Ünlü vatan şairi Namık Kemal, ‘Hürriyet Kasidesi’ nde diyor ki;
‘Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr-ü kıymetten…’
*
Pazartesi gecesi Erzurum için sıradan günlerden birisiydi… Türkiye’nin önde gelen spor kulüplerinden birisiyle şaibesiz, dürüst, kora kor mücadele ettik…
Şansımız yoktu veya beceriksizdik…
Ramazan ayından mıdır, yoksa başka sebepten midir bilmiyorum ama, şehirde dün sessizlik hakimdi. Cemiyete giderken bir temizlik görevlisi dedi ki; ‘Gördünüz mü Erzurum’u aşağı çektiler…’
Kimseyi suçlamaya gerek yok…
Sonuçta kaybettik…
*
Erzurum, bulunduğu coğrafyanın gerçekten kadim kentidir.
Bunu bilimde, kültürde-sanatta-edebiyatta, sporun bir çok dalında göstermiş bir şehirdir…
Biz değil miydik küllerimizden ayağa kalkıp, son üç yılın üst üste şampiyonu…
*
Bir noktaya değinmeden de geçmeyeceğim…
Futbol, aynı zamanda gösteri sanatıdır da…
Kâzım Karabekir stadını hınca hınç dolduran binlerce taraftar bu anlamda çok güzel görüntü sergiledi…
Tribünlerdeki on binler , gerçek Erzurumlu olan İbrahim Erkal’ın şarkılarını gırtlakları yırtılırcasına seslendirdiler ve ona vefa gösterdi…
Bir başka vefa örneği de Fenerbahçe’de de futbol oynamış, eski futbolcumuz Mert Nobre’ye gösterildi… Erzurum için yaptıklarına teşekkür edilerek,plaket verildi ve tribünlere çağırıp sevgi gösterisinde bulunuldu…
Bunlar güzel görüntülerdi,ama sahaya yabancı madde atmak bir o kadar kötüydü…
***
Kimseye yaptıklarından ötürü tepki gösteremeyiz ancak şehrin adının kullanılmasına ve şehirden şahsi menfaat sağlanmasına da müsaade edilmemelidir…
Unutulmamalı ki Erzurum, Huma Kuşu dinlenip, Aş otu Çorbası içilip, Çaşır-Kadayıf dolması yenilecek, nostalji yapılacak yer değildir…
*
Evet , Pazartesi gecesi büyük umutlarla çıktığımız maçı kaybettik…
Kaybetmek dünyanın sonu değil…
Bugün burada kimseyi eleştirecek, irdeleyecek ya da suçlayacak değiliz.
Biliyoruz ki birçok insan galip gelmek için çaba harcadı, birileri de harcıyor göründü…
Buna rağmen inanıyorum ki;
Eğer son düdükle bir alt lige düşersek, orada bir sezondan fazla kalmayacağız…
Düne kadar dümen bizdeydi…
Şimdi başka ellerde…
Ama unutmayın;
Bir ihtimal daha var…
‘Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr-ü kıymetten…’
*
Pazartesi gecesi Erzurum için sıradan günlerden birisiydi… Türkiye’nin önde gelen spor kulüplerinden birisiyle şaibesiz, dürüst, kora kor mücadele ettik…
Şansımız yoktu veya beceriksizdik…
Ramazan ayından mıdır, yoksa başka sebepten midir bilmiyorum ama, şehirde dün sessizlik hakimdi. Cemiyete giderken bir temizlik görevlisi dedi ki; ‘Gördünüz mü Erzurum’u aşağı çektiler…’
Kimseyi suçlamaya gerek yok…
Sonuçta kaybettik…
*
Erzurum, bulunduğu coğrafyanın gerçekten kadim kentidir.
Bunu bilimde, kültürde-sanatta-edebiyatta, sporun bir çok dalında göstermiş bir şehirdir…
Biz değil miydik küllerimizden ayağa kalkıp, son üç yılın üst üste şampiyonu…
*
Bir noktaya değinmeden de geçmeyeceğim…
Futbol, aynı zamanda gösteri sanatıdır da…
Kâzım Karabekir stadını hınca hınç dolduran binlerce taraftar bu anlamda çok güzel görüntü sergiledi…
Tribünlerdeki on binler , gerçek Erzurumlu olan İbrahim Erkal’ın şarkılarını gırtlakları yırtılırcasına seslendirdiler ve ona vefa gösterdi…
Bir başka vefa örneği de Fenerbahçe’de de futbol oynamış, eski futbolcumuz Mert Nobre’ye gösterildi… Erzurum için yaptıklarına teşekkür edilerek,plaket verildi ve tribünlere çağırıp sevgi gösterisinde bulunuldu…
Bunlar güzel görüntülerdi,ama sahaya yabancı madde atmak bir o kadar kötüydü…
***
Kimseye yaptıklarından ötürü tepki gösteremeyiz ancak şehrin adının kullanılmasına ve şehirden şahsi menfaat sağlanmasına da müsaade edilmemelidir…
Unutulmamalı ki Erzurum, Huma Kuşu dinlenip, Aş otu Çorbası içilip, Çaşır-Kadayıf dolması yenilecek, nostalji yapılacak yer değildir…
*
Evet , Pazartesi gecesi büyük umutlarla çıktığımız maçı kaybettik…
Kaybetmek dünyanın sonu değil…
Bugün burada kimseyi eleştirecek, irdeleyecek ya da suçlayacak değiliz.
Biliyoruz ki birçok insan galip gelmek için çaba harcadı, birileri de harcıyor göründü…
Buna rağmen inanıyorum ki;
Eğer son düdükle bir alt lige düşersek, orada bir sezondan fazla kalmayacağız…
Düne kadar dümen bizdeydi…
Şimdi başka ellerde…
Ama unutmayın;
Bir ihtimal daha var…