Türk lirası, altın değer kazansın" çağrısına MÜSİAD’dan da destek geldi.11 bini aşkın üyesi ve onların temsil ettiği 60 bin üye işletmesiyle, Türkiye’nin yurt içinde ve yurt dışında en yaygın sivil toplum örgütlerinden biri olan MÜSİAD, tüm üyelerini TL kampanyasına destek olmaya çağırdı.
HABER MERKEZİ
MÜSİAD’ın Dövize “Hayır”, TL’ye “Evet” dediğini belirten MÜSİAD Erzurum Başkanı Taner Bayır, dövizin bugünkü durumuna küresel dalgalanmaların yanı sıra belirgin bir manipülatif hareketin de sebep olduğunu ve bu durumdan TL’nin kazanacağı değer ile çıkılacağının altını çizdi.
Tasarruflarımızı TL ile yapalım
Bayır, alınması gereken ekonomik tedbirlerle ilgili de önerilerde bulundu. MÜSİAD’ın TL kampanyası ve ekonomik tedbir önerileriyle ilgili değerlendirme yapan Taner Bayır, şunları söyledi;
“Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği, Sayın Başbakanımızın gerekli tedbirleri almak için çalışmalar yürüttüğü ve halkımızın da destek verdiği “Dövizini Bozdur, Tasarrufunu TL ile yap" çağrısı özellikle bu dönemde sahip çıkmamız gereken bir davranıştır. MÜSİAD olarak bu çağrıyı destekliyor,üyelerimiz ve vatandaşlarımızı da destek olmaya çağırıyoruz.
-Bunu öncelikle yapması gerekenlerin başında kamu kurum ve kuruluşları gelmektedir.
-Firmalara her zamanki tavsiyemiz olan "Hangi para biriminden gelirin varsa, o para biriminden borçlan" çağrımızı yineliyoruz.
Yurt içinde Döviz manipülasyonu yapanlar varsa, BDDK, Merkez Bankası ve yetkili kurumlar bunu tespit edebilecek ve gerekeni yapabilecek altyapı ve yetkiye sahiptir. Gereken yapılmalıdır.
Döviz/TL parite değişiminin bir ayağı da TL'dir. O halde, manipülasyona fırsat sağlayabilecek bir TL imkânı oluşturulmamalıdır.
Döviz/Faiz etkileşiminde birçok parametre vardır. Bu noktada destek sağlanabilecek alanlardan birisi de, gerekli düzenlemeleri yaparak kamu kurum ve kuruluşlarının banka mevduatları yoluyla yapılabilecek olanıdır.
Kamu kurumları, özellikle bu dönemde, önceliği kamu bankalarına vererek mevduatlarına yüksek faiz elde etme yarışını bırakmalıdır. Bu mevduata, enflasyonu geçmeyecek, hatta bir miktar altında kalacak bir faiz kısıtı getirilebilir.
Bu mevduatın vadeleri, en az 6 ay olacak şekilde hızla yenilenmelidir.
Mevduat karşılığı promosyon alımları derhal durdurulmalıdır.
Kamu, özel sektör ve bireysel ayrımı yapılmadan, 6 ay ve daha uzun vadeli TL mevduata %10'luk gelir vergisi stopajı bu dönemde sınırlanmalıdır.
Bunların yapıldığı bir süreçte, Merkez Bankası da faiz artırımı konusunda daha dikkatli olmalıdır.”