Erzurum'un Yakutiye ilçesine bağlı Dumlu beldesinde 247'nci Piyade Alayı Koğuşunda 7 Aralık 1966 tarihinde çıkan yangında şehit olan 65 asker, olayın 52'nci yılında yaptırılan şehitlikte dualarla ve gözyaşları ile anıldı.
Manolya BULUT-PUSULA
Erzurum Büyükşehir Belediyesi Dumlu beldesinde 52 yıl önce meydana gelen yangında şehit olan 65 asker anıtta anıldı.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan 'Dumlu Şehitlik Anıtı'nın açılışı ve 52'nci yıl dönümüne Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Vali Yardımcısı Sadettin Doğan, daire müdürleri, STK temsilcileri ve Türkiye'nin dört bir tarafında yaşayan şehit yakınları ile yangından kurtulanlar katıldı.
Hatıralarını yaşatacağız
Anıt açılışında saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen bir konuşma yaptı. Sekmen, “Bugün sahip olduğumuz ay yıldızlı bayrağımızın gölgesi altında hürriyet ve bağımsızlık içinde yaşadığımız bu yurt, üzerinde özgürce gezindiğimiz bu topraklar, yüzbinlerce şehidin kanıyla vatan haline getirilmiştir. Bu şiarla hareket eden bizler şehitlerimizin aziz hatırasını yaşatmaya, milli ve manevi değerlerimizi yarınlara aktarmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
Özgürce yaşamanın ve manevi değerlerin savunmanın bir bedeli olduğunu dile getiren Sekmen, “Dünyanın neresine giderseniz gidin bir Türk şehitliği var. Dün şehitlerimiz vardı. Bugün hala ülkemizde terör söz konusu ve şehit vermeye devam ediyoruz. Yarın da şehitlerimiz olacak. Büyük millet olmanın, özgürce yaşamanın, manevi değerlerimizi savunmanın mutlaka bir bedeli var. Mensubu olduğumuz medeniyet büyük bir medeniyet ve bu medeniyetin en büyük temsilcileri de bizleriz. Bu millet öncülük yaptığı bu medeniyetin yaşaması, gelişmesi, değerlerimizin var olması için şehit verdik. Şehitlerimizi ve gazilerimizi her zaman hayırla yad edeceğiz. Bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Cenabı Hakk şehitlerimiz için bize ‘onlara ölü demeyin, onlar diridirler’ diye bildiriyor. Bizler de şehitlerimizin, kahramanlarımızın, Mehmetçiklerimizin aziz hatıralarını yaşatmak adına 65 yiğidimizin isimlerini şahadetlerinin sene-i devriyesinde ölümsüzleştirmek adına Dumlu Şehitlik Anıtı'nı inşa ettik ” dedi.
Alevler insan kovalıyordu
Yangın faciasından sağ olarak kurtulan ve şu anda Ankara'da taksicilik yapan evli 2 çocuk babası Şafak Uluyılmaz (72) o gece alevlerin insan kovaladığını gördüğünü söyledi. Gece yarısı olmasına rağmen alevlerin ortalığı gündüze çevirdiğini belirten Uluyılmaz şöyle konuştu:
"Yaklaşık 1 metre kar vardı ve hava soğuktu. Koğuşta iki tane sobamız vardı. 18 nöbetçi hariç, 144 yat mevcudumuz vardı. Onbaşı 23-01 nöbetçilerini dağıtıyor ve 'sobayı yakın' diye uyarıyordu. Koğuş nöbetçisi yakacak bir şey bulamıyor. Onbaşı da benzin yakmasını istiyor. O da şoförlüğünü yaptığım ambulanstan benzin alıp getiriyor. O sırada gözüne bir şey battığı için benzin bidonunun sobanın yanına bırakıp gidiyor ve birkaç dakika sonra patlama oluyor. Sekiz aylık askerdim. Uyandığımda koğuşun içi gündüz gibiydi. Herkes gibi bende pencereden atladım. Korkunç bir geceydi. Alevlerin insan kovaladığını orada gördüm."
Yangında şehit olan Kırşehirli Yaşar Ünsal’ın oğlu Fettah Ünsal, “ Olay sırasında 8 aylıkmışım, ağabeyim, Galip 2 yaşında imiş. Buraya üçüncü defa geliyorum. Duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum. Hem sevinç hem de üzüntüyü bir arada yaşıyoruz. Bundan 52 yıl önce babamızı elim bir kazada kaybettik. Hala acısı bugün gibi içimizde. Buranın yeniden dizaynını yapanlara da tüm şehit aileleri adına teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.
