Türkiye’nin fikir dünyasının gelişimine katkı sağlayan Erzurumlu Nurettin Topçu, Atatürk Üniversitesi’nde düzenlenen sempozyumla anlatıldı.
Sempozyum Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu, 40 yılını öğrenci yetiştirmeye adamış fedakâr bir öğretmen olan Nurettin Topçu’nun hak ettiği yeri yeterince bulamadığını söyledi. Gündoğdu, sempozyumu bir vefa borcu olmanın yanı sıra Topçu’nun anlaşılmasına katkı sağlamasını beklediklerini söyledi.
Recai UYGUR / ERZURUM
Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Nurettin Topçu Sempozyumu, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi A Salonu’nda başladı.
Açılış töreninin hemen öncesinde Nurettin Topçu Fotoğraf Sergisi, Vali Ahmet Altıparmak, Milletvekili Mustafa Ilıcalı ve Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak tarafından, Kültür Merkezi Fuaye Alanı’nda ziyarete açıldı.
15-16 Nisan tarihlerinde devam edecek olan sempozyumun açılışına, Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, fakülte dekanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Sempozyum Koordinatörü ve Atatürk Üniversitesi İnsanı Değerler Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu, Nurettin Topçu’nun Türkiye’nin fikir dünyasının gelişiminde büyük katkısı olduğunu belirterek, adeta modern bir derviş olduğunu söyledi. Nurettin Topçu için ‘irfani geleceğimizin sözcülerinden biridir’ diyen Gündoğdu, Topçu’nun mütevazı ve inançlı bir fikir adamı olduğunu da ifade etti.
Prof. Dr. Gündoğdu: “Himmeti insanımızın kendi dünyasına, kendi kültürüne uyması istikametinde olan bu ârif insan, her biri insanı derin düşünceye sevk eden, duruşunu, hayata bakışını anlatan ufuk açıcı mirası ile keşfedilmeyi bekleyen bir ilim ve irfan hazinesidir. Onun düşünce sistematiğinde yer alan inançların ve hareket tarzlarının belli periyotlarda kitlelere aktarılmasının maarifimiz, içtimai dayanışma ve birlikteliğimizin tesisinde önemli katkılar sağlayacağına inanıyor ve bu değerli hemşerimizi ona gönül veren akademisyenlerle şehrimizde ve üniversitemizde anmanın onurunu yaşıyoruz.
Türkiye düşünce tarihinin kendine özgü, ilgi çekici, cesur ve omurgalı bir aydını olan, ömrü boyunca yazan ve yazdığı gibi yaşayan, insanların hoşlanacağı şeyleri değil, hakikatleri söyleyen, ahlakı temel alan felsefesiyle 40 yılını öğrenci yetiştirmeye adamış fedakâr bir öğretmen olan Nurettin Topçu, maalesef bu topraklarda hak ettiği yeri yeterince bulamamıştır.
Bu sempozyumun, ölümünden kırk yıl sonra bir vefa borcu olmanın, kayıtlara geçecek bir anma programı olmanın ötesinde Nurettin Topçu’yu anlamamıza ışık tutacak bir etkinlik olmasını bütün kalbimizle arzu ediyor, özgün ve özel yanıyla yeni nesiller tarafından anlaşılana kadar bizim onu anlatma gayretimiz ve çabamızın devam etmesini ümit ediyoruz” dedi.
Açılış konuşmasının ardından Marmara Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Kara, Nurettin Topçu’nun hayatını ve yaşadığı serüveni fotoğraflardan kesitler sunarak misafirlere anlattı.
Nurettin Topçu Sempozyumu öğlenden sonrada devam etti. Kültür Merkezi A Salonu’nda devam eden programın başkanlığını Prof. Dr. Mustafa Yıldırım yaptı. Prof. Dr. Ekrem Demirli, ‘Nurettin Topçu’nun düşüncesinde metafizik; şiir ve metafizik arasında’ konusu hakkında bilgi verdi. Doç. Dr Fatih Mehmet Şeker, ‘Bir Türk felsegesi mümkün mü?’, Ercan Yıldırım, ‘Nurettin Topçu’nun tarih felsefesi’, Yasin Özdemir Mektuplar ışığında Topçu-Blondel ilişkisi’ hakkında katılımcılara aydınlatıcı bilgiler verdi.
Her konuşmacının 15 dakika söz aldığı sempozyumun sonunda öğrenciler yazılı olarak sormak istedikleri soruları iletti. Oldukça akıcı geçen sempozyuma özellikle bayan öğrencilereden oluşan yoğun bir katılım oldu.
