
Afyonkarahisar'ın ardından Adana'da da bir vatandaş 'sarı serum' sebebiyle hayatını kaybetti. Yetkinliği olmayan kişiler tarafından uygulanan sarı serumun, hastanın yaşadığı alerjik reaksiyon sonucu özellikle solunumun durmasına ve sonrasında ölümlere neden olduğu açıklanmıştı.
Özel hastanelerde ve evlere çağırılan sözde sağlık ekibi tarafından uygulanan sarı serum, alerjik reaksiyon sonucu özellikle solunumun durmasına ve sonrasında ölümlere neden oluyor. İki kişiyi hayattan koparmasına rağmen sarı serum çılgınlığı internet sitelerinde ve sosyal medyada tüm tehlikesiyle devam ediyor. Peynir ekmek gibi rağbet gören sarı serum, içeriğine göre 2 bin 500 TL ila 5 bin TL'ye kadar mevcut.
Konuya, Erzurum Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Selahattin Karagöz, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Kadir Özmen ve Acil Tıp Uzmanı Ahmet Şenol açıklık getirdi. Pusula Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan hekimler, sarı serumun alerjik etkenlerden dolayı ölüme yol açtığını belirtti.
Başhekim Yardımcısı Dr. Selahattin Karagöz, sarı serumun aslında içine vitamin katılan bir serum olduğunu söyledi. Karagöz, "Serumun içine B vitamini katılınca serum sarı oluyor. Serum ise içine ilaçlar katılan bir sudur aslında. O suyun içine antibiyotik, ağrı kesici bazen de vitaminler katıyoruz. B vitamini, D vitamini gibi… B vitamini de çok alerjik bir vitamin. Ancak sorun sadece sarı serumla alakalı değil. Serum başlı başına gerekmediği sürece kullanmak doğru değil. Serumun bilinçsiz kullanımından dolayı ölen hastalarımız var. Kullandıkları serumda belki B vitamini alerji yapmadı. Belki de içindeki antibiyotik yaptı. Antibiyotikler daha çok bu duruma sebep oluyor. Bu yüzden hastaların bu serum işini doktora bırakması gerekiyor. Serum zaten hastanın istemesiyle yapılacak bir şey değil. Yararı fazla olursa risk alıp yapılıyor. Ama hastalar hafif hastalıklarda gelip serum istiyorlar. Doktorlarımız hastaya serum vermediğinde o kadar ısrar ediliyor ki artık yeşil alanlar patlıyor. Son dönemlerde günde 2000'e kadar hasta acil servise geliyor. Çözüm bulamayan doktor arkadaşlarımız uygun gördükleri serumu takmak zorunda kalıyorlar. Serum takılan insanların da yüzde 99'una bir şey olmuyor. Ama yüzde 1 ihtimal de olsa hayatınızla oynamaya değmez. Bu yüzden, Erzurum Şehir Hastanesi'nde sarı serum kullanımı Başhekim Doç. Dr. İbrahim Tör tarafından yasaklanmıştır."
Tedaviyi doktorlara bıraksınlar
Yalan yanlış bilgilere aldanıp tedavi için serum isteyen hastalara uyarıda bulunan Dr. Karagöz "Vatandaşlardan tek isteğimiz; doktorlarımızın uygulayacağı tedaviye karışmasınlar. Doktor ne diyorsa kabul etsinler. Doktor ilaç yazıyor, illa ‘damardan serum ver’ diye ısrarcı oluyorlar. Grip dönemlerinde hastanelerden uzak durmakta fayda var. Çünkü kaynak zaten orası…"
Başhekim Yardımcısı Karagöz, daha önce damar yolundan tedavi yapılıp yan etki görmediğini belirten hastalara da, "Bu alerji bir kere iki kere olmadı diye üçüncüde olmayacak diye bir şey yok. Üçüncüde de olabilir beşincide de… Önce alerji oluyorlar daha sonra anafilaksi olup hayatını kaybediyorlar. Bu ölümler sadece yaşlılarda değil, gençlerde de yoğun olarak görülebiliyor. Tüm vatandaşların dikkatli olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Acil Tıp Uzmanı Dr. Ahmet Şenol da, soğuk algınlığı için üretilmiş bir serumun olmadığını belirterek şunları söyledi; "Soğuk algınlığı için üretilen bir serum yok. Sadece içerisine vitamin, antibiyotik, ağrı kesici gibi ilaçları katıyoruz. Sarı seruma gelince, B vitamini beyinde bir uyaranı artırıp kişiyi biraz dinç hissettirebilir. Ama B vitamini zaten biz bu amaçla kullanmıyoruz. B vitamini eksikliğinin neden olduğu nöroloji semptomlar varsa yani beyinle alakalı şikayetler ortaya çıktığı zaman kullanıyoruz. Örneğin; alkolden uzun süre baygın kalanlara veya B vitamine bağlı beyin hasarı dediğimiz bazı durumlarda bunlarda B vitamini veriyoruz. Gripte hasta kendini iyi hissetsin, hemen toparlasın diye kullanmıyoruz. Böyle bir mantık yok."
Hastaların serum isteme sebebi alışkanlık
"Hastaların serum isteme sebeplerinden birisi alışkanlık, ikincisi de anlık iyilik hali veriyor olması. Çünkü ağız yoluyla alınan ilaçların etki gösterme süresi yarım saat ise serumla bu süre beş dakikaya kadar düşüyor " diyen Dr. Şenol, Erzurum Şehir Hastanesi'nin acilinde 4 yıldır sarı serumun gerekmediği durumlarda hiç kimsenin kullanılmadığını belirterek, " Biz bunun önünü kestik. Özel hastaneler ise insanların talebini karşılıyor. Hasta ücreti mukabilinde istiyor, onlar da yapmak zorunda kalıyor " dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Kadir Özmen ise Afyonkarahisar'da ve Adana'da sarı serumdan hayatını kaybeden hastaların tedavisinin bir uzman kontrolünde yapılmama olasılığının yüksek olduğunu ifade etti. Dr. Özmen, "Damar yolu açmayı bilen eşinize dostunuza tedavi yaptırmaktan kaçının. Hastanede doktor kontrolü altında ve doktor tavsiyesiyle tedavinizi yaptırın " diye uyarıda bulundu.
Düzensiz beslenen insanlar salgına daha kolay yakalanıyor.
Dr. Kadir Özmen, "Erzurum soğuk bir şehir ve sosyoekonomik olarak düşük gelirli insanlar çok fazla. Yemesi, içmesi, beslenmesi iyi olmayabiliyor. Kadınlarda tandır soba kullanımı fazla ve bunlar da kolayca salgına yakalanmalarına sebep olabiliyor" diye konuştu.
Salgına yakalananlar için de tavsiyelerde bulunan Özmen şöyle devam etti; "İlaçlar bitmeden 1-2 gün sonra tekrar acile gelmek hastalığı arttırıyor. Viral enfeksiyon burada yani hastanelerde kimlik değiştiriyor. Dolayısıyla gelen hasta diğer enfeksiyonları da alıyor. Hastaneler aslında kaynak, hasta olmak için yeni kaynak" . Tedavi sürecinde neler yapılmalı?
Uzmanlar, soğuk algınlığı, gribal enfeksiyon gibi hastalıklar geçiren hastaların, B vitamini ve C vitaminini meyvelerden almalarını, özellikle hastalık sürecinde sigarayı bırakmaları ve bu süreçte doktorların yazdığı ilaçlarını kullanıp istirahat etmelerini tavsiye ediyor.
Ahmet Volkan Çelik


