Hiç düşündünüz mü, sosyal medyada paylaştığınız bir fotoğraf aslında başkasının hayatını nasıl etkileyebilir? “Ne olacak canım, zaten açık profildeydi” dediğiniz bir paylaşım, bir gün bir mahkeme dosyasına delil olarak girerse ne olur? İşte Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin verdiği karar, bu soruları adeta masaya yatırıyor.
Peki ne olmuştu?
Bir kişi, başkasına ait Instagram hesabındaki fotoğrafları alıyor ve kendi hesabından paylaşıyor. İlk derece mahkemesi bu eylemi, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçu kapsamında değerlendirip mahkumiyet kararı veriyor. Ama iş burada bitmiyor. İstinaf mahkemesi, “paylaşılan fotoğraflar zaten internette açık profildeydi, gizli bilgi değil” diyerek sanığı beraat ettiriyor.
Peki sonra ne oluyor?
Dosya Yargıtay’a gidiyor. Yargıtay ise, istinafın bu değerlendirmesine katılmıyor ve bozma kararı veriyor.
Kıymetli okurların şu soruyu sorduğuna eminim. Açık profildeki bir fotoğrafı alıp paylaşmak suç mudur?
Cevap o kadar da açık değil aslında, “Evet” de olabilir, “Hayır” da. İşin püf noktası, o fotoğrafın kişisel veri sayılıp sayılmadığında yatıyor.
Peki “Kişisel Veri” nedir, diye soracaksınız haklı olarak.
Kanuna göre kişisel veri, “bir kişiyi belirli veya belirlenebilir kılan her türlü bilgi”dir. Yani sadece TC kimlik numaranız değil, yüzünüz, fotoğrafınız, adınız, doğum tarihiniz, hatta biyometrik verileriniz de bu kapsama girer. Şöyle düşünün: Sizin izniniz olmadan arkadaşınızın sizi etiketlediği bir fotoğrafı başkası alıp kendi hesabında paylaşıyor.
Evet, bu bile hukuken “kişisel verilerin paylaşılması” olabilir. Zaman zaman şu soruyu alıyorum “Avukat Bey, ama zaten ben Instagram’a koymuştum, herkes görebiliyordu. Bir başkası paylaşınca neden sorun olsun?”
Haklı gibi görünen bir soru. Ancak işin hukuki boyutunda şöyle bir ayrım var:
Siz kendi rızanızla paylaşmış olabilirsiniz, ama başkasının sizin verinizi alıp kendi platformunda kullanması ayrı bir hukuki işlem. Kanun, “rıza” unsurunu çok net şekilde arıyor.
“Peki, arkadaşım benimle bir fotoğraf paylaştı. Ben de o fotoğrafı aldım kendi hesabımda paylaştım. Burada suç var mı?”
Cevap aslında yine aynı ve değişmeyecek. Eğer arkadaşınızdan açık rıza almadıysanız, Evet! risk var. Hele ki bu paylaşım, kişinin özel hayatına dair bir bilgiyi içeriyorsa suç ihtimali daha da güçleniyor. Yargıtay diyor ki: Açık profilden fotoğraf almak, onu hukuka uygun hale getirmez. Fotoğrafın kişisel veri niteliği değişmez. Rıza dışında yapılan paylaşım, TCK 136 kapsamında suç oluşturabilir. Bu karar, aslında hepimize çok önemli bir uyarı niteliğinde:
“Sosyal medyada gördüğünüz her şey, size ait değildir!”
Diyelim ki bir düğüne gittiniz. Orada çekilen toplu bir fotoğrafı kendi hesabınızda paylaştınız. Fotoğraftaki kişilerden birisi, görüntüsünün paylaşılmasını istemiyor. İşte burada dahi hukuki sorun çıkabilir. Buna şaşırmakta haklısınız. “Benim profilim, benim hesabım, istediğimi paylaşırım” diyemiyorsunuz. Aslında hukuk, burada bize özel hayatın gizliliğini korumamız gerektiğini hatırlatıyor. Teknoloji geliştikçe, cep telefonları elimizin bir uzantısı haline geldikçe, sınırları unutuyoruz. Ama Yargıtay kararı, bu sınırları kalın çizgilerle yeniden önümüze koyuyor. Peki çözüm ne diye soracak olursanız:
Paylaşmadan önce izin almak!
Özellikle yüz, adres, özel hayat gibi kişisel verileri içeren içeriklerde iki kere düşünmek,
“Nasıl olsa herkes görüyor” mantığından uzak durmak!
Bir başka deyişle: Dijital dünyada empati yapmak.
Şimdi bir an şöyle düşünelim: Bugün her birimizin telefonunuzda kaç kişinin fotoğrafı var?
Ve bunlardan kaçı sizin izninizle değil, “zaten oradaydı” diye kaydedildi?
Yargıtay’ın verdiği bu karar, sadece bir dosyanın değil, aslında hepimizin sosyal medya alışkanlıklarının önüne ayna tutuyor.
Değerli okurlarım şunu unutmamanız gerekiyor: Bir paylaşım bazen sadece bir paylaşım değildir; hukuki bir sonuçtur.