Sempozyum Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu, 40 yılını öğrenci yetiştirmeye adamış fedakâr bir öğretmen olan Nurettin Topçu’nun hak ettiği yeri yeterince bulamadığını söyledi. Gündoğdu, sempozyumu bir vefa borcu olmanın yanı sıra Topçu’nun anlaşılmasına katkı sağlamasını beklediklerini söyledi.
Recai UYGUR / ERZURUM
Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Nurettin Topçu Sempozyumu, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi A Salonu’nda başladı.
Açılış töreninin hemen öncesinde Nurettin Topçu Fotoğraf Sergisi, Vali Ahmet Altıparmak, Milletvekili Mustafa Ilıcalı ve Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak tarafından, Kültür Merkezi Fuaye Alanı’nda ziyarete açıldı.
15-16 Nisan tarihlerinde devam edecek olan sempozyumun açılışına, Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, fakülte dekanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Sempozyum Koordinatörü ve Atatürk Üniversitesi İnsanı Değerler Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu, Nurettin Topçu’nun Türkiye’nin fikir dünyasının gelişiminde büyük katkısı olduğunu belirterek, adeta modern bir derviş olduğunu söyledi. Nurettin Topçu için ‘irfani geleceğimizin sözcülerinden biridir’ diyen Gündoğdu, Topçu’nun mütevazı ve inançlı bir fikir adamı olduğunu da ifade etti.
Prof. Dr. Gündoğdu: “Himmeti insanımızın kendi dünyasına, kendi kültürüne uyması istikametinde olan bu ârif insan, her biri insanı derin düşünceye sevk eden, duruşunu, hayata bakışını anlatan ufuk açıcı mirası ile keşfedilmeyi bekleyen bir ilim ve irfan hazinesidir. Onun düşünce sistematiğinde yer alan inançların ve hareket tarzlarının belli periyotlarda kitlelere aktarılmasının maarifimiz, içtimai dayanışma ve birlikteliğimizin tesisinde önemli katkılar sağlayacağına inanıyor ve bu değerli hemşerimizi ona gönül veren akademisyenlerle şehrimizde ve üniversitemizde anmanın onurunu yaşıyoruz.
Türkiye düşünce tarihinin kendine özgü, ilgi çekici, cesur ve omurgalı bir aydını olan, ömrü boyunca yazan ve yazdığı gibi yaşayan, insanların hoşlanacağı şeyleri değil, hakikatleri söyleyen, ahlakı temel alan felsefesiyle 40 yılını öğrenci yetiştirmeye adamış fedakâr bir öğretmen olan Nurettin Topçu, maalesef bu topraklarda hak ettiği yeri yeterince bulamamıştır.Bu sempozyumun, ölümünden kırk yıl sonra bir vefa borcu olmanın, kayıtlara geçecek bir anma programı olmanın ötesinde Nurettin Topçu’yu anlamamıza ışık tutacak bir etkinlik olmasını bütün kalbimizle arzu ediyor, özgün ve özel yanıyla yeni nesiller tarafından anlaşılana kadar bizim onu anlatma gayretimiz ve çabamızın devam etmesini ümit ediyoruz” dedi.
Açılış konuşmasının ardından Marmara Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Kara, Nurettin Topçu’nun hayatını ve yaşadığı serüveni fotoğraflardan kesitler sunarak misafirlere anlattı.
Nurettin Topçu Sempozyumu öğlenden sonrada devam etti. Kültür Merkezi A Salonu’nda devam eden programın başkanlığını Prof. Dr. Mustafa Yıldırım yaptı. Prof. Dr. Ekrem Demirli, ‘Nurettin Topçu’nun düşüncesinde metafizik; şiir ve metafizik arasında’ konusu hakkında bilgi verdi. Doç. Dr Fatih Mehmet Şeker, ‘Bir Türk felsegesi mümkün mü?’, Ercan Yıldırım, ‘Nurettin Topçu’nun tarih felsefesi’, Yasin Özdemir Mektuplar ışığında Topçu-Blondel ilişkisi’ hakkında katılımcılara aydınlatıcı bilgiler verdi.
Her konuşmacının 15 dakika söz aldığı sempozyumun sonunda öğrenciler yazılı olarak sormak istedikleri soruları iletti. Oldukça akıcı geçen sempozyuma özellikle bayan öğrencilereden oluşan yoğun bir katılım oldu.