Başhekim Yardımcısı Dr. Selahattin Karagöz, sarı serumun aslında içine vitamin katılan bir serum olduğunu söyledi. Karagöz, "Serumun içine B vitamini katılınca serum sarı oluyor. Serum ise içine ilaçlar katılan bir sudur aslında. O suyun içine antibiyotik, ağrı kesici bazen de vitaminler katıyoruz. B vitamini, D vitamini gibi… B vitamini de çok alerjik bir vitamin. Ancak sorun sadece sarı serumla alakalı değil. Serum başlı başına gerekmediği sürece kullanmak doğru değil. Serumun bilinçsiz kullanımından dolayı ölen hastalarımız var. Kullandıkları serumda belki B vitamini alerji yapmadı. Belki de içindeki antibiyotik yaptı. Antibiyotikler daha çok bu duruma sebep oluyor. Bu yüzden hastaların bu serum işini doktora bırakması gerekiyor. Serum zaten hastanın istemesiyle yapılacak bir şey değil. Yararı fazla olursa risk alıp yapılıyor. Ama hastalar hafif hastalıklarda gelip serum istiyorlar. Doktorlarımız hastaya serum vermediğinde o kadar ısrar ediliyor ki artık yeşil alanlar patlıyor. Son dönemlerde günde 2000'e kadar hasta acil servise geliyor. Çözüm bulamayan doktor arkadaşlarımız uygun gördükleri serumu takmak zorunda kalıyorlar. Serum takılan insanların da yüzde 99'una bir şey olmuyor. Ama yüzde 1 ihtimal de olsa hayatınızla oynamaya değmez. Bu yüzden, Erzurum Şehir Hastanesi'nde sarı serum kullanımı Başhekim Doç. Dr. İbrahim Tör tarafından yasaklanmıştır."

