Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kandırılıp dağa kaçırıldığını söyleyerek HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan acılı ailelere babalar da katıldı. Erzurum’un Horasan ilçesinde oturan ve oğlunu terör örgütüne kaptıran Mehmet Emin Coşkun, Diyarbakır’a giderek eyleme destek verdi.
Manolya BULUT-PUSULA
Terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarını isteyen Diyarbakırlı annelerin 3 Eylül’de başlattığı eylem her geçen gün büyüyor. HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde devam eden eyleme katılan aile sayısı 33’e yükseldi. Acılı annelere evlatlarını arayan babalar da destek vermeye başladı. Oğlunun Muğla’da üniversite okurken kaçırıldığını söyleyen Erzurumlu Mehmet Emin Coşkun, Diyarbakır’a giderek HDP İl Binası önünde oturma eylemine katıldı. Pusula’nın telefonla ulaştığı acılı baba, “ Ha HDP ha PKK, ikisi de aynı şey. Çocuğumu kandırdılar. Annesi de onun yüzünden yıllardır hasta. İbrahim’i istiyoruz” dedi.
Telefonla aramışlar
Eli kanlı terör örgütü PKK tarafından 5 yıl önce kaçırılan oğlu İbrahim Coşkun için oturma eylemine Erzurum’dan katılan baba Mehmet Emin Coşkun, oğlunu kaçıran kanlı terör örgütüne seslendi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğrenim gören oğlu İbrahim’in henüz 19 yaşındayken kandırılarak dağa kaçırıldığını ifade eden Coşkun, Muğla’dan tanımadığı bir kişi tarafından arandığını ve oğlunun iki kişi tarafından terör örgütüne katılmak üzere kaçırıldığını söyledi. Oğlunun peşine düşerek yıllardır her tarafta arayan acılı baba, evladına bir türlü ulaşamamış. Diyarbakır’da annelerin başlattığı ve dünya kamuoyunda ses getiren eyleme destek veren Mehmet Emin Coşkun, oğullarını arayan diğer babalar ile birlikte HDP İl Binası önünde bekleyişini sürdürüyor.
Depresyona girmiş
Oğlunun okulda yaşadığı bir sorundan dolayı girdiği psikolojiden faydalandıklarını söyleyen baba Coşkun, “Dün geldim iki gündür buradayım. 5 sene oldu. Kaçırıldığında 19 yaşındaydı, şimdi 24 yaşındadır. Muğla’da üniversite okuyordu. 2. Sınıftaydı. Oğlumdan 5 yıldır haber alamıyorum. Derslerinde başarılıydı. Bir arkadaşı yerime sınava girer misin demiş. O da yapmış. Durum anlaşılınca da disiplin cezası alarak okuldan uzaklaştırılmış. Daha sonra dekanlık devreye giriyor. İbrahim’in dersleri iyi, başarılı bir çocuk diye hocası okula dönebileceğini haber vermek için arıyor. Fakat ulaşamıyor. Okuldan uzaklaştığı dönemde psikolojisi bozuluyor. Çocuğum bir boşluğa düştü. Arkadaşlarına ‘bu durumu aileme nasıl anlatırım’ diyormuş. Depresyona girmiş. Demek ki o anında faydalanarak kandırdılar” diye konuştu.
Keşke yanıma getirebilseydim
Erzurum’un Horasan ilçesinde esnaf olan baba Mehmet Emin Coşkun, oğluyla son konuşmalarını şu sözlerle anlattı; “Bu eylemi de televizyonda gördüm. Ben de gelmek istedim. Çocuğumun geri gelmesini istiyorum. Ha HDP ha PKK, ikisi de aynı şey. Çocuğumu kandırdılar. Annesi de onun yüzünden yıllardır hasta. İbrahim’i istiyoruz. İlişkimiz iyiydi. İbrahim, yardımsever bir çocuktu. Zor durumda bir kadın ya da yaşlı görsün hemen yardım ederdi. İyi niyetli bir çocuktu. Hiçbir problemi de yoktu. Haftada bir iki kez konuşurduk. O beni arardı, ben onu arardım. Bir Pazar günüydü aradım telefonu açmadı. Sonra bana geri döndü. ‘Uzanmıştım baba, başım çok ağrıyor’ dedi. Doktora gitmesini söyledim. Ertesi gün aradım ‘iyiyim, ağrım geçti’ dedi. Son konuşmamız bu oldu. Bir daha da ulaşamadım. Öğretmen olmak istiyordu. Okumasa da ben ona yanımda bir iş verirdim. İkinci sınıftayken onu Erzurum’a almak istedim. Burada arkadaşlarım var, ortamım iyi diye gelmek istemedi. Keşke yanıma getirebilseydim.”
