Köşe yazımın bugüne denk gelmesi ayrı bir gurur, ayrı bir heyecan benim için. Çünkü bugün 29 Ekim, bu gün Cumhuriyet Bayramı.. Hala küçük bir çocuk heyecanıyla uyanıyorum. Hala bayraklarla süslüyorum her yıl evimi.. Bayraklarla süslemeye Atatürk’ü unutmasınlar, Atatürk’ü unutturmasınlar diye bayrakları çocuklarıma devrediyorum her yıl.. Her yıl büyük bir coşkuyla anlatıyorum onlara Cumhuriyeti ve Atatürk’ü.. Benim gibi milyonlar var biliyorum. Bayraklarını gelecek nesillerine aktaran, Cumhuriyeti ve Atatürk’ü unutturmayacak olan. İşte 101 sayısını sadece bir sayıdan ibaret değildir. Ya da geçip giden bir asır..Elbette değil! Türkiye Cumhuriyeti'imizi hatırlatır bu sayı. Uzun ve zorlu bir mücadele sonucu kazanılan bir değeri ifade eder. Bu değer, Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı'nın en önemli kazanımlarından biridir. Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne yönelik bir varoluş mücadelesidir. Bu mücadele, sadece silahlı kuvvetlerin değil, aynı zamanda tüm milletin top yekün ortak çabasıyla verilmiştir. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasıyla birlikte, Türk milleti kendi geleceğini belirleme hakkını elde etmiş ve Cumhuriyet ile taçlandırmıştır. Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtarmıştır. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine dahili ve harici düşmanlarla çevrilmiş vatan toprakları milletin vatan sevgisiyle dolu yürekleriyle tek bir düşman kalmayıncaya kadar devam etmiştir. Peki nedir bu Cumhuriyet? Cumhuriyet, Türkiye'nin bugünlere gelmesinde ve geleceğe güvenle bakmasında en önemli etkenlerden biridir. Cumhuriyet bizi biz yapan ortak paydadır. Herkesin