Serdar Turgut, Haber Türk’ün deneyimli gazeteci ve yazarı, gazetenin ABD temsilcisidir. Yazılarını dikkatle titizlikle takip edilmesi gereken bir gazeteci ve Türk Amerikan ilişkilerini, ABD’nin Türkiye üzerine oyunlarını en yakından takip eden bir isim. Son yazısında, Yeni Zelanda saldırısı irdelemiş, yazısının başlığı “İşte bu yüzden Erdoğan’ın arkasında durmalıyız”.
“İşte bu yüzden Erdoğan’ın arkasında durmalıyız” başlıklı yazısında Serdar Turgut, Yeni Zelanda olayının sıradan bir hadise olmadığının altını çiziyor. Saldırı olayının ilk yayınlanan bilgilerini görünce “Hedef Türkiye ve Erdoğan mı?” başlıklı yazıma göz atılabilir. Yeni Zelanda saldırganının arkasındaki güçlerin hedefinde; özellikle Balkanlar ve Avrupa’da Türkiye düşmanlığını körükleyecek, uyuyan hücreleri uyandıracak işaret fişeklerini görmüştüm. Gazeteci Turgut, ABD’nin merkezinde, güvenlik ve strateji merkezlerinde benim gördüğümü görmüş ve güzel bir yazı kaleme almış.
Yazının bir bölümü şöyle;
“KARANLIK BAĞLANTILAR VE YENİ ZELANDA
Şimdi bakın burada Türkiye’ye yönelik karanlık oyunlar planlandığı ve bunun temelinde sadece Amerika’nın değil onun kurduğu global karanlık bağlantılar olduğunu söylemişim o yazının girişinde. Yeni Zelanda’daki barbarlık sayesinde o karanlık bağlantıların nelere yol açabileceğini sanırım herkes artık görmüştür.
Kukla katilin vermeye çalıştığı mesaj net ve açık. Hedefte Türkiye ve Erdoğan var.
Washington’da yıllardır tanıdığım ve ulusal güvenlik camiasının içinden tecrübeli bir isim, "Silahın üzerindeki kelime ve tarihlere bakarsanız, bunun şifrelerini bu profildeki bir insanın kendi başına bilebilmesi mümkün değil. Onun eline bu silah böyle hazırlanıp tutturulmuş olmalı. Onun konuşup karanlık bağlantıları anlatacağını veya buna ömrünün yeteceğini hiç sanmıyorum. Net görünen şu ki global karanlık güçlerin hedefinde Türkiye ve Erdoğan var" dedi.
Uzunca süredir yazıyorum Başkan Erdoğan global düzeyde oynanmak istenen karanlık oyunlara karşı nerdeyse tek başına mücadele eden lider olarak ortaya çıktı.
Bu yüzden siyasi görüşümüz ve hayata bakışımız ne olursa olsun Erdoğan’ın bu konjonktürde gücünden kaybetmiş gibi gözükmemesi için vatan sevgisi ortak paydasında buluşmamız ve onun arkasında durmalıyız. Bu siyasetin değil, vatan sevgimizin bir gereğidir.” (Serdar Turgut/Haber Türk)
Yine söylüyorum, bu saldırı Hilal ile Haç’ın kavgasının işaret fişeğidir. Türkiye’nin başına örülmek istenen çorabın bir ucu Avrupa’ya, Balkanlar’a, Suriye, Irak ve Ortadoğu’ya, Kafkaslar ve Türkistan’ın göbeğine uzanmaktadır. Nihayet Murat Bardakçı, saldırıda kullanılan malzemeler üzerine yazılan tarih ve isimleri görünce, bu bir kişinin işi değil dedi.
Şimdi mesele, Çanakkale’nin geçilmesine izin verecek miyiz? Yoksa bir daha Çanakkale geçilmez diyerek, sömürü çarklarını kıracak mıyız?
“İşte bu yüzden Erdoğan’ın arkasında durmalıyız” başlıklı yazısında Serdar Turgut, Yeni Zelanda olayının sıradan bir hadise olmadığının altını çiziyor. Saldırı olayının ilk yayınlanan bilgilerini görünce “Hedef Türkiye ve Erdoğan mı?” başlıklı yazıma göz atılabilir. Yeni Zelanda saldırganının arkasındaki güçlerin hedefinde; özellikle Balkanlar ve Avrupa’da Türkiye düşmanlığını körükleyecek, uyuyan hücreleri uyandıracak işaret fişeklerini görmüştüm. Gazeteci Turgut, ABD’nin merkezinde, güvenlik ve strateji merkezlerinde benim gördüğümü görmüş ve güzel bir yazı kaleme almış.
Yazının bir bölümü şöyle;
“KARANLIK BAĞLANTILAR VE YENİ ZELANDA
Şimdi bakın burada Türkiye’ye yönelik karanlık oyunlar planlandığı ve bunun temelinde sadece Amerika’nın değil onun kurduğu global karanlık bağlantılar olduğunu söylemişim o yazının girişinde. Yeni Zelanda’daki barbarlık sayesinde o karanlık bağlantıların nelere yol açabileceğini sanırım herkes artık görmüştür.
Kukla katilin vermeye çalıştığı mesaj net ve açık. Hedefte Türkiye ve Erdoğan var.
Washington’da yıllardır tanıdığım ve ulusal güvenlik camiasının içinden tecrübeli bir isim, "Silahın üzerindeki kelime ve tarihlere bakarsanız, bunun şifrelerini bu profildeki bir insanın kendi başına bilebilmesi mümkün değil. Onun eline bu silah böyle hazırlanıp tutturulmuş olmalı. Onun konuşup karanlık bağlantıları anlatacağını veya buna ömrünün yeteceğini hiç sanmıyorum. Net görünen şu ki global karanlık güçlerin hedefinde Türkiye ve Erdoğan var" dedi.
Uzunca süredir yazıyorum Başkan Erdoğan global düzeyde oynanmak istenen karanlık oyunlara karşı nerdeyse tek başına mücadele eden lider olarak ortaya çıktı.
Bu yüzden siyasi görüşümüz ve hayata bakışımız ne olursa olsun Erdoğan’ın bu konjonktürde gücünden kaybetmiş gibi gözükmemesi için vatan sevgisi ortak paydasında buluşmamız ve onun arkasında durmalıyız. Bu siyasetin değil, vatan sevgimizin bir gereğidir.” (Serdar Turgut/Haber Türk)
Yine söylüyorum, bu saldırı Hilal ile Haç’ın kavgasının işaret fişeğidir. Türkiye’nin başına örülmek istenen çorabın bir ucu Avrupa’ya, Balkanlar’a, Suriye, Irak ve Ortadoğu’ya, Kafkaslar ve Türkistan’ın göbeğine uzanmaktadır. Nihayet Murat Bardakçı, saldırıda kullanılan malzemeler üzerine yazılan tarih ve isimleri görünce, bu bir kişinin işi değil dedi.
Şimdi mesele, Çanakkale’nin geçilmesine izin verecek miyiz? Yoksa bir daha Çanakkale geçilmez diyerek, sömürü çarklarını kıracak mıyız?