Bu seçimde düğümü yerel meselelerden çok genel konular çözecek.
Netice itibariyle belediye seçimleri de “beka meselesi” söylemi rayına oturmuştur.
Zaten hiç o raydan çıkmadı ki diyenlere de hak verebilirim.
Zira ülkemizin mevcut durumu, tarihsel süreci ve konumu başka alternatif bırakmıyor.
Ayrıca belirtmek isterim ki, imar sorunu da yaşamsal bir sorundur ve asla bölgesel ya da yerel bir hadise olamayacak kadar insan hayatıyla ilgilidir.
Bunu da nereden çıkardın şeklinde bir soru gelmez diye umuyorum.
Daha yeni İstanbul’da yıkılan apartman daha geriye gidersek acı sonuçları hâlâ yüreğimizde sıcak duran Konya ve Diyarbakır’daki hadiseler bu meselenin yaşamsal olduğunu gösteriyor.
Şehirleşmeden, yapılaşmaya kadar pek çok mesele de belediyelerce çözülecekmiş gibi duran sorunlardan olsa da, ulusal bir yürek acısına dönüşmeden topyekun ele alınması gereken sorunlar olarak karşımıza çıkıyor.
Oluşan ittifaklar ve Cumhurbaşkanlığı sistemi gibi genel yapıyı ilgilendiren konuların AK Parti’nin seçimlerden kayıpla çıkması durumunda yeniden gündeme taşınacağına dair sözlerin yer aldığı propaganda çalışmaları gösteriyor ki, Türkiye’de her seçim geneldir!
Bunun adı belediye seçimi de olsa genel meseleler üzerindeki hesaplaşmaların yapılmasına engel bir siyasi ahlak ülkemizde yerleşmemiştir.
Böyle olunca iş daha da garip bir duruma geliyor.
Etrafımızdaki ateş çemberi…
Neredeyse belki neredeysesi fazla, içerisinde bulunduğumuz savaş durumu sandık sonuçları açısından şehirlerin ihtiyaçlarından çok daha ön sırada olacak.
Amerika’nın bütün dünyayla oynadığı ekonomi satrancında geldiğimiz nokta ve hükümetin güçlü hamlelerle oyuna devam etmesinin en ücra köşede oturan vatandaşı bile etkilediği gerçeği seçimlerde tercihleri etkilemez diyenlerin aklına şaşarım.
Meseleyi en güncel konuyla bu haftalık noktalayalım.
Sebze meyve fiyatları!
Herkesin kabul etmesi gereken bir konu var ki, sebze, meyve fiyatlarının altında spekülasyonda var, vurgunculuk da var, istifçilik de var!
Siyaseten yok diyenlerin ardından herkesin güldüğünü söylemek ayıp kaçmaz sanırım.
Muhalefetin tanzim satışlarda sebze, meyve satışlarına, geçmişten gelen bir eleştirileri var oluşan kuyruklar üzerinden!
Evet dün yağ, mazot, ekmek kuyrukları vardı. Bugün tanzim satış mağazaları önünde sebze meyve almak isteyen insanların oluşturduğu kuyruklar var.
Dili olmayan bir fotoğraf karesi olarak iki kuyruğu yan yana koyarsanız gerçekten benzermiş gibi görünebilirler.
Ancak o iki karenin dili olursanız iki fotoğrafın birbirine hiç benzemediği hemen ortaya çıkar.
Eski kuyruklarda devletin vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılayamadığı gerçeği görünür…
Yeni kuyruklarda piyasaya hakim olma konusunda güçlü bir devletin alternatif oluşturduğu okunur.
Eski kuyruklarda bekleyenler paraları olsa da kuyruktan gayri bir alternatife sahip olmazken, yeni kuyrukta bulunanların hemen yanlarında biraz daha yüksek bedelle yüzlerce alternatifleri olduğu görülür.
Buradan bir şey daha görünür, eski Türkiye projeleriyle yeni Türkiye’de haklı çıkmanın imkansızlığı.
Hele seçimler bu kadar yaklaşmışken sonuçları çok feci olabilir bu eski kafalı siyaset anlayışının.
