İki çocuk babası olarak çocuklarımın geleceği konusunda gerçekten kaygılıyım. Teknolojinin baş döndürücü hızından elimden geldiğim kadarıyla korumaya uğraşsam da bir yere kadar başarabiliyorum. Ev de uzak tutsak okulda, okul da uzak tutsak sokak da.. Ekran bağımlılığı ve sosyal medya, esen rüzgardan sakındığımız çocuklarımızı kendi rüzgarına katmış durumda. Peki Çocuklara Sosyal Medya Yasağı Gelmeli mi? Elbette ki evet diyor ve sonuna kadar destekliyorum. Bunun yasakçılıkla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Günümüzde çocukların sosyal medya ile iç içe büyüdüğüne hepimiz şahit oluyoruz. Birçok ebeveyn, çocuklarının saatlerce ekran karşısında vakit geçirmesinden şikayetçi. Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki zararları sadece yukarıda belirttiğim ekran bağımlılığı mı, keşke sadece o olsa.. Zararları saymakla bitmiyor: psikolojik rahatsızlıklar, siber zorbalık, mahremiyet ihlalleri ve akademik başarının düşmesi bunlardan sadece birkaçı. İşte bu yüzden çocuklara sosyal medya yasağı getirilmeli mi sorusuna cevabım çok net: Evet! Yapılan araştırmalar, sosyal medyanın çocuklar ve ergenler üzerindeki psikolojik etkilerinin son derece yıkıcı olabileceğini gösteriyor. Çocuklar, sosyal medyada maruz kaldıkları mükemmeliyetçi yaşam tarzı paylaşımlarını gerçek sanarak kendilerini yetersiz hissediyor. Özellikle Instagram ve TikTok gibi platformlarda sürekli mükemmel hayatlar sunuluyor ve bu durum, çocukların kendi hayatlarını değersiz görmesine neden oluyor. Artık doktor, mühendis, öğretmen olmak isteyen çocuklar yok.. Tek istekleri büyük infuencer olmak. Yüz binlerce takipçiye ulaşmak, kısa yoldan zengin olmak.
Geleneksel zorbalık artık sadece okullarla sınırlı değil. Siber zorbalık, çocukların psikolojisini ciddi anlamda bozuyor ve travmalara yol açıyor. Facebook, Twitter, Instagram ve TikTok gibi platformlarda çocuklar, akranları tarafından alay edilip aşağılanabiliyor. Bunu sadece birkaç beğeni almak için ve acımasızca yapıyorlar. Çoğu zaman bu durum yetişkinler tarafından fark edilmediği için mağdur çocuklar yalnızlaşıyor ve içine kapanıyor. Hatta bazı vakalarda bu durum intihara bile yol açabiliyor. Ki bunun en acı örneğini arkadaşları tarafından boyuyla dalga geçilen henüz 12 yaşındaki Eren’ de gördük.
Çocuklar, sosyal medya platformlarında kişisel bilgilerini bilinçsizce paylaşabiliyor. Fotoğraflar, konum bilgileri ve özel hayatlarına dair detaylar, kötü niyetli kişilerin eline geçmesi kaçınılmaz. Yapılan araştırmalar, çocuk istismarcılarının büyük bir kısmı sosyal medya platformlarını çocuklara ulaşmak için kullanıyor. Ayrıca çocukların internette karşılaştıkları kimlik avı saldırıları, dolandırıcılıklar ve zararlı içerikler de ciddi bir risk oluşturuyor.
Sosyal medya bağımlılığı, çocukların dikkat süresini de kısaltıyor ve akademik başarılarını olumsuz etkiliyor. Bunu kendi oğlumda özellikle gözlemleyen bir baba olarak söylüyorum. Sürekli bildirimlere bakma alışkanlığı, derse odaklanmayı zorlaştırıyor. Çocuklar, ders çalışmak yerine sosyal medyada zaman geçirmek istiyor ve bu da eğitim hayatlarını sekteye uğratıyor. sosyal medya kullanımının çocuklarda öğrenme kapasitesini ciddi manada düşürüyor.
Peki Yasal Düzenlemeler Neden Gerekli? İşte Tam da bu yüzden gerekli!
Bazı ülkeler çocukların sosyal medyaya erişimini sınırlamak için yasalar çıkarmaya başladı bile. Örneğin İngiltere, çocukların kişisel verilerini korumak amacıyla 13 yaş altına sosyal medya kullanımını yasaklayan düzenlemeler getirdi. Çin, 18 yaş altı bireylerin TikTok’u günde sadece 40 dakika kullanmasına izin veriyor. Ülkemizde de benzer bir düzenleme yapılmalı ve çocukların sağlıklı gelişimi için sosyal medyaya erişimleri kısıtlanmalıdır. Mesela, 13 yaş altı çocuklara sosyal medya erişimi yasaklanabilir, sosyal medya şirketleri, çocuk kullanıcıları daha iyi koruyacak önlemler alabilir. Ancak biz aldığımız önlemlere ailelerimizden başlamalı ve çocuklarımızın internet kullanımını daha yakından takip etmeliyiz. Okullarımızda, sosyal medya bilinci eğitimi vermeli çocuklarımızı bilinçlendirmeliyiz. Onlar bizim yarınlarımız, onlar bizim geleceğimiz..Ebeveynler, eğitimciler ve yasa koyucular bir araya gelerek çocuklarımızı korumak için somut adımlar atmalıyız. Sosyal medya yasağı sadece bir kısıtlama değil, çocukların sağlıklı bireyler olarak büyümesi için bir zorunluluktur!