Yağanoğlu'ndan üreticiye tarlanıza sahip çıkın uyarısı

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu, çiftçilerin tarlalarını satmalarının toplumsal zararları ve yapılması gerekenler ve çözümleri hakkında açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz günlerde tarımla uğraşan birkaç çiftçi ile muhabbet ettiğini söyleyen Yağanoğlu, “Tarlalarımızı satılığa çıkarıyoruz, artık çiftçilikle uğraşmak yerine faizin getirisiyle geçinmek istiyoruz” diyerek, kırsal bölgelerde yaşanan bir dönüşümün dikkat çekici bir örneğini ortaya koydu. Yorgunluk, belirsizlik ve risklerin ağırlığı altında ezilen çiftçiler, topraklarını satarak kolay yoldan geçinmeyi tercih ediyor. Ancak bu karar, sadece bireysel bir tercih değil; tarım arazilerinin kaybıyla köylerin boşalması, üretimin azalması ve ithalat bağımlılığının artması gibi uzun vadeli riskleri de beraberinde getiriyor.

‘Toplumsal bir uyarı niteliği taşıyor’

Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu, bu eğilimin toplumsal bir uyarı niteliği taşıdığına dikkat çekerek, “Tarlayı satmak, sadece bireysel bir karar değil; ülkenin gıda güvenliğini, kırsal hayatı ve tarımsal bilgi birikimini tehlikeye atmak anlamına geliyor. Tarımdan uzaklaşmak ekonomik bir çözüm gibi görünse de, kırsal yaşamın dinamiklerini zayıflatıyor, toprakların betonlaşmasına yol açıyor ve gelecekte büyük sorunlara zemin hazırlıyor. Bu noktada çözüm, çiftçiliği cazip bir hale getirmekten geçiyor. Tarım sektörünün modernizasyonu, teknolojik yenilikler, gençlerin eğitimi ve devlet destekleriyle yeniden yapılandırılması gerekiyor. Tarım arazilerinin korunması sadece gıda güvenliği için değil, kırsal bölgelerin yaşatılması için de hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

‘Maliyetler çiftçiyi zorluyor’

Son yıllarda tarım arazilerinin değeri hızla arttığını, çiftçilerin yükselen üretim maliyetleri ve yetersiz destekler nedeniyle zorlandığının altını çizen Yağanoğlu, “ Bu nedenle tarlaların satışı kısa vadede ekonomik bir rahatlama sağlasa da, uzun vadede ülkenin gıda güvenliğini ve kırsal dokusunu tehdit ediyor. Tarımı sürdürülebilir bir sektör haline getirebilmek için devlet, sivil toplum ve özel sektörün birlikte hareket etmesi gerekiyor” dedi.