Anne Döndü Ünsal da şunları söyledi: “O zaman acı bir haber geldi. İki tane çocuk bıraktı ardında. Ben bir de annesi iki kadın kalakaldık. Öyle hayatımız karardı. Çok büyük üzüntüler yaşadık. Allah razı olsun devletten yine unutmadılar. Ama içimiz çok dolu. Hala çok üzgünüz”.
Konuşmaların ardından 65 askerin isimlerinin yazılı olduğu anıt kurdele kesilerek, dualar eşliğinde açıldı. Açılışın ardından törene katılanlar, şehit mezarlarına karanfil bıraktı, anıtta şehitlerinin isimlerini aradılar. Bu arada Mardin’den gelen M.Yıldız’ın kardeşi Şükriye Yıldız, şehidin mezarına başını yaslayıp gözyaşı döktü.
TBMM Tutanaklarından Yangın
7 Aralık 1966 Çarşamba günü gecesi saat 23.30 da Erzurum'un Yeşildere Garnizonunda bulunan 247’nci Piyade Alayında bir yangın çıkmış ve Alay Karargâh Bölüğünün koğuşu ile koğuşun yanındaki bölük malzeme deposu tamamen yanmıştır. Saat 21.30 da gece eğitiminden dönen, yoklamayı ve son kontrolü müteakip istirahate çekilen bölük erlerinin ilk derin uykuda bulundukları bir sırada çıkan ve süratle genişleyen yangın neticesinde 65 er yanarak şehit olmuş, 3 ü ağır olmak üzere 27 er yaralanmış ve dışardan yapılan yardımlarla 82 er yarasız kurtarılabilmiştir. Yaralılardan 2 si yardım için gelen erlerdendir.
Yapılan 'kovuşturmaya göre; yangın, koğuş nöbetçi onbaşısı Şevket Sarı'nın sönen sobayı tutuşturmak için benzin dökmesinden çıkmıştır. Sobayı yeniden yakmak üzere ambulans şoförünün koğuşa getirdiği bir el bidonundan bir miktar (benzini sobaya döken ve âni parlama neticesi kendisi de tutuşan onbaşı Şevket Sarı dışarıya kaçarak tutuşan kısımlarını söndürmek maksadıyla kendini dereye atmıştır. Daha evvel kömür getirmek için çıkmış bulunan şoför er Muzaffer Aksoy yarasız kurtulmuştur. Koğuş nöbetçisi yaralılar arasında hastanededir. Yangın çıktığını gören nöbetçi heyetinin verdiği alarm üzerine evvelâ Alayın yangın söndürme ekipleri vaka mahalline sevk edilmiş. Alay ve Tümen komutanları derhal Alaya gelmişler, kısa bir süre sonra da Tümenin 'arazözü ve yangın söndürme ekibi, 3’ncü Ordu, Askerî Fabrikalar ve Belediye İtfaiyeleri yetiştirilmiştir.
Haberdar edilen 3’ncü Ordu Komutanı ve Kurmay Başkanı da vakıa mahalline gelmişler ve Mareşal Çakmak Hastanesine alarm verilerek bütün doktorlar ve ambulans ekipleri göreve sevk edilmişi erdir. Süratle hastaneye sevk edilen yaralılardan 3 ağır yaralı yüzde 25 ila, 35, hafif yaralılar yüzde 8 ilâ 12 arasında yanık olup, durumları iyiye gitmektedir. Hafif yaralı bir er taburcu edilmiştir. İlgili makamlarca idari ve adlî takibat yürütülmektedir. Malzeme kaybı henüz tam olarak tesbit edilememiştir. 3’ncü Ordu mensuplarına taziyette bulunmak ve şehitlerimiz için yapılacak merasime katılmak üzere Sayın Millî Savunma Bakanı Ahmet Topaloğlu ve Kara Kuvvetleri Komutanı Sayın Orgeneral Refik Yılmaz beraberlerinde Jandarma Genel Komutanı Yardımcısı Korgeneral Şevket Ozan, Deniz Kuvvetlerinden Tuğamiral Sait Kurçokan, Hava Kuvvetlerinden Tuğgeneral Hamıza Günalp olmak üzere bu sabah saat 09.50 de askerî bir uçakla Erzurum'a hareket etmişlerdir. Dumlu şehitliğine defnedilecek şehitlerimiz için yapılacak dinî ve askerî merasim için bütün tedbirler alınmıştır. Hükümet adına Büyük Türk Milletine ve Yüce Meclise başsağlığı dileriz”.
