Her yılın Ocak, Şubat ayları tv haberlerini zam şampiyonu sivri biber, patlıcan süslerdi. Birazda köpürtülen haberlere bakıp "vay anasını" çekerdi millet. Son iki yılda muhalefet ve muhaliflerin konusu biber, patlıcan, domates, patates, soğan fiyatları oldu. Patates ve soğan fiyatı mevsiminin dışında 50 krş. ve 1 -2 lira olunca sıkıntı görülmezken, 5 ve 10 liralar yankı uyandırdı.
Bilirsiniz kadim bir fıkradır; adamın biri evlenmiş. Her akşam, eli kolu dolu olarak evine gidermiş. Bir gün, her nasılsa, eli boş gitmiş. O güne kadar, hep kocasının eline bakan kadın, elini boş görünce başını kaldırıp kocasının yüzüne bakmış. Ve çığlığı koparmış, aaaa senin bir gözün körmüş" diye.
Muhalefeti, muhalif olan kesimler birden fıkradaki gibi tarım, üretim, köylerin boşalması gibi konuları görmeye başladılar.
Köylü boş, köyler boş kalınca!!
Ak Parti iktidarıyla Türkiye'nin yaşadığı değişimi yinelemenin anlamı yok. Hastane, otoyol, hızlı tren, tüneller, vesaire. Milli gelirden kişi başına düşen pay 10 bin doları geçti. Eğrisiyle doğrusuyla Türkiye, bütün bu değişimi 17 yılda yaşadı. Yine aynı süreçte var olan köyden kente göç hızlandı, köyler boşalıyor. Köylü, köylüye kız vermiyor, şehirli damat arıyor. Köye yumurta, ekmek şehirden geliyor. Asıl sorun bu açmazdır.
Elbette, hükümet edenlerin üretim, tarım vb için tedbir bulması, Türk ekonomisini kırılganlıktan çıkarması, üretimin artırılması için yol bulması beklenir.
Türkiye'nin gıda fiyatlarında döviz operasyonu sonrası yaşadığı çıkmazı, rahatı bozulan çevreler "Aaa biz üretmiyormuşuz" demeye, bunun yükünü Erdoğan'a yüklemeye başladılar.
Köyler nasıl kalkınır
Köyler boşalıyor, köyde kalanlar yiyeceğini dahi üretmiyor. Gözünü açan şehre koşuyor. O zaman köylerin üretim merkezine dönüşmesi için çareler üretmek gerekiyor. Kooperatifleşme bir yol, köylünün kazanmasını sağlayacak başka çarelerde üretilebilir. Köylü üretip kazanmayı öğrenir ve birazda konforu artarsa neden köyünü terk etsin. Hükümetin üretim ve tarım alanında yapacağı yapısal değişim beklenmelidir.
İktidarın bu hikayeden payına düşen, her kesime iyice kulak vermektir. Belki yapısal değişim parti için de getirilebilir.
Zehra hanımın duyarlılığı
Erzurum için çabalayan, bir tuğla koymak isteyenleri taktir etmek görevdir. Bu şehirde en umursanmayanın bu olduğu kanaatindeyim. Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu'nun çalışmalarını, güney ilçelerindeki gayretlerini aktardığım yazı nedeniyle incelik gösterip beni aradı.
Zehra hanım, telefonda teşekkür ederken o kadar naif, hatta utangaçtı ki, o mahcup tavrı yazdıklarımdan fazlasını hak ettiğinin resmiydi.
Güzel bir insansınız Zehra hanım. Böyle kalmaya da devam edin lütfen.
Bilirsiniz kadim bir fıkradır; adamın biri evlenmiş. Her akşam, eli kolu dolu olarak evine gidermiş. Bir gün, her nasılsa, eli boş gitmiş. O güne kadar, hep kocasının eline bakan kadın, elini boş görünce başını kaldırıp kocasının yüzüne bakmış. Ve çığlığı koparmış, aaaa senin bir gözün körmüş" diye.
Muhalefeti, muhalif olan kesimler birden fıkradaki gibi tarım, üretim, köylerin boşalması gibi konuları görmeye başladılar.
Köylü boş, köyler boş kalınca!!
Ak Parti iktidarıyla Türkiye'nin yaşadığı değişimi yinelemenin anlamı yok. Hastane, otoyol, hızlı tren, tüneller, vesaire. Milli gelirden kişi başına düşen pay 10 bin doları geçti. Eğrisiyle doğrusuyla Türkiye, bütün bu değişimi 17 yılda yaşadı. Yine aynı süreçte var olan köyden kente göç hızlandı, köyler boşalıyor. Köylü, köylüye kız vermiyor, şehirli damat arıyor. Köye yumurta, ekmek şehirden geliyor. Asıl sorun bu açmazdır.
Elbette, hükümet edenlerin üretim, tarım vb için tedbir bulması, Türk ekonomisini kırılganlıktan çıkarması, üretimin artırılması için yol bulması beklenir.
Türkiye'nin gıda fiyatlarında döviz operasyonu sonrası yaşadığı çıkmazı, rahatı bozulan çevreler "Aaa biz üretmiyormuşuz" demeye, bunun yükünü Erdoğan'a yüklemeye başladılar.
Köyler nasıl kalkınır
Köyler boşalıyor, köyde kalanlar yiyeceğini dahi üretmiyor. Gözünü açan şehre koşuyor. O zaman köylerin üretim merkezine dönüşmesi için çareler üretmek gerekiyor. Kooperatifleşme bir yol, köylünün kazanmasını sağlayacak başka çarelerde üretilebilir. Köylü üretip kazanmayı öğrenir ve birazda konforu artarsa neden köyünü terk etsin. Hükümetin üretim ve tarım alanında yapacağı yapısal değişim beklenmelidir.
İktidarın bu hikayeden payına düşen, her kesime iyice kulak vermektir. Belki yapısal değişim parti için de getirilebilir.
Zehra hanımın duyarlılığı
Erzurum için çabalayan, bir tuğla koymak isteyenleri taktir etmek görevdir. Bu şehirde en umursanmayanın bu olduğu kanaatindeyim. Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu'nun çalışmalarını, güney ilçelerindeki gayretlerini aktardığım yazı nedeniyle incelik gösterip beni aradı.
Zehra hanım, telefonda teşekkür ederken o kadar naif, hatta utangaçtı ki, o mahcup tavrı yazdıklarımdan fazlasını hak ettiğinin resmiydi.
Güzel bir insansınız Zehra hanım. Böyle kalmaya da devam edin lütfen.