Tüketiciler halen daha sosyal medya üzerinden sadece bir ilana güvenip alışveriş yapmaya çalışarak mağdur oluyorlar. Pandemi sürecinin başlangıcı ile bugüne kadar sosyal medya üzerinden alışveriş yapmaya çalışırken dolandırılanların sayısı geçmiş yıllara göre iki kat arttı. Geçmiş yıllarda dolandırıcılar sadece bir kaç göz alıcı ürünlerin reklamını yaparak vatandaşları tuzağa düşürüyorlardı. Ancak şimdilerde saat, aksesuar, elektronik eşya, giyim, mobilya ve beyaz eşyaya varana kadar genişletilen sahte ürünlerle pek çok tüketiciden dolandırıldıklarına dair şikayetler alıyoruz. Sosyal medya üzerinden kredi kartı ile alışveriş yapanların kart bilgilerinin veya sosyal medya hesaplarının dolandırıcıların eline geçtiği de yaygın olmasa dahi bize iletilen şikayetler arasında yer almaktadır.
Sadece sosyal medya üzerinden reklam veren kişi veya isim yazılarak şirket gibi görünen dolandırıcıların herhangi bir açık adresi veya vergi numarası yoktur. Bu nedenle Tüketici Hakem Heyetine müracaat edilmesi ile bir sonuç elde edilmeyecektir. Bu durumda yapılacak tek şey savcılığa suç duyurusunda bulunmak ve dolandırıcıların yakalanmasını beklemektir. Dolandırıcılar yakalansa dahi ödenen ücretin geri alınma ihtimali çok düşüktür. Yani kısaca sosyal medya üzerinden kesinlikle alışveriş yapılmaması gerekiyor. İsimlerini tüm kamuoyunun yakından bildiği profesyonel olarak mesafeli satış yapan pek çok site var. Bu siteler tercih edilerek oluşacak mağduriyet riski ortadan kalkacaktır. Güvenilir siteden alışveriş yapan ve mağdur olan tüketiciler haklarını arama noktasında Tüketici Hakem Heyetlerine müracaat edebilirler. Burada ince bir ayrıntı ise tüketiciler Hakem Heyetlerine müracaat ederken sağlayıcıyı değil internet sitesini, yani ücret nereye ödendiyse o firmanın dava edilmesi gerekiyor.
Yine son günlerde tüketicilerden çok fazla şikayet aldığımız başka bir konu ise internet üzerinden yani mesafeli satış yöntemi ile alışveriş yapan tüketicilerin kargoyu teslim almadan iade etmesi nedeniyle bazı hukuk büroları tarafından tehdit ve baskı uygulanmasıdır. Tüketicilere 'kargoyu teslim almadığınızdan dolayı (90 lirandan 150 liraya kadar) para cezası uygulanacak, bu ücreti ödemediğiniz taktirde evinize veya maaşınıza haciz işlemi başlatacağız" gibi arama ve mesajlarla vatandaşlar taciz ediliyor. Öncelikle tüketici mesafeli satıştan doğan 14 günlük cayma hakkından dolayı kargoyu teslim almadan iade edebilir. Tüketicileri bu nedenden dolayı hiç bir firma, hukuk bürosu, avukat veya kurum tehditle taciz edemez, icra işlemi başlatamaz. Önemli olan ayrıntı, tüketicileri arayan kişilerin hukuk bürosundan olup olmadığı iyi araştırmalıdır. Hukuk bürosu adı altında o mesajları dolandırıcılarda gönderiyor olabilir. Bu nedenle mesaj ve aramalara kanarak kesinlikle 91 lira ile 150 lira arası talep edilen ücretin yatırılmaması gerekiyor. Bu kişileri savcılığa suç duyurusunda bulunarak şikayet etmeli ve gereken ceza almaları sağlanmalıdır.