Manolya BULUT-PUSULA
Erzurum Büyükşehir Belediyesi Dumlu beldesinde 52 yıl önce meydana gelen yangında şehit olan 65 asker anıtta anıldı.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan 'Dumlu Şehitlik Anıtı'nın açılışı ve 52'nci yıl dönümüne Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Vali Yardımcısı Sadettin Doğan, daire müdürleri, STK temsilcileri ve Türkiye'nin dört bir tarafında yaşayan şehit yakınları ile yangından kurtulanlar katıldı.
Hatıralarını yaşatacağız
Anıt açılışında saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen bir konuşma yaptı. Sekmen, “Bugün sahip olduğumuz ay yıldızlı bayrağımızın gölgesi altında hürriyet ve bağımsızlık içinde yaşadığımız bu yurt, üzerinde özgürce gezindiğimiz bu topraklar, yüzbinlerce şehidin kanıyla vatan haline getirilmiştir. Bu şiarla hareket eden bizler şehitlerimizin aziz hatırasını yaşatmaya, milli ve manevi değerlerimizi yarınlara aktarmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
Özgürce yaşamanın ve manevi değerlerin savunmanın bir bedeli olduğunu dile getiren Sekmen, “Dünyanın neresine giderseniz gidin bir Türk şehitliği var. Dün şehitlerimiz vardı. Bugün hala ülkemizde terör söz konusu ve şehit vermeye devam ediyoruz. Yarın da şehitlerimiz olacak. Büyük millet olmanın, özgürce yaşamanın, manevi değerlerimizi savunmanın mutlaka bir bedeli var. Mensubu olduğumuz medeniyet büyük bir medeniyet ve bu medeniyetin en büyük temsilcileri de bizleriz. Bu millet öncülük yaptığı bu medeniyetin yaşaması, gelişmesi, değerlerimizin var olması için şehit verdik. Şehitlerimizi ve gazilerimizi her zaman hayırla yad edeceğiz. Bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Cenabı Hakk şehitlerimiz için bize ‘onlara ölü demeyin, onlar diridirler’ diye bildiriyor. Bizler de şehitlerimizin, kahramanlarımızın, Mehmetçiklerimizin aziz hatıralarını yaşatmak adına 65 yiğidimizin isimlerini şahadetlerinin sene-i devriyesinde ölümsüzleştirmek adına Dumlu Şehitlik Anıtı'nı inşa ettik ” dedi.
Alevler insan kovalıyordu
Yangın faciasından sağ olarak kurtulan ve şu anda Ankara'da taksicilik yapan evli 2 çocuk babası Şafak Uluyılmaz (72) o gece alevlerin insan kovaladığını gördüğünü söyledi. Gece yarısı olmasına rağmen alevlerin ortalığı gündüze çevirdiğini belirten Uluyılmaz şöyle konuştu:
"Yaklaşık 1 metre kar vardı ve hava soğuktu. Koğuşta iki tane sobamız vardı. 18 nöbetçi hariç, 144 yat mevcudumuz vardı. Onbaşı 23-01 nöbetçilerini dağıtıyor ve 'sobayı yakın' diye uyarıyordu. Koğuş nöbetçisi yakacak bir şey bulamıyor. Onbaşı da benzin yakmasını istiyor. O da şoförlüğünü yaptığım ambulanstan benzin alıp getiriyor. O sırada gözüne bir şey battığı için benzin bidonunun sobanın yanına bırakıp gidiyor ve birkaç dakika sonra patlama oluyor. Sekiz aylık askerdim. Uyandığımda koğuşun içi gündüz gibiydi. Herkes gibi bende pencereden atladım. Korkunç bir geceydi. Alevlerin insan kovaladığını orada gördüm."
Yangında şehit olan Kırşehirli Yaşar Ünsal’ın oğlu Fettah Ünsal, “ Olay sırasında 8 aylıkmışım, ağabeyim, Galip 2 yaşında imiş. Buraya üçüncü defa geliyorum. Duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum. Hem sevinç hem de üzüntüyü bir arada yaşıyoruz. Bundan 52 yıl önce babamızı elim bir kazada kaybettik. Hala acısı bugün gibi içimizde. Buranın yeniden dizaynını yapanlara da tüm şehit aileleri adına teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.
