
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında hainlerle mücadele ederek Gazi olan vatandaşlar, o karanlık geceyi unutamıyor. “Başka bir Türkiye yok, bizim de gidecek başka bir Türkiye'miz yok” diyen Gaziler, yaşananlardan ders çıkarılıp gelecek nesillere aktarılmasının önemine değindiler.

Gazi Rıza Demir /Erzurum
"İstanbul’da Atatürk Havalimanı'nın önü ile İl Emniyet Müdürlüğünün de olduğu Vatan Caddesi’ndeki bir noktaya gittik. Silah seslerini duyunca Emniyet Müdürlüğünün önüne kadar gidebildik. Hasdal Kışlası’ndan biri personel taşıyıcı diğeri paletli tank çıktı ve paletli tank önüne ne geliyorsa eziyordu. Tankı ilk başta durdurduğumuzda tankın üzerine ilk Murat arkadaşımla çıktık. Ayağımın altında tankın içine girilen kapak varmış, görmedim. O esnada ilk darbeyi bana vurdular ve beni bariyerlerin üzerine attılar. Olayın sıcaklığıyla vücudumda bir şey olduğunu hissetmemiştim. Tankın içinde bulunanlar kapakları kapatarak içinden çıkmadılar. Murçlarla, balyozlarla, bijon anahtarlarıyla, elimize gelen her türlü aletlerle tankın kapağını açmaya çalıştık. Allah'ın hikmeti. O esnada cam yüklü bir araç gördüm ve jeneratör olma ihtimalini düşünerek gittiğimde araçta jeneratör ve spiral taşı bulduk. Spiralle tankı menteşe kapakları olduğu noktadan kestik ve içeriden 3 rütbeli ile darbe girişimi başarılı olsaydı İstanbul Emniyet Müdürü olacak hain çıktı."

Gazi Zekeriya Çılgı/Erzurum
Ankara'da misafir kaldığı evden çıkarak tankların üzerine yürüyen Erzurumlu gazi Zekeriya Çılgı, Sıhhiye’de halkın üzerine sürülen tanklara karşı koyduğu sırada bacağına isabet eden kurşunla yaralanarak gazi oldu.
"Seyit Onbaşı anlatıldığında hikaye gibi gelirdi, anlamak için anı yaşamak lazımmış. Biz o gece ölümü öldürmüştük. Sıhhiye'ye, tekbirler eşliğinde tankların üzerine yürüdük. Amacımız tanktaki askere 'Senin burada kardeşin, yeğenin, baban ya da ailen var, sen tankla kimin üzerine gidiyorsun?' demekti. Tanktaki asker kılıklı terörist, beylik silahıyla ateş ederek bacağımdan vurdu. Kasığımda yanma hissettim. Adım atmayınca vurulduğumu anladım, sonra yeğenlerim hastaneye götürdü. Sağlık personeli dışında kimse yoktu, yarım saat sonra ise yaralılarla doldu.”

Gazi Mehmet Akif Özdemir/Bingöl
İstanbul'da TRT Radyo binası önünde yaralanan gazi Mehmet Akif Özdemir; “Hala her gece rüyama geliyor. Hala şehitlerin sesi kulağımda çınlanıyor. Orada yaralanıp gazilerin çığlıkları kulaklarımda çınlanıyor. Onların sesiyle bazı geceler uyanıyorum. Çünkü biz asker değildik, sivildik. Elimizde hiçbir silah yokken o hainler bize bir düşman edasıyla saldırdı. Bizi taradılar, şehit ettiler, gazi ettiler, kimimiz kolunu, kimi bacağını kaybetti, kimimiz ağır yaralandı. Bunları unutmak mümkün değil. Unutmadığım gibi bunu her yerde anlatıyorum, her zaman anlatmaya devam edeceğim. Allah bu millete böyle karanlık bir gece bir daha yaşatmasın. 15 Temmuz'u hangi kelimelerle anlatırsak anlatalım mutlaka bir yanı eksik kalır. Çünkü 15 Temmuz bir ruhtur, direniştir, semboldür, uyanıştır. Bu milletin birleşmesine vesile olmuştur.”