Son olarak internet üzerinden kurumsal ve güvenilir bir siteden olsa dahi ikinci el ürün alımlarında 14 günlük iade hakkı yoktur. Ve satıcının herhangi bir ticari kaydı olmadığı için Tüketici Hakem Heyetlerine müracaat edilemez. İnternet üzerinden alınan ikinci el bir ürünün garantisi olmadığı ve Tüketici Kanunu'nun dışında kaldığından dolayı alışveriş yaparken çok dikkatli olunması ve reklamı yapılan fotoğraflara aldanılmaması gerekiyor. İkinci el ürün alıp da sorun yaşayanlar Tüketici Mahkemeleri'ne dava açarak haklarını arayabilirler. Küçük meblağ olan ürünlerde dava açılmasına gerek olmayabilir. Ancak özellikle ikinci el araç alımlarında, yazılandan farklı bir şekilde araç satılmış ise dava edilerek hak aranmalıdır. Bu konuda alıcı lehine çıkan pek çok Yargıtay kararı bulunmaktadır.
Sadece sosyal medya üzerinden reklam veren kişi veya isim yazılarak şirket gibi görünen dolandırıcıların herhangi bir açık adresi veya vergi numarası yoktur. Bu nedenle Tüketici Hakem Heyetine müracaat edilmesi ile bir sonuç elde edilmeyecektir. Bu durumda yapılacak tek şey savcılığa suç duyurusunda bulunmak ve dolandırıcıların yakalanmasını beklemektir. Dolandırıcılar yakalansa dahi ödenen ücretin geri alınma ihtimali çok düşüktür. Yani kısaca sosyal medya üzerinden kesinlikle alışveriş yapılmaması gerekiyor. İsimlerini tüm kamuoyunun yakından bildiği profesyonel olarak mesafeli satış yapan pek çok site var. Bu siteler tercih edilerek oluşacak mağduriyet riski ortadan kalkacaktır. Güvenilir siteden alışveriş yapan ve mağdur olan tüketiciler haklarını arama noktasında Tüketici Hakem Heyetlerine müracaat edebilirler. Burada ince bir ayrıntı ise tüketiciler Hakem Heyetlerine müracaat ederken sağlayıcıyı değil internet sitesini, yani ücret nereye ödendiyse o firmanın dava edilmesi gerekiyor.
Yine son günlerde tüketicilerden çok fazla şikayet aldığımız başka bir konu ise internet üzerinden yani mesafeli satış yöntemi ile alışveriş yapan tüketicilerin kargoyu teslim almadan iade etmesi nedeniyle bazı hukuk büroları tarafından tehdit ve baskı uygulanmasıdır. Tüketicilere 'kargoyu teslim almadığınızdan dolayı (90 lirandan 150 liraya kadar) para cezası uygulanacak, bu ücreti ödemediğiniz taktirde evinize veya maaşınıza haciz işlemi başlatacağız" gibi arama ve mesajlarla vatandaşlar taciz ediliyor. Öncelikle tüketici mesafeli satıştan doğan 14 günlük cayma hakkından dolayı kargoyu teslim almadan iade edebilir. Tüketicileri bu nedenden dolayı hiç bir firma, hukuk bürosu, avukat veya kurum tehditle taciz edemez, icra işlemi başlatamaz. Önemli olan ayrıntı, tüketicileri arayan kişilerin hukuk bürosundan olup olmadığı iyi araştırmalıdır. Hukuk bürosu adı altında o mesajları dolandırıcılarda gönderiyor olabilir. Bu nedenle mesaj ve aramalara kanarak kesinlikle 91 lira ile 150 lira arası talep edilen ücretin yatırılmaması gerekiyor. Bu kişileri savcılığa suç duyurusunda bulunarak şikayet etmeli ve gereken ceza almaları sağlanmalıdır.
Son olarak internet üzerinden kurumsal ve güvenilir bir siteden olsa dahi ikinci el ürün alımlarında 14 günlük iade hakkı yoktur. Ve satıcının herhangi bir ticari kaydı olmadığı için Tüketici Hakem Heyetlerine müracaat edilemez. İnternet üzerinden alınan ikinci el bir ürünün garantisi olmadığı ve Tüketici Kanunu'nun dışında kaldığından dolayı alışveriş yaparken çok dikkatli olunması ve reklamı yapılan fotoğraflara aldanılmaması gerekiyor. İkinci el ürün alıp da sorun yaşayanlar Tüketici Mahkemeleri'ne dava açarak haklarını arayabilirler. Küçük meblağ olan ürünlerde dava açılmasına gerek olmayabilir. Ancak özellikle ikinci el araç alımlarında, yazılandan farklı bir şekilde araç satılmış ise dava edilerek hak aranmalıdır. Bu konuda alıcı lehine çıkan pek çok Yargıtay kararı bulunmaktadır.