Büyükşehir’de ve Aziziye’de Sayın Sekmen ve Orhan belediye başkanlığı görevlerinin ikinci yılını geçirmek üzere halkın onayını aldılar.
Palandöken’de Muhammet Sunar ve Yakutiye’de Mahmut Uçar beş yıl boyunca şehrimize hizmet edecek diğer başkanlar. İlçelerde de değerli insanlar iş başına geldi.
Eskisiyle yenisiyle seçilen başkanları tebrik ediyorum.
Gerek Büyükşehir’in gerekse merkez ilçe belediyelerinin kuşkusuz kendi ajandaları var ve o doğrultuda çalışacaklar.
Sayın Akdağ ve İl Başkanı Öz’ün başkanlığında yapılan ‘Seçmene Teşekkür Toplantısı’nda da dile getirildi. Başkanların öncelikli işi şehrin temizliği.
Bu bağlamda biz de dikkatimizi çeken bir iki hususu zikretmek istiyoruz.
-Ana caddelerdeki ağaçların çevresi izmarit çöplüğü. Buna bir çere bulunmalıdır. Vatandaşlar izmaritlerini atacak kutu bulamadıklarından ağaç diplerine attıklarını söylüyorlar. Özellikle Dadaşkent gibi bölgelerde geniş bahçelere sahip apartmanların bahçeleri temizlenip ağaçlandırılmadığından iptidai bir görünüm ortaya çıkıyor. Belediyelerimiz çoğunun içi mezbelelik bu bahçelere de bir formül geliştirip el atmalıdır.
-Caddelerimize taş kaldırım pek yakıştı. Ne var ki bazı taşların altı boşalmış durumda, takır tukur sesleri arasında yürünüyor. Bunlar çatlıyor ve kırılıyor… Cumhuriyet Caddesinin her iki yakası, özellikle Ulu Cami’ye ulaştıran sağ kaldırımın taşları bu durumda.
-Kale, Üç Kümbetler, Çifte Minareli Medrese, Ulu Cami, şehrin en önemli iç dış turizm çekim noktası. Bu bölgede her metrenin özel olarak ele alınıp düzenlenmiş olması gerekir. Şu an görüntü hiç de iç açıcı değil. Mesela Çifte Minareli Medrese’nin güneyine kalan Büyükşehir’e ait Tebrizkapı Çarşısı bu çarşının açık bahçesi ve bu bahçenin etrafındaki korkuluklar, üzerlerindeki lambalar, sağa sola devrilmiş, ahşap kısımların boyaları bozulmuş, manzara köhne bir tesis görüntüsü veriyor. Fotoğraftaki gibi, çoğu lamba artık yerinde bile değil, kimi de devrilmiş, kablosu ayakta tutuyor. Düşünün ki burası her gün iç dış turizm alan bir bölge ve tesis!
-Geçen sene Çifte Minareli Medrese’nin önündeki düzenleme için sözde bir başlangıç yapıldı, fakat iki ay boyunca, çitlerin arkasında, gençler vakit geçirdi. Bölgenin en değerli eserinin etrafı acilen düzenlenmeli ve Ramazan’dan önce açılmalıdır.
-Dadaşkent, Şükrüpaşa gibi semtlerde yüzlerce bahçeli ev bulunmakta ve bu bahçelerde meyve ağaçları da yer almaktadır. Bu ağaçların bakımları, ilaçlanması vb. konularda, belediyelerimizin ilgili birimleri ekip kurmalı, ücretli ücretsiz, bu hizmeti vatandaşa verilmelidir.
-Bu ay içerisinde şehir merkezinde ve ovadaki mahallelerde meyve fidanı ve süs bitkileri dağıtılması konusunda da bir faaliyet yürütülebilir. Çam, Ladin, Huş, Süs Elması, Süs Eriği gibi ağaçlar yaygın olarak dikilmeye devam edilmeli. Vişne, Elma, bazı Armut türleri belediyelerce temin edilip merkez köylerden başlayarak her yana dağıtılabilir. Yeşil, renkli ve meyveli bir Erzurum için Nisan ayında gayreti çoğaltmak gerekiyor. (Erzincan Orman Bölge Müdürlüğü bu konuda bölge iklimine uygun her türlü fidanı gayet ekonomik fiyatlarla temin etmektedir.)
