
15 Temmuz hain darbe kalkışmasıyla ABD’de yüzleşen ‘Aybala’ nın duygularını, cümlesine dokunmadan vermek istiyorum.
“Hiç bitmeyen o geceyi anlatayım; 15 Temmuz öncesi Washington D.C.’a görevli olarak gitmiştim. Uçak biletlerimizi 15 Temmuz akşamına önceden alınmıştı. Beklenen dönüş günü geldi çattı diplomatlar gitmeden önce bütün kafilenin pasaportlarını toplayıp.
-“Şu an gidemezsiniz. En az 6 ay ülkenize dönemeyebilirsiniz dediler. Oradaki tek tercümanda ben idim. Tartışma çıktı ne oluyor diye ne kadar sorsam da cevap dahi vermeden alay edercesine güldüler. Tabi o saatler daha darbenin başlangıcından önceki saatler idi.
Artık tartışmalar başka bir boyut almış, neden gidemeyeceğimizi Amerikalı bir görevli ağzından kaçırdı. Birazdan öğrenirsiniz çok merak ediyorsan tv yi aç dediler. Açınca herkes bana bakıyor ne diyor tv diye herkes sordu. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. “Vatan elden gidiyor.”
Darbe oluyor dedim. Tabi kırık parmağın acısıyla bütün tv kanallarını CiA müsteşarını dinledim. Hiç unutmayacağım ve kalbime “İslâm” vatan sevdasını perdeleyen perde kalktı. Özüme döndüm. Müsteşarın cümlesi şuydu; ”Yapılanma başarılı olursa yenidünya düzeni kurulacak; Ortadoğu kaybedecek, batı yükselecek” diye yorumda bulundu. Bu kahpe CNN kanalını değiştirmedim. Darbenin seyri değişene kadar izledim dinledim ne söylediklerini. Reis, sokağa davet ettiğinde herkes panikledi. Akıllı olan halk dışarı çıkmaz kaos oluşur dedi. Desteklediklerini el altından yardım ettiklerini açık açık itiraf ettiler.
Bir yandan annem arıyor ağlıyor “biz sokağa çıkıyoruz vatan elden gidiyor.” Allah’ıma şükürler olsun Ankarada değil ordasın demişti. Ana yüreği işte hemen söyleyemedim bizi alıkoydular gelemeyeceğiz diye.
Çok samimi bir itirafta bulunacağım ben o günden öncesi tipik chp gençlerinden Reisi sevmeyen güruhların içinde idim. Amma velakin O gece Allah özümüzü hatırlattı Kalbimizdeki ölüm korkusunu aldı. Şehadeti hatırlattı. O günden itibaren, Tamamen değiştim özüme döndüm. Yanlışlarıma
Tövbe ettim bir daha asla haçlıların safında olmadım ölünceye dek de olmayacağım Allahın izniyle. Not: Darbe sonrası amerikalı kahpeler bizi birkaç hafta sonra konsoloslukların mücadelesi ile gönderdiler. Biz orda ağlayıp sinir krizleri geçirirken hepsi gülüyorlardı.
Şimdi soruyorum Hala akıllanmayacak mısınız? Hala anlamayacak mısınız? Özünüzü ne çabuk unuttunuz! Hala inat mı edeceksiniz? Sizi yok etmek isteyenlerin kucağına oturmaya?!
Aybala…”
“Hiç bitmeyen o geceyi anlatayım; 15 Temmuz öncesi Washington D.C.’a görevli olarak gitmiştim. Uçak biletlerimizi 15 Temmuz akşamına önceden alınmıştı. Beklenen dönüş günü geldi çattı diplomatlar gitmeden önce bütün kafilenin pasaportlarını toplayıp.
-“Şu an gidemezsiniz. En az 6 ay ülkenize dönemeyebilirsiniz dediler. Oradaki tek tercümanda ben idim. Tartışma çıktı ne oluyor diye ne kadar sorsam da cevap dahi vermeden alay edercesine güldüler. Tabi o saatler daha darbenin başlangıcından önceki saatler idi.
Artık tartışmalar başka bir boyut almış, neden gidemeyeceğimizi Amerikalı bir görevli ağzından kaçırdı. Birazdan öğrenirsiniz çok merak ediyorsan tv yi aç dediler. Açınca herkes bana bakıyor ne diyor tv diye herkes sordu. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. “Vatan elden gidiyor.”
Darbe oluyor dedim. Tabi kırık parmağın acısıyla bütün tv kanallarını CiA müsteşarını dinledim. Hiç unutmayacağım ve kalbime “İslâm” vatan sevdasını perdeleyen perde kalktı. Özüme döndüm. Müsteşarın cümlesi şuydu; ”Yapılanma başarılı olursa yenidünya düzeni kurulacak; Ortadoğu kaybedecek, batı yükselecek” diye yorumda bulundu. Bu kahpe CNN kanalını değiştirmedim. Darbenin seyri değişene kadar izledim dinledim ne söylediklerini. Reis, sokağa davet ettiğinde herkes panikledi. Akıllı olan halk dışarı çıkmaz kaos oluşur dedi. Desteklediklerini el altından yardım ettiklerini açık açık itiraf ettiler.
Bir yandan annem arıyor ağlıyor “biz sokağa çıkıyoruz vatan elden gidiyor.” Allah’ıma şükürler olsun Ankarada değil ordasın demişti. Ana yüreği işte hemen söyleyemedim bizi alıkoydular gelemeyeceğiz diye.
Çok samimi bir itirafta bulunacağım ben o günden öncesi tipik chp gençlerinden Reisi sevmeyen güruhların içinde idim. Amma velakin O gece Allah özümüzü hatırlattı Kalbimizdeki ölüm korkusunu aldı. Şehadeti hatırlattı. O günden itibaren, Tamamen değiştim özüme döndüm. Yanlışlarıma
Tövbe ettim bir daha asla haçlıların safında olmadım ölünceye dek de olmayacağım Allahın izniyle. Not: Darbe sonrası amerikalı kahpeler bizi birkaç hafta sonra konsoloslukların mücadelesi ile gönderdiler. Biz orda ağlayıp sinir krizleri geçirirken hepsi gülüyorlardı.
Şimdi soruyorum Hala akıllanmayacak mısınız? Hala anlamayacak mısınız? Özünüzü ne çabuk unuttunuz! Hala inat mı edeceksiniz? Sizi yok etmek isteyenlerin kucağına oturmaya?!
Aybala…”