Gazi Onur Asutay/Bingöl
Genelkurmay Başkanlığı Karargahı önüne giden ilk sivil grubun içinde yer alan ve bacağına isabet eden şarapnel parçasıyla yaralanarak gazi olan Asutay; “
"Mücadelemiz önce Allah, sonra vatan, bayrak, millet, devlet içindi. Dakikalarca ateş arasında kaldık, yaralı kardeşlerimize yardımcı olmaya gayret ettik, nitekim şehadete yürüyenlerin de düştüğü yer vardır, ben de Aslanlı Kapı'nın önünde vurularak gazi oldum. Rabb'im böyle güzel şerefe bizi mazhar eyledi hamdolsun. Benim bir ayağım gider, kardeşimin kolu. Vatan sağ olsun, başımız yoluna feda, Rabb'im Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a sağlık afiyet versin, ümmetin lideridir."

Gazi Fazıl Boztaş/ Kars
FETÖ darbe girişiminde Ankara'da bacağından vurularak gazi olan Fazıl Boztaş, " Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokaklara çıkarak Ankara İl Emniyet Müdürlüğü önüne gittik. Tanklara doğru yürüdük, orada vurulup yaralandım ve yaralıların üzerine düştüm. Çok sayıda yaralılar, ölenler, şehitlerimiz vardı. Biz o gece dedik ki vatanımız gittikten sonra neye yarayacağız, niye yaşayacağız. Ecdadımız kanıyla bu vatanı, bu toprakları böldürmedi, biz nasıl böldüreceğiz. Bu vatanı birkaç tane çapulcuya bırakır mıyız? Biz dedik ki ayakta ölmek, diz üstü yaşamaktan daha iyidir. Çok şükür bir karış toprağımızı kimseye vermedik, vermeyiz de.”

Şehit Polis Halil Hamuryen'in ağabeyi Bilal Hamuryen/ Van
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki hain darbe girişimi sırasında F-16'lar tarafından bombalanan Ankara Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığında şehit olan polis memuru Halil Hamuryen'in ağabeyi Bilal Hamuryen, vatanını korumak için canını feda eden kardeşiyle gurur duyduğunu belirtti.
Hain saldırının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen kardeşini kaybetmenin acısını ilk günkü gibi yüreğinde hissettiğini anlatan Hamuryen, ilçede kardeşinin isminin yaşatıldığı çeşmeyi, okulu, kütüphaneyi ziyaret ederek, anılarını canlı tuttuğunu ifade etti.AA

Gazi Rıza Demir /Erzurum
"İstanbul’da Atatürk Havalimanı'nın önü ile İl Emniyet Müdürlüğünün de olduğu Vatan Caddesi’ndeki bir noktaya gittik. Silah seslerini duyunca Emniyet Müdürlüğünün önüne kadar gidebildik. Hasdal Kışlası’ndan biri personel taşıyıcı diğeri paletli tank çıktı ve paletli tank önüne ne geliyorsa eziyordu. Tankı ilk başta durdurduğumuzda tankın üzerine ilk Murat arkadaşımla çıktık. Ayağımın altında tankın içine girilen kapak varmış, görmedim. O esnada ilk darbeyi bana vurdular ve beni bariyerlerin üzerine attılar. Olayın sıcaklığıyla vücudumda bir şey olduğunu hissetmemiştim. Tankın içinde bulunanlar kapakları kapatarak içinden çıkmadılar. Murçlarla, balyozlarla, bijon anahtarlarıyla, elimize gelen her türlü aletlerle tankın kapağını açmaya çalıştık. Allah'ın hikmeti. O esnada cam yüklü bir araç gördüm ve jeneratör olma ihtimalini düşünerek gittiğimde araçta jeneratör ve spiral taşı bulduk. Spiralle tankı menteşe kapakları olduğu noktadan kestik ve içeriden 3 rütbeli ile darbe girişimi başarılı olsaydı İstanbul Emniyet Müdürü olacak hain çıktı."