-
Palandöken’de Muhammet Sunar ve Yakutiye’de Mahmut Uçar beş yıl boyunca şehrimize hizmet edecek diğer başkanlar. İlçelerde de değerli insanlar iş başına geldi.
Eskisiyle yenisiyle seçilen başkanları tebrik ediyorum.
Gerek Büyükşehir’in gerekse merkez ilçe belediyelerinin kuşkusuz kendi ajandaları var ve o doğrultuda çalışacaklar.
Sayın Akdağ ve İl Başkanı Öz’ün başkanlığında yapılan ‘Seçmene Teşekkür Toplantısı’nda da dile getirildi. Başkanların öncelikli işi şehrin temizliği.
Bu bağlamda biz de dikkatimizi çeken bir iki hususu zikretmek istiyoruz.
-Ana caddelerdeki ağaçların çevresi izmarit çöplüğü. Buna bir çere bulunmalıdır. Vatandaşlar izmaritlerini atacak kutu bulamadıklarından ağaç diplerine attıklarını söylüyorlar. Özellikle Dadaşkent gibi bölgelerde geniş bahçelere sahip apartmanların bahçeleri temizlenip ağaçlandırılmadığından iptidai bir görünüm ortaya çıkıyor. Belediyelerimiz çoğunun içi mezbelelik bu bahçelere de bir formül geliştirip el atmalıdır.
-Caddelerimize taş kaldırım pek yakıştı. Ne var ki bazı taşların altı boşalmış durumda, takır tukur sesleri arasında yürünüyor. Bunlar çatlıyor ve kırılıyor… Cumhuriyet Caddesinin her iki yakası, özellikle Ulu Cami’ye ulaştıran sağ kaldırımın taşları bu durumda.
-Kale, Üç Kümbetler, Çifte Minareli Medrese, Ulu Cami, şehrin en önemli iç dış turizm çekim noktası. Bu bölgede her metrenin özel olarak ele alınıp düzenlenmiş olması gerekir. Şu an görüntü hiç de iç açıcı değil. Mesela Çifte Minareli Medrese’nin güneyine kalan Büyükşehir’e ait Tebrizkapı Çarşısı bu çarşının açık bahçesi ve bu bahçenin etrafındaki korkuluklar, üzerlerindeki lambalar, sağa sola devrilmiş, ahşap kısımların boyaları bozulmuş, manzara köhne bir tesis görüntüsü veriyor. Fotoğraftaki gibi, çoğu lamba artık yerinde bile değil, kimi de devrilmiş, kablosu ayakta tutuyor. Düşünün ki burası her gün iç dış turizm alan bir bölge ve tesis!
-Geçen sene Çifte Minareli Medrese’nin önündeki düzenleme için sözde bir başlangıç yapıldı, fakat iki ay boyunca, çitlerin arkasında, gençler vakit geçirdi. Bölgenin en değerli eserinin etrafı acilen düzenlenmeli ve Ramazan’dan önce açılmalıdır.
-Dadaşkent, Şükrüpaşa gibi semtlerde yüzlerce bahçeli ev bulunmakta ve bu bahçelerde meyve ağaçları da yer almaktadır. Bu ağaçların bakımları, ilaçlanması vb. konularda, belediyelerimizin ilgili birimleri ekip kurmalı, ücretli ücretsiz, bu hizmeti vatandaşa verilmelidir.
-Bu ay içerisinde şehir merkezinde ve ovadaki mahallelerde meyve fidanı ve süs bitkileri dağıtılması konusunda da bir faaliyet yürütülebilir. Çam, Ladin, Huş, Süs Elması, Süs Eriği gibi ağaçlar yaygın olarak dikilmeye devam edilmeli. Vişne, Elma, bazı Armut türleri belediyelerce temin edilip merkez köylerden başlayarak her yana dağıtılabilir. Yeşil, renkli ve meyveli bir Erzurum için Nisan ayında gayreti çoğaltmak gerekiyor. (Erzincan Orman Bölge Müdürlüğü bu konuda bölge iklimine uygun her türlü fidanı gayet ekonomik fiyatlarla temin etmektedir.)
-