarih yok oldu. Bütün anılarımız yerle bir oldu. Kentsel dönüşüm modern yaşam için gerekli bir çalışma ama keşke bu iin başka bir yolu olsaydı’’ diyen Uylaş, doğduğu mahalle olan Hasan-i Basri Mahallesi’nin de bugün tarihin karanlık sayfalarında olmasına içerliyor. Uylaş, sırf eskiyi hatırlamak için bir şey yapmış, mahallesindeki doğduğu sokak olan Gençağa Sokak’ın tabelasını bulmuş, onu da İstanbul’a götürdü. Daha önce geldiğinde yapamadığını bu defa yaptığını belirten Uylaş, kendi doğduğu sokağın tabelasını bir şekilde ele geçirdiğini ve bunu ömrü boyunca evinde taşıyacağını belirterek anılarını tazeleyeceğini söyledi.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Bazen eski dostlarımı çok özlüyorum. Sırtım aklıma gelince vazgeçiyorum!
DUVARIN DİLİ: Hepiniz kral olmayın. Bu dünyaya adam da lazım!