Gazi Zekeriya Çılgı/Erzurum
Ankara'da misafir kaldığı evden çıkarak tankların üzerine yürüyen Erzurumlu gazi Zekeriya Çılgı, Sıhhiye’de halkın üzerine sürülen tanklara karşı koyduğu sırada bacağına isabet eden kurşunla yaralanarak gazi oldu.
"Seyit Onbaşı anlatıldığında hikaye gibi gelirdi, anlamak için anı yaşamak lazımmış. Biz o gece ölümü öldürmüştük. Sıhhiye'ye, tekbirler eşliğinde tankların üzerine yürüdük. Amacımız tanktaki askere 'Senin burada kardeşin, yeğenin, baban ya da ailen var, sen tankla kimin üzerine gidiyorsun?' demekti. Tanktaki asker kılıklı terörist, beylik silahıyla ateş ederek bacağımdan vurdu. Kasığımda yanma hissettim. Adım atmayınca vurulduğumu anladım, sonra yeğenlerim hastaneye götürdü. Sağlık personeli dışında kimse yoktu, yarım saat sonra ise yaralılarla doldu.”

Gazi Mehmet Akif Özdemir/Bingöl
İstanbul'da TRT Radyo binası önünde yaralanan gazi Mehmet Akif Özdemir; “Hala her gece rüyama geliyor. Hala şehitlerin sesi kulağımda çınlanıyor. Orada yaralanıp gazilerin çığlıkları kulaklarımda çınlanıyor. Onların sesiyle bazı geceler uyanıyorum. Çünkü biz asker değildik, sivildik. Elimizde hiçbir silah yokken o hainler bize bir düşman edasıyla saldırdı. Bizi taradılar, şehit ettiler, gazi ettiler, kimimiz kolunu, kimi bacağını kaybetti, kimimiz ağır yaralandı. Bunları unutmak mümkün değil. Unutmadığım gibi bunu her yerde anlatıyorum, her zaman anlatmaya devam edeceğim. Allah bu millete böyle karanlık bir gece bir daha yaşatmasın. 15 Temmuz'u hangi kelimelerle anlatırsak anlatalım mutlaka bir yanı eksik kalır. Çünkü 15 Temmuz bir ruhtur, direniştir, semboldür, uyanıştır. Bu milletin birleşmesine vesile olmuştur.”

Gazi Onur Asutay/Bingöl
Genelkurmay Başkanlığı Karargahı önüne giden ilk sivil grubun içinde yer alan ve bacağına isabet eden şarapnel parçasıyla yaralanarak gazi olan Asutay; “
"Mücadelemiz önce Allah, sonra vatan, bayrak, millet, devlet içindi. Dakikalarca ateş arasında kaldık, yaralı kardeşlerimize yardımcı olmaya gayret ettik, nitekim şehadete yürüyenlerin de düştüğü yer vardır, ben de Aslanlı Kapı'nın önünde vurularak gazi oldum. Rabb'im böyle güzel şerefe bizi mazhar eyledi hamdolsun. Benim bir ayağım gider, kardeşimin kolu. Vatan sağ olsun, başımız yoluna feda, Rabb'im Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a sağlık afiyet versin, ümmetin lideridir."

Gazi Fazıl Boztaş/ Kars
FETÖ darbe girişiminde Ankara'da bacağından vurularak gazi olan Fazıl Boztaş, " Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokaklara çıkarak Ankara İl Emniyet Müdürlüğü önüne gittik. Tanklara doğru yürüdük, orada vurulup yaralandım ve yaralıların üzerine düştüm. Çok sayıda yaralılar, ölenler, şehitlerimiz vardı. Biz o gece dedik ki vatanımız gittikten sonra neye yarayacağız, niye yaşayacağız. Ecdadımız kanıyla bu vatanı, bu toprakları böldürmedi, biz nasıl böldüreceğiz. Bu vatanı birkaç tane çapulcuya bırakır mıyız? Biz dedik ki ayakta ölmek, diz üstü yaşamaktan daha iyidir. Çok şükür bir karış toprağımızı kimseye vermedik, vermeyiz de.”

Şehit Polis Halil Hamuryen'in ağabeyi Bilal Hamuryen/ Van
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki hain darbe girişimi sırasında F-16'lar tarafından bombalanan Ankara Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığında şehit olan polis memuru Halil Hamuryen'in ağabeyi Bilal Hamuryen, vatanını korumak için canını feda eden kardeşiyle gurur duyduğunu belirtti.
Hain saldırının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen kardeşini kaybetmenin acısını ilk günkü gibi yüreğinde hissettiğini anlatan Hamuryen, ilçede kardeşinin isminin yaşatıldığı çeşmeyi, okulu, kütüphaneyi ziyaret ederek, anılarını canlı tuttuğunu ifade etti.AA
