Tuhaf bir durum söz konusu... Dinle ilgili, eskiden, solcular, ateistler eleştiri yapardı. Şimdi onlar sessiz, onların yerini 'biz de Müslümanız' diyen 'İslamcı akademisyen ve aydın' denen bir kaç kişi aldı.
Bunlar; İslam dünyasındaki ABD ve yandaşlarının yol açtığı felaketlere hiç değinmiyorlar. İsral için seslerini yükseltmiyorlar. Can, mal, ırz emniyeti kalmamış vatanlarından kaçıp yollara dökülen ve yollarda donanlar, denizlerde boğulanlar, memleketlerinde kalıp suya, ekmeğe ulaşamaz hale gelenler ilgilerini çekmiyor.
İslam memleketleri işgalden, sömürüden nasıl kurtulur, nasıl kalkınır? Müslümanlar bilim ve teknik nasıl öğrenir, üretir? İslam’ın sahibi yok, modern bir Hilafet teşkilatı nasıl kurulur? Bu türden güncel konular bu beylerin ilgisini çekmiyor. Onlar, maziye gidip yolu izi kaybolmuş fikirleri, kimi fitne fesat sözleri toplayıp İslam’ın bu çağda bu tür sorunları varmış gibi gündeme taşımaya çalışıyorlar.
Neden acaba? Reel dünya neden ilgilerini çekmiyor da maziyi kurcalayıp duruyorlar?
Bunlar; dini güçlendirecek yerde dinde şüpheler oluşturmaya çalıştıklarının farkında değiller mi? Boş ve aldatıcı felsefeye atıf yapıp değişken ilmi faaliyetleri referans göstermekle İslam adına ne elde etmeye çalışıyorlar ki?
En korkuncu da ‘insan geleneğini’ Allah'ın sözünün karşısına çıkarmaları.
Bunlar; metafizik, epistemoloji ve aksiyoloji gibi alanlarda Kuran'a ve Sünnet'e doğrudan bakmak yerine geleneğe atıfta bulunuyor, oradan bir karalama haritası çıkarıp sonra da din adına imajlar üreterek, ‘bakın, İslam dini bu!’ diyerek kitlelerin önüne koyuyorlar.
İyi niyetli olabilirler mi?
Tefsir ve hadis kitaplarına laf atıp İslam’a hizmet etmiş, eskimez şahsiyetleri karalamaya cüret ediyorlar.
‘Manası Allah'tan lafzı Peygamberden!’ diyerek Kuran'la uğraşıyorlar, sonra da tefsir vb. kitapları yazıp ‘bunları alın, İslam’ı bizim kitaplarımızdan öğrenin!’ diye biliyorlar!
Kendilerini artık dinde hüccet görüyorlar!
İslam'ı konuşurken durdukları yerlere ve atıflarına bakınız! Bunlar, cılız ve bulanık bir sesle Kuran diyor, Peygamber diyor, fakat bağırarak bilimsel bilgiye, felsefeye ve ecnebilere atıf yapıyorlar!
Batı'da, Allah'a bağlanmak, Onun yolunu takip etmek istemeyenler kendilerine felsefi bir yol icat etti. Bilimsel bilgiyi de sanki onları destekliyormuş gibi yanlarında gösterdiler.
Batı’nın olabilir, fakat İslam'ın böyle bir sorunu yok, fakat bu zatlar tarafından varmış gibi yazılıp çizilip konuşuluyor.
Yaptıkları saygısızlık! Filozofî, bilimsel bilgi vb. zarfların içinde ileri sürdüklerini ilahî kelam karşısında bir şey sanmak, Kuran'a saygısızlıkken, hile ve çelişki üretecek mahiyetteki şeylerle harmanlanmış bir 'din dili' kurma çabaları da Allah'a karşı saygısızlık.
Bunlar; İslam dünyasındaki ABD ve yandaşlarının yol açtığı felaketlere hiç değinmiyorlar. İsral için seslerini yükseltmiyorlar. Can, mal, ırz emniyeti kalmamış vatanlarından kaçıp yollara dökülen ve yollarda donanlar, denizlerde boğulanlar, memleketlerinde kalıp suya, ekmeğe ulaşamaz hale gelenler ilgilerini çekmiyor.
İslam memleketleri işgalden, sömürüden nasıl kurtulur, nasıl kalkınır? Müslümanlar bilim ve teknik nasıl öğrenir, üretir? İslam’ın sahibi yok, modern bir Hilafet teşkilatı nasıl kurulur? Bu türden güncel konular bu beylerin ilgisini çekmiyor. Onlar, maziye gidip yolu izi kaybolmuş fikirleri, kimi fitne fesat sözleri toplayıp İslam’ın bu çağda bu tür sorunları varmış gibi gündeme taşımaya çalışıyorlar.
Neden acaba? Reel dünya neden ilgilerini çekmiyor da maziyi kurcalayıp duruyorlar?
Bunlar; dini güçlendirecek yerde dinde şüpheler oluşturmaya çalıştıklarının farkında değiller mi? Boş ve aldatıcı felsefeye atıf yapıp değişken ilmi faaliyetleri referans göstermekle İslam adına ne elde etmeye çalışıyorlar ki?
En korkuncu da ‘insan geleneğini’ Allah'ın sözünün karşısına çıkarmaları.
Bunlar; metafizik, epistemoloji ve aksiyoloji gibi alanlarda Kuran'a ve Sünnet'e doğrudan bakmak yerine geleneğe atıfta bulunuyor, oradan bir karalama haritası çıkarıp sonra da din adına imajlar üreterek, ‘bakın, İslam dini bu!’ diyerek kitlelerin önüne koyuyorlar.
İyi niyetli olabilirler mi?
Tefsir ve hadis kitaplarına laf atıp İslam’a hizmet etmiş, eskimez şahsiyetleri karalamaya cüret ediyorlar.
‘Manası Allah'tan lafzı Peygamberden!’ diyerek Kuran'la uğraşıyorlar, sonra da tefsir vb. kitapları yazıp ‘bunları alın, İslam’ı bizim kitaplarımızdan öğrenin!’ diye biliyorlar!
Kendilerini artık dinde hüccet görüyorlar!
İslam'ı konuşurken durdukları yerlere ve atıflarına bakınız! Bunlar, cılız ve bulanık bir sesle Kuran diyor, Peygamber diyor, fakat bağırarak bilimsel bilgiye, felsefeye ve ecnebilere atıf yapıyorlar!
Batı'da, Allah'a bağlanmak, Onun yolunu takip etmek istemeyenler kendilerine felsefi bir yol icat etti. Bilimsel bilgiyi de sanki onları destekliyormuş gibi yanlarında gösterdiler.
Batı’nın olabilir, fakat İslam'ın böyle bir sorunu yok, fakat bu zatlar tarafından varmış gibi yazılıp çizilip konuşuluyor.
Yaptıkları saygısızlık! Filozofî, bilimsel bilgi vb. zarfların içinde ileri sürdüklerini ilahî kelam karşısında bir şey sanmak, Kuran'a saygısızlıkken, hile ve çelişki üretecek mahiyetteki şeylerle harmanlanmış bir 'din dili' kurma çabaları da Allah'a karşı saygısızlık.