Anne Döndü Ünsal da şunları söyledi: “O zaman acı bir haber geldi. İki tane çocuk bıraktı ardında. Ben bir de annesi iki kadın kalakaldık. Öyle hayatımız karardı. Çok büyük üzüntüler yaşadık. Allah razı olsun devletten yine unutmadılar. Ama içimiz çok dolu. Hala çok üzgünüz”.
Konuşmaların ardından 65 askerin isimlerinin yazılı olduğu anıt kurdele kesilerek, dualar eşliğinde açıldı. Açılışın ardından törene katılanlar, şehit mezarlarına karanfil bıraktı, anıtta şehitlerinin isimlerini aradılar. Bu arada Mardin’den gelen M.Yıldız’ın kardeşi Şükriye Yıldız, şehidin mezarına başını yaslayıp gözyaşı döktü.
TBMM Tutanaklarından Yangın
7 Aralık 1966 Çarşamba günü gecesi saat 23.30 da Erzurum'un Yeşildere Garnizonunda bulunan 247’nci Piyade Alayında bir yangın çıkmış ve Alay Karargâh Bölüğünün koğuşu ile koğuşun yanındaki bölük malzeme deposu tamamen yanmıştır. Saat 21.30 da gece eğitiminden dönen, yoklamayı ve son kontrolü müteakip istirahate çekilen bölük erlerinin ilk derin uykuda bulundukları bir sırada çıkan ve süratle genişleyen yangın neticesinde 65 er yanarak şehit olmuş, 3 ü ağır olmak üzere 27 er yaralanmış ve dışardan yapılan yardımlarla 82 er yarasız kurtarılabilmiştir. Yaralılardan 2 si yardım için gelen erlerdendir.
Yapılan 'kovuşturmaya göre; yangın, koğuş nöbetçi onbaşısı Şevket Sarı'nın sönen sobayı tutuşturmak için benzin dökmesinden çıkmıştır. Sobayı yeniden yakmak üzere ambulans şoförünün koğuşa getirdiği bir el bidonundan bir miktar (benzini sobaya döken ve âni parlama neticesi kendisi de tutuşan onbaşı Şevket Sarı dışarıya kaçarak tutuşan kısımlarını söndürmek maksadıyla kendini dereye atmıştır. Daha evvel kömür getirmek için çıkmış bulunan şoför er Muzaffer Aksoy yarasız kurtulmuştur. Koğuş nöbetçisi yaralılar arasında hastanededir. Yangın çıktığını gören nöbetçi heyetinin verdiği alarm üzerine evvelâ Alayın yangın söndürme ekipleri vaka mahalline sevk edilmiş. Alay ve Tümen komutanları derhal Alaya gelmişler, kısa bir süre sonra da Tümenin 'arazözü ve yangın söndürme ekibi, 3’ncü Ordu, Askerî Fabrikalar ve Belediye İtfaiyeleri yetiştirilmiştir.
Haberdar edilen 3’ncü Ordu Komutanı ve Kurmay Başkanı da vakıa mahalline gelmişler ve Mareşal Çakmak Hastanesine alarm verilerek bütün doktorlar ve ambulans ekipleri göreve sevk edilmişi erdir. Süratle hastaneye sevk edilen yaralılardan 3 ağır yaralı yüzde 25 ila, 35, hafif yaralılar yüzde 8 ilâ 12 arasında yanık olup, durumları iyiye gitmektedir. Hafif yaralı bir er taburcu edilmiştir. İlgili makamlarca idari ve adlî takibat yürütülmektedir. Malzeme kaybı henüz tam olarak tesbit edilememiştir. 3’ncü Ordu mensuplarına taziyette bulunmak ve şehitlerimiz için yapılacak merasime katılmak üzere Sayın Millî Savunma Bakanı Ahmet Topaloğlu ve Kara Kuvvetleri Komutanı Sayın Orgeneral Refik Yılmaz beraberlerinde Jandarma Genel Komutanı Yardımcısı Korgeneral Şevket Ozan, Deniz Kuvvetlerinden Tuğamiral Sait Kurçokan, Hava Kuvvetlerinden Tuğgeneral Hamıza Günalp olmak üzere bu sabah saat 09.50 de askerî bir uçakla Erzurum'a hareket etmişlerdir. Dumlu şehitliğine defnedilecek şehitlerimiz için yapılacak dinî ve askerî merasim için bütün tedbirler alınmıştır. Hükümet adına Büyük Türk Milletine ve Yüce Meclise başsağlığı dileriz”.