Manolya BULUT-PUSULA
Terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarını isteyen Diyarbakırlı annelerin 3 Eylül’de başlattığı eylem her geçen gün büyüyor. HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde devam eden eyleme katılan aile sayısı 33’e yükseldi. Acılı annelere evlatlarını arayan babalar da destek vermeye başladı. Oğlunun Muğla’da üniversite okurken kaçırıldığını söyleyen Erzurumlu Mehmet Emin Coşkun, Diyarbakır’a giderek HDP İl Binası önünde oturma eylemine katıldı. Pusula’nın telefonla ulaştığı acılı baba, “ Ha HDP ha PKK, ikisi de aynı şey. Çocuğumu kandırdılar. Annesi de onun yüzünden yıllardır hasta. İbrahim’i istiyoruz” dedi.
Telefonla aramışlar
Eli kanlı terör örgütü PKK tarafından 5 yıl önce kaçırılan oğlu İbrahim Coşkun için oturma eylemine Erzurum’dan katılan baba Mehmet Emin Coşkun, oğlunu kaçıran kanlı terör örgütüne seslendi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğrenim gören oğlu İbrahim’in henüz 19 yaşındayken kandırılarak dağa kaçırıldığını ifade eden Coşkun, Muğla’dan tanımadığı bir kişi tarafından arandığını ve oğlunun iki kişi tarafından terör örgütüne katılmak üzere kaçırıldığını söyledi. Oğlunun peşine düşerek yıllardır her tarafta arayan acılı baba, evladına bir türlü ulaşamamış. Diyarbakır’da annelerin başlattığı ve dünya kamuoyunda ses getiren eyleme destek veren Mehmet Emin Coşkun, oğullarını arayan diğer babalar ile birlikte HDP İl Binası önünde bekleyişini sürdürüyor.
Depresyona girmiş
Oğlunun okulda yaşadığı bir sorundan dolayı girdiği psikolojiden faydalandıklarını söyleyen baba Coşkun, “Dün geldim iki gündür buradayım. 5 sene oldu. Kaçırıldığında 19 yaşındaydı, şimdi 24 yaşındadır. Muğla’da üniversite okuyordu. 2. Sınıftaydı. Oğlumdan 5 yıldır haber alamıyorum. Derslerinde başarılıydı. Bir arkadaşı yerime sınava girer misin demiş. O da yapmış. Durum anlaşılınca da disiplin cezası alarak okuldan uzaklaştırılmış. Daha sonra dekanlık devreye giriyor. İbrahim’in dersleri iyi, başarılı bir çocuk diye hocası okula dönebileceğini haber vermek için arıyor. Fakat ulaşamıyor. Okuldan uzaklaştığı dönemde psikolojisi bozuluyor. Çocuğum bir boşluğa düştü. Arkadaşlarına ‘bu durumu aileme nasıl anlatırım’ diyormuş. Depresyona girmiş. Demek ki o anında faydalanarak kandırdılar” diye konuştu.
Keşke yanıma getirebilseydim
Erzurum’un Horasan ilçesinde esnaf olan baba Mehmet Emin Coşkun, oğluyla son konuşmalarını şu sözlerle anlattı; “Bu eylemi de televizyonda gördüm. Ben de gelmek istedim. Çocuğumun geri gelmesini istiyorum. Ha HDP ha PKK, ikisi de aynı şey. Çocuğumu kandırdılar. Annesi de onun yüzünden yıllardır hasta. İbrahim’i istiyoruz. İlişkimiz iyiydi. İbrahim, yardımsever bir çocuktu. Zor durumda bir kadın ya da yaşlı görsün hemen yardım ederdi. İyi niyetli bir çocuktu. Hiçbir problemi de yoktu. Haftada bir iki kez konuşurduk. O beni arardı, ben onu arardım. Bir Pazar günüydü aradım telefonu açmadı. Sonra bana geri döndü. ‘Uzanmıştım baba, başım çok ağrıyor’ dedi. Doktora gitmesini söyledim. Ertesi gün aradım ‘iyiyim, ağrım geçti’ dedi. Son konuşmamız bu oldu. Bir daha da ulaşamadım. Öğretmen olmak istiyordu. Okumasa da ben ona yanımda bir iş verirdim. İkinci sınıftayken onu Erzurum’a almak istedim. Burada arkadaşlarım var, ortamım iyi diye gelmek istemedi. Keşke yanıma getirebilseydim.”