Dün Erzurum’da büyük bir coşku vardı…
Milli Egemenliğin bayraklaştığı TBMM’nin kuruluşunun 99.yılı tüm yurtta olduğu gibi Erzurum’da da coşku ile kutlanıyor…
Aslına bakarsanız, 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Erzurum’da daha bir başka anlamlı taşımakta...
Çünkü ‘Milli İrade ve Egemenlik’ kavramının resmen kayıt altına alındığı ve dünyaya duyurulduğu kenttir Erzurum…
***
1920 yılının 23 Nisanında TBMM açılıyor.
Anadolu’nun dört bir tarafından seçilen mebuslar, Mustafa Kemal’in çağrısı ile Ankara’ya geliyor, Paşanın çevresinde kenetleniyorlar.
Orta Anadolu’nun güzel bir bahar sabahında dualarla Meclis açılıyor.
***
1918 yılına gelindiğinde Anadolu’da görünen fotoğraf oldukça kötüdür.
Türk Gençliğine Hitabede altının çizildiği gibi;
“…Orduları dağıtılmış, bütün tersanelerine girilmiş ve memleketin her köşesi bil fiil işgâl edilmiştir”
Yokluk ve yoksulluk her yanı kaplamış, dahası Anadolu’ya umutsuzluk ve karamsarlık hakim olmuştur.
İşte bütün bu şartlar içerisinde İstanbul’da geceler boyu toplantılar yapılmış, memleketin kurtuluşu için önemli kararlar alınmıştır.
Şimdi bu kararları uygulama vaktidir.
İlk ve en önemli toplantı Erzurum’da yapılır.
Yurdun hemen yarısından gelen delegeler Erzurum’da toplanır.
Erzurum’un uzun ve serin yaz geceleri, 57 gün boyunca konuklarının heyecanlı konuşmalarının ve tartışmalarının sessiz tanığı olur.
Nihayet büyük gün gelir.
23 Temmuz’da Erzurum nüfusuna kayıtlı, Erzurum Merkez Delegesi Mustafa Kemal’in başkanlığında toplanan Kongrede önemli kararlar alınır.
En başta Manda ve Himaye kesinlikle reddedilir.
Erzurum Kongresinin en önemli kararı ise Milli İrade’nin ön plana çıkarıldığı;
“……İstiklâli Millimiz’in Te’mini… içün, Kuvâyî Milliyye’yi ‘amil ve İrâdei Miliyye’yi hakim kılmak esastır.” İbareleri ile ifadesini bulan karardır…
23 Temmuz 1919 günü Erzurum’da Milli İradenin egemen olacağı tüm dünyaya haykırılarak, Kurtuluş Savaşı sonrasında kurulacak devletin şeklinin de Milli İradeye dayanacağı ilan edilmiştir.
Millî gücü kullanmak ve millî iradeyi hakim kılmak temel ilkedir.
***
ERZURUM MEBUSU MUSTAFA KEMAL…
Erzurum Kongresi sonunda alınan kararların uygulanması için bir Temsil Heyeti oluşturulur. Sivas Kongresine katılacak heyetin Reisi Mustafa Kemal’dir ve kongrede Erzurum Delegesi olarak temsil edilir. 9 kişilik Heyet-i Temsiliye Sivas Kongresinde genişletilerek 16 kişiye çıkarılır ve Heyet-i Temsiliye’nin görevi TBMM kuruluca sona erer…
Bir anlamda TBMM açılıncaya kadar, görevini yapmayan ve işgallere sessiz kalan İstanbul Hükümetine alternatif olarak kurulan bir nev’i geçici hükümettir.
Heyet-i Temsiliye’nin kurulma fikri Amasya Genelgesi, ilk kurulduğu yer Erzurum, hükümet gibi çalıştığı yer de Sivas’tır…
İşte Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Türk Milleti’nin desteğini alan Mustafa Kemal, Temsil Heyeti Başkanı alarak 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya gelir.
16 Mart 1920 tarihinde İstanbul işgal edilince 23 Nisan 1920 tarihinde tüm Anadolu’dan seçilip gelen yanı sıra Meclis-i Mebusan’dan katılan mebusların iştiraki ile de Ankara’da ilk Meclis’in açılışını gerçekleştirir.