Tedaviyi doktorlara bıraksınlar
Yalan yanlış bilgilere aldanıp tedavi için serum isteyen hastalara uyarıda bulunan Dr. Karagöz "Vatandaşlardan tek isteğimiz; doktorlarımızın uygulayacağı tedaviye karışmasınlar. Doktor ne diyorsa kabul etsinler. Doktor ilaç yazıyor, illa ‘damardan serum ver’ diye ısrarcı oluyorlar. Grip dönemlerinde hastanelerden uzak durmakta fayda var. Çünkü kaynak zaten orası…"

Başhekim Yardımcısı Karagöz, daha önce damar yolundan tedavi yapılıp yan etki görmediğini belirten hastalara da, "Bu alerji bir kere iki kere olmadı diye üçüncüde olmayacak diye bir şey yok. Üçüncüde de olabilir beşincide de… Önce alerji oluyorlar daha sonra anafilaksi olup hayatını kaybediyorlar. Bu ölümler sadece yaşlılarda değil, gençlerde de yoğun olarak görülebiliyor. Tüm vatandaşların dikkatli olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Acil Tıp Uzmanı Dr. Ahmet Şenol da, soğuk algınlığı için üretilmiş bir serumun olmadığını belirterek şunları söyledi; "Soğuk algınlığı için üretilen bir serum yok. Sadece içerisine vitamin, antibiyotik, ağrı kesici gibi ilaçları katıyoruz. Sarı seruma gelince, B vitamini beyinde bir uyaranı artırıp kişiyi biraz dinç hissettirebilir. Ama B vitamini zaten biz bu amaçla kullanmıyoruz. B vitamini eksikliğinin neden olduğu nöroloji semptomlar varsa yani beyinle alakalı şikayetler ortaya çıktığı zaman kullanıyoruz. Örneğin; alkolden uzun süre baygın kalanlara veya B vitamine bağlı beyin hasarı dediğimiz bazı durumlarda bunlarda B vitamini veriyoruz. Gripte hasta kendini iyi hissetsin, hemen toparlasın diye kullanmıyoruz. Böyle bir mantık yok."

Hastaların serum isteme sebebi alışkanlık
"Hastaların serum isteme sebeplerinden birisi alışkanlık, ikincisi de anlık iyilik hali veriyor olması. Çünkü ağız yoluyla alınan ilaçların etki gösterme süresi yarım saat ise serumla bu süre beş dakikaya kadar düşüyor " diyen Dr. Şenol, Erzurum Şehir Hastanesi'nin acilinde 4 yıldır sarı serumun gerekmediği durumlarda hiç kimsenin kullanılmadığını belirterek, " Biz bunun önünü kestik. Özel hastaneler ise insanların talebini karşılıyor. Hasta ücreti mukabilinde istiyor, onlar da yapmak zorunda kalıyor " dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Kadir Özmen ise Afyonkarahisar'da ve Adana'da sarı serumdan hayatını kaybeden hastaların tedavisinin bir uzman kontrolünde yapılmama olasılığının yüksek olduğunu ifade etti. Dr. Özmen, "Damar yolu açmayı bilen eşinize dostunuza tedavi yaptırmaktan kaçının. Hastanede doktor kontrolü altında ve doktor tavsiyesiyle tedavinizi yaptırın " diye uyarıda bulundu.

Düzensiz beslenen insanlar salgına daha kolay yakalanıyor.
Dr. Kadir Özmen, "Erzurum soğuk bir şehir ve sosyoekonomik olarak düşük gelirli insanlar çok fazla. Yemesi, içmesi, beslenmesi iyi olmayabiliyor. Kadınlarda tandır soba kullanımı fazla ve bunlar da kolayca salgına yakalanmalarına sebep olabiliyor" diye konuştu.
Salgına yakalananlar için de tavsiyelerde bulunan Özmen şöyle devam etti; "İlaçlar bitmeden 1-2 gün sonra tekrar acile gelmek hastalığı arttırıyor. Viral enfeksiyon burada yani hastanelerde kimlik değiştiriyor. Dolayısıyla gelen hasta diğer enfeksiyonları da alıyor. Hastaneler aslında kaynak, hasta olmak için yeni kaynak" . Tedavi sürecinde neler yapılmalı?
Uzmanlar, soğuk algınlığı, gribal enfeksiyon gibi hastalıklar geçiren hastaların, B vitamini ve C vitaminini meyvelerden almalarını, özellikle hastalık sürecinde sigarayı bırakmaları ve bu süreçte doktorların yazdığı ilaçlarını kullanıp istirahat etmelerini tavsiye ediyor.