Netice itibariyle belediye seçimleri de “beka meselesi” söylemi rayına oturmuştur.
Zaten hiç o raydan çıkmadı ki diyenlere de hak verebilirim.
Zira ülkemizin mevcut durumu, tarihsel süreci ve konumu başka alternatif bırakmıyor.
Ayrıca belirtmek isterim ki, imar sorunu da yaşamsal bir sorundur ve asla bölgesel ya da yerel bir hadise olamayacak kadar insan hayatıyla ilgilidir.
Bunu da nereden çıkardın şeklinde bir soru gelmez diye umuyorum.
Daha yeni İstanbul’da yıkılan apartman daha geriye gidersek acı sonuçları hâlâ yüreğimizde sıcak duran Konya ve Diyarbakır’daki hadiseler bu meselenin yaşamsal olduğunu gösteriyor.
Şehirleşmeden, yapılaşmaya kadar pek çok mesele de belediyelerce çözülecekmiş gibi duran sorunlardan olsa da, ulusal bir yürek acısına dönüşmeden topyekun ele alınması gereken sorunlar olarak karşımıza çıkıyor.
Oluşan ittifaklar ve Cumhurbaşkanlığı sistemi gibi genel yapıyı ilgilendiren konuların AK Parti’nin seçimlerden kayıpla çıkması durumunda yeniden gündeme taşınacağına dair sözlerin yer aldığı propaganda çalışmaları gösteriyor ki, Türkiye’de her seçim geneldir!
Bunun adı belediye seçimi de olsa genel meseleler üzerindeki hesaplaşmaların yapılmasına engel bir siyasi ahlak ülkemizde yerleşmemiştir.
Böyle olunca iş daha da garip bir duruma geliyor.
Etrafımızdaki ateş çemberi…
Neredeyse belki neredeysesi fazla, içerisinde bulunduğumuz savaş durumu sandık sonuçları açısından şehirlerin ihtiyaçlarından çok daha ön sırada olacak.
Amerika’nın bütün dünyayla oynadığı ekonomi satrancında geldiğimiz nokta ve hükümetin güçlü hamlelerle oyuna devam etmesinin en ücra köşede oturan vatandaşı bile etkilediği gerçeği seçimlerde tercihleri etkilemez diyenlerin aklına şaşarım.
Meseleyi en güncel konuyla bu haftalık noktalayalım.
Sebze meyve fiyatları!
Herkesin kabul etmesi gereken bir konu var ki, sebze, meyve fiyatlarının altında spekülasyonda var, vurgunculuk da var, istifçilik de var!
Siyaseten yok diyenlerin ardından herkesin güldüğünü söylemek ayıp kaçmaz sanırım.
Muhalefetin tanzim satışlarda sebze, meyve satışlarına, geçmişten gelen bir eleştirileri var oluşan kuyruklar üzerinden!
Evet dün yağ, mazot, ekmek kuyrukları vardı. Bugün tanzim satış mağazaları önünde sebze meyve almak isteyen insanların oluşturduğu kuyruklar var.
Dili olmayan bir fotoğraf karesi olarak iki kuyruğu yan yana koyarsanız gerçekten benzermiş gibi görünebilirler.
Ancak o iki karenin dili olursanız iki fotoğrafın birbirine hiç benzemediği hemen ortaya çıkar.
Eski kuyruklarda devletin vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılayamadığı gerçeği görünür…
Yeni kuyruklarda piyasaya hakim olma konusunda güçlü bir devletin alternatif oluşturduğu okunur.
Eski kuyruklarda bekleyenler paraları olsa da kuyruktan gayri bir alternatife sahip olmazken, yeni kuyrukta bulunanların hemen yanlarında biraz daha yüksek bedelle yüzlerce alternatifleri olduğu görülür.
Buradan bir şey daha görünür, eski Türkiye projeleriyle yeni Türkiye’de haklı çıkmanın imkansızlığı.
Hele seçimler bu kadar yaklaşmışken sonuçları çok feci olabilir bu eski kafalı siyaset anlayışının.