Başkan Erdoğan’ın 82 milyonun ittifakıyla ilgili çağrısının ardından Soner Yalçın, Sözcü’deki ilginç yazısıyla değişik anlam mı kazandı? Yalçın, dünden örnek veriyor. Yıldırım Koç’tan alıntı yaparak: “Komünistler 1922 yılında 1 Mayıs vesilesiyle bir bildiri yayınladı. Bildiride Anadolu'da sürdürülen bağımsızlık savaşına hiç değinilmiyor, bu mücadeleye destek verilmiyordu. Halbuki 1921 Eylül'ünde Sakarya Savaşı kazanılmıştı ve Büyük Taarruz'a hazırlanılıyordu. İstanbul'daki komünistler ise Anadolu'daki bağımsızlık mücadelesine değil, Sovyetler'e odaklanmıştı. Komünistlerin 1 Mayıs bildirisi şöyle bitiyordu: ‘Yaşasın Sovyetler Rusyası! Yaşasın Cihan Komünist İnkılâbı! Bütün kuvvet işçilere!' (…)
“1922 yılında İstanbul'da 1 Mayıs kutlamaları Hürriyet-i Ebediye Tepesi'nde yapıldı. 1 Mayıs kutlamasını düzenleyen örgütlerin ortak bildirisinde ‘barış' isteniyordu; ancak Anadolu'daki bağımsızlık mücadelesine destek, emperyalizme ve Yunan saldırılarına karşı çıkış yoktu. (…)”
Kendini sosyal demokrat, sosyalist ya da komünist diye tanımlayan biri, PKK-PYD peşine takılarak, ABD-İsrail emperyalizminin gölgesine sığınmaz.
Erdoğan nefretiyle hareket edip emperyalist odaklardan medet ummaz.
Bu “kuyrukçu anlayış”, Türkiye soluna hep leke bulaştırmıştır.
Barbar emperyalizm, S-400 füzelerini bahane ederek Türkiye'yi boğmak istiyor.
Barbar emperyalizm, ambargoyla İran'ı boğmak istiyor.
Libya'yı, Yemen'i, Sudan'ı boğmak istiyor.
Kudüs'ün, Golan Tepeleri'nin tekrar tekrar işgalinden bahsetmeye gerek var mı?
Suudi Arabistan'ın vahşetine göz yummasından bahsetmeye gerek var mı?
Bugün siyasal duruşunu “yurtsever” tanımlayanlar, bu barbarlığa göz yumabilir mi?
Meseleyi salt AKP olarak görmek…
Meseleyi salt Erdoğan olarak görmek ne büyük yanılgı!
Hedef Erdoğan değildir.
Hedef emperyalizmdir.
Eğer bugün iktidar, emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi veriyorsa, solcuların görevi yurtsever cephenin inşasına katkı sunmaktır. Tereddüt içinde sürekli Ankara'ya “dudak bükmek” siyaset yapmak değildir.”
Satırların içerisinde Erdoğan’ın 82 milyon çağrısına Soner Yalçın, sol, sosyal demokrat çevrelere acaba “Bu mücadele de yeriniz Erdoğan’ın yanıdır” mı demek istedi?!
Süreç nasıl gelişir bilemeyiz, önemli bir sesleniş olduğu, Soner Yalçın’ın doğru yerden hareket ettiği noktasında hakkını teslim etmek gerekiyor.
“1922 yılında İstanbul'da 1 Mayıs kutlamaları Hürriyet-i Ebediye Tepesi'nde yapıldı. 1 Mayıs kutlamasını düzenleyen örgütlerin ortak bildirisinde ‘barış' isteniyordu; ancak Anadolu'daki bağımsızlık mücadelesine destek, emperyalizme ve Yunan saldırılarına karşı çıkış yoktu. (…)”
Kendini sosyal demokrat, sosyalist ya da komünist diye tanımlayan biri, PKK-PYD peşine takılarak, ABD-İsrail emperyalizminin gölgesine sığınmaz.
Erdoğan nefretiyle hareket edip emperyalist odaklardan medet ummaz.
Bu “kuyrukçu anlayış”, Türkiye soluna hep leke bulaştırmıştır.
Barbar emperyalizm, S-400 füzelerini bahane ederek Türkiye'yi boğmak istiyor.
Barbar emperyalizm, ambargoyla İran'ı boğmak istiyor.
Libya'yı, Yemen'i, Sudan'ı boğmak istiyor.
Kudüs'ün, Golan Tepeleri'nin tekrar tekrar işgalinden bahsetmeye gerek var mı?
Suudi Arabistan'ın vahşetine göz yummasından bahsetmeye gerek var mı?
Bugün siyasal duruşunu “yurtsever” tanımlayanlar, bu barbarlığa göz yumabilir mi?
Meseleyi salt AKP olarak görmek…
Meseleyi salt Erdoğan olarak görmek ne büyük yanılgı!
Hedef Erdoğan değildir.
Hedef emperyalizmdir.
Eğer bugün iktidar, emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi veriyorsa, solcuların görevi yurtsever cephenin inşasına katkı sunmaktır. Tereddüt içinde sürekli Ankara'ya “dudak bükmek” siyaset yapmak değildir.”
Satırların içerisinde Erdoğan’ın 82 milyon çağrısına Soner Yalçın, sol, sosyal demokrat çevrelere acaba “Bu mücadele de yeriniz Erdoğan’ın yanıdır” mı demek istedi?!
Süreç nasıl gelişir bilemeyiz, önemli bir sesleniş olduğu, Soner Yalçın’ın doğru yerden hareket ettiği noktasında hakkını teslim etmek gerekiyor.