Aslen Erzurumlu olan Eksim Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı rahmete kavuşan Abdullah Tivnikli Bey’le ilgili, geçen hafta bir yazı yazdık. Vefatına kadar Abdullah Bey’in ne kendisi hakkında ne de faaliyetleri hakkında yeterli bir bilgiye sahip değildik. Erzurum medyasında hakkında çıkmış bir satır yazı da hatırlamıyorum. Cenaze merasimi vesilesiyle yapılan haberler ve Holding tarafından yapılan açıklama dikkatimi çekti. Elde ettiğimiz bilgilerle Abdullah Bey’in hayatı ve yaptıklarını hatırlatan bir yazı kaleme aldık. Daha iyi tanıdık ve bilmeyin Erzurumlulara da tanıtmaya çalıştık. Yazının sonuna ise şu paragrafı koyduk:
“Beni biraz hüzünlendiren ise şudur: Bu derecede başarılı olmuş bir Erzurum evladının doğduğu şehre pek dönüp bakmamış olması! Edindiğimiz bilgiye göre, Erzurum’a, aile adına, Holding adına, bir-iki okul, yurt binası olsun, yaptırılmamıştır! İstanbul’u ayakta tutan şehirlerden olan Erzurum, (Malum; Sultan Abdülhamid Han, 93 Harbi günlerinde, şu tarihî hakikati söylemiştir: ‘Erzurum düşerse, İstanbul düşer!’), Alvarlı Efe’nin deyişiyle de, ‘İslam’ın derbendi’ olan, ata-dede topraklarına, Tivnikli ailesinin, bir çivi olsun çakmamış olması, bizi hüzünlendiren ve düşündüren bir durum olmuştur.”
Vayy! Sen misin bunları yazan, bir kıyamet koptu ki, sormayın!
Haklarında hüsnüniyet beslediğim adamlar bile arayıp beni tedip eder bir üslupla baltayı nasıl taşa vurduğumu ikaz ettiler. Kimi, sanki telefonlarımız dinleniyormuş gibi, gizemli bir sesle ‘hakikati’ sufle etti! Kimileri de babanın evladını azarlaması tonunda; ‘bir: şu hizmeti yaptı! İki: şu hizmeti yaptı!..’ cümleleriyle, (aile mazur görsün) kral adına, fena halde haddimi bildirdiler.
Vay ki, vay!..
Aile kadar olgun olmayan bu taşra kabadayılarının dikte ettiğine göre, Tivnikli ailesi, ETÜ’ye;
-Bir cami,
-Tivnik köyüne bir okul yaptırıyormuş.
-Celalli Rektörün verdiği bilgiye göre ise, caminin kubbesi gözükmüş!
-Okul da tamamlanmaya çalışılıyormuş.
-Bir de yerel bir hayır kurumuna yardımları varmış.
-Ha, bir de aile gösterişi sevmiyormuş; yardımlarını gizli tutuyormuş…
Bizim kabahatimiz ise, gizli tutulan ve bir-iki ay önce başlayan cami ve okul yapımını bilememiş olmak... Neyse ki, nezaket timsali insanlar açıkladılar da bildik, elhamdülillah.
Size de bildirdik, siz de bildiniz, şükür!
M.Talât Uzunyaylalı
“Beni biraz hüzünlendiren ise şudur: Bu derecede başarılı olmuş bir Erzurum evladının doğduğu şehre pek dönüp bakmamış olması! Edindiğimiz bilgiye göre, Erzurum’a, aile adına, Holding adına, bir-iki okul, yurt binası olsun, yaptırılmamıştır! İstanbul’u ayakta tutan şehirlerden olan Erzurum, (Malum; Sultan Abdülhamid Han, 93 Harbi günlerinde, şu tarihî hakikati söylemiştir: ‘Erzurum düşerse, İstanbul düşer!’), Alvarlı Efe’nin deyişiyle de, ‘İslam’ın derbendi’ olan, ata-dede topraklarına, Tivnikli ailesinin, bir çivi olsun çakmamış olması, bizi hüzünlendiren ve düşündüren bir durum olmuştur.”
Vayy! Sen misin bunları yazan, bir kıyamet koptu ki, sormayın!
Haklarında hüsnüniyet beslediğim adamlar bile arayıp beni tedip eder bir üslupla baltayı nasıl taşa vurduğumu ikaz ettiler. Kimi, sanki telefonlarımız dinleniyormuş gibi, gizemli bir sesle ‘hakikati’ sufle etti! Kimileri de babanın evladını azarlaması tonunda; ‘bir: şu hizmeti yaptı! İki: şu hizmeti yaptı!..’ cümleleriyle, (aile mazur görsün) kral adına, fena halde haddimi bildirdiler.
Vay ki, vay!..
Aile kadar olgun olmayan bu taşra kabadayılarının dikte ettiğine göre, Tivnikli ailesi, ETÜ’ye;
-Bir cami,
-Tivnik köyüne bir okul yaptırıyormuş.
-Celalli Rektörün verdiği bilgiye göre ise, caminin kubbesi gözükmüş!
-Okul da tamamlanmaya çalışılıyormuş.
-Bir de yerel bir hayır kurumuna yardımları varmış.
-Ha, bir de aile gösterişi sevmiyormuş; yardımlarını gizli tutuyormuş…
Bizim kabahatimiz ise, gizli tutulan ve bir-iki ay önce başlayan cami ve okul yapımını bilememiş olmak... Neyse ki, nezaket timsali insanlar açıkladılar da bildik, elhamdülillah.
Size de bildirdik, siz de bildiniz, şükür!
M.Talât Uzunyaylalı