Meclis-i Mebusan’a Erzurum Mebusu olarak katılamayan Mustafa Kemal, 24 Nisan 1920 tarihinde Meclis Başkanı seçilir ve Cumhurbaşkanı olacağı 29 Ekim 1923 tarihine kadar da bu görevi sürdürür.
***
MİLLİ EGEMENLİK VE ÇOCUKLAR…
Anadolu’yu temsil eden milletvekillerinin oluşturduğu Meclis, Kurtuluş Savaşını da bizzat yürüttü.
Milli Mücadelenin meşruiyetini 1920’de Ankara’da açılan Meclis sağladı.
Aynı zamanda da İstanbul Hükümeti ve dünyaya karşı dimdik durdu. Aldığı kararlarla Mustafa Kemal’e güç verdi.
Kurtuluş Savaşını kazananlar, bu çatı altında bir araya gelenlerdi, diğer bir deyişle Milletin ta kendisi idi.
Meclisi oluşturanlar, padişaha başkaldıran asiler değil, Türk Milleti’ni esaretten kurtarmaya kararlı kahramanlardı.
Onlara bu gücü veren de 23 Nisan 1920’de açılan Meclis idi…
***
Dünyanın başka hiçbir ülkesi yok ki, çocuklarına ulusal bir bayramı armağan etsin.
Dünyanın başka hiçbir lideri yok ki, çocuklarını böylesi sevsin ve onları onurlandırsın…
Armağan edilen gün, Milli Egemenliğin kutlandığı bir bayram…
Çünkü çocuk; Ulusal Egemenliğin bilincine varması gereken, ülkenin en önemli varlığı…
Çünkü çocuklarımız; Türkiye Cumhuriyeti’nin, Millî Hâkimiyetin geleceği ve koruyucusu…
Herkes bilmeli ki Milli Egemenlik ruhu ile büyüyen çocuklar, onu yok etmek isteyecek dahili ve harici düşmanlara haddini bildirecektir.
Milli Egemenliğin bayraklaştığı TBMM’nin kuruluşunun 99.yılı tüm yurtta olduğu gibi Erzurum’da da coşku ile kutlanıyor…
Aslına bakarsanız, 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Erzurum’da daha bir başka anlamlı taşımakta...
Çünkü ‘Milli İrade ve Egemenlik’ kavramının resmen kayıt altına alındığı ve dünyaya duyurulduğu kenttir Erzurum…
***
1920 yılının 23 Nisanında TBMM açılıyor.
Anadolu’nun dört bir tarafından seçilen mebuslar, Mustafa Kemal’in çağrısı ile Ankara’ya geliyor, Paşanın çevresinde kenetleniyorlar.
Orta Anadolu’nun güzel bir bahar sabahında dualarla Meclis açılıyor.
***
1918 yılına gelindiğinde Anadolu’da görünen fotoğraf oldukça kötüdür.
Türk Gençliğine Hitabede altının çizildiği gibi;
“…Orduları dağıtılmış, bütün tersanelerine girilmiş ve memleketin her köşesi bil fiil işgâl edilmiştir”
Yokluk ve yoksulluk her yanı kaplamış, dahası Anadolu’ya umutsuzluk ve karamsarlık hakim olmuştur.
İşte bütün bu şartlar içerisinde İstanbul’da geceler boyu toplantılar yapılmış, memleketin kurtuluşu için önemli kararlar alınmıştır.
Şimdi bu kararları uygulama vaktidir.
İlk ve en önemli toplantı Erzurum’da yapılır.
Yurdun hemen yarısından gelen delegeler Erzurum’da toplanır.
Erzurum’un uzun ve serin yaz geceleri, 57 gün boyunca konuklarının heyecanlı konuşmalarının ve tartışmalarının sessiz tanığı olur.
Nihayet büyük gün gelir.
23 Temmuz’da Erzurum nüfusuna kayıtlı, Erzurum Merkez Delegesi Mustafa Kemal’in başkanlığında toplanan Kongrede önemli kararlar alınır.
En başta Manda ve Himaye kesinlikle reddedilir.
Erzurum Kongresinin en önemli kararı ise Milli İrade’nin ön plana çıkarıldığı;
“……İstiklâli Millimiz’in Te’mini… içün, Kuvâyî Milliyye’yi ‘amil ve İrâdei Miliyye’yi hakim kılmak esastır.” İbareleri ile ifadesini bulan karardır…
23 Temmuz 1919 günü Erzurum’da Milli İradenin egemen olacağı tüm dünyaya haykırılarak, Kurtuluş Savaşı sonrasında kurulacak devletin şeklinin de Milli İradeye dayanacağı ilan edilmiştir.
Millî gücü kullanmak ve millî iradeyi hakim kılmak temel ilkedir.
***
ERZURUM MEBUSU MUSTAFA KEMAL…
Erzurum Kongresi sonunda alınan kararların uygulanması için bir Temsil Heyeti oluşturulur. Sivas Kongresine katılacak heyetin Reisi Mustafa Kemal’dir ve kongrede Erzurum Delegesi olarak temsil edilir. 9 kişilik Heyet-i Temsiliye Sivas Kongresinde genişletilerek 16 kişiye çıkarılır ve Heyet-i Temsiliye’nin görevi TBMM kuruluca sona erer…
Bir anlamda TBMM açılıncaya kadar, görevini yapmayan ve işgallere sessiz kalan İstanbul Hükümetine alternatif olarak kurulan bir nev’i geçici hükümettir.
Heyet-i Temsiliye’nin kurulma fikri Amasya Genelgesi, ilk kurulduğu yer Erzurum, hükümet gibi çalıştığı yer de Sivas’tır…
İşte Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Türk Milleti’nin desteğini alan Mustafa Kemal, Temsil Heyeti Başkanı alarak 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya gelir.
16 Mart 1920 tarihinde İstanbul işgal edilince 23 Nisan 1920 tarihinde tüm Anadolu’dan seçilip gelen yanı sıra Meclis-i Mebusan’dan katılan mebusların iştiraki ile de Ankara’da ilk Meclis’in açılışını gerçekleştirir.
Meclis-i Mebusan’a Erzurum Mebusu olarak katılamayan Mustafa Kemal, 24 Nisan 1920 tarihinde Meclis Başkanı seçilir ve Cumhurbaşkanı olacağı 29 Ekim 1923 tarihine kadar da bu görevi sürdürür.
***
MİLLİ EGEMENLİK VE ÇOCUKLAR…
Anadolu’yu temsil eden milletvekillerinin oluşturduğu Meclis, Kurtuluş Savaşını da bizzat yürüttü.
Milli Mücadelenin meşruiyetini 1920’de Ankara’da açılan Meclis sağladı.
Aynı zamanda da İstanbul Hükümeti ve dünyaya karşı dimdik durdu. Aldığı kararlarla Mustafa Kemal’e güç verdi.
Kurtuluş Savaşını kazananlar, bu çatı altında bir araya gelenlerdi, diğer bir deyişle Milletin ta kendisi idi.
Meclisi oluşturanlar, padişaha başkaldıran asiler değil, Türk Milleti’ni esaretten kurtarmaya kararlı kahramanlardı.
Onlara bu gücü veren de 23 Nisan 1920’de açılan Meclis idi…
***
Dünyanın başka hiçbir ülkesi yok ki, çocuklarına ulusal bir bayramı armağan etsin.
Dünyanın başka hiçbir lideri yok ki, çocuklarını böylesi sevsin ve onları onurlandırsın…
Armağan edilen gün, Milli Egemenliğin kutlandığı bir bayram…
Çünkü çocuk; Ulusal Egemenliğin bilincine varması gereken, ülkenin en önemli varlığı…
Çünkü çocuklarımız; Türkiye Cumhuriyeti’nin, Millî Hâkimiyetin geleceği ve koruyucusu…
Herkes bilmeli ki Milli Egemenlik ruhu ile büyüyen çocuklar, onu yok etmek isteyecek dahili ve harici düşmanlara haddini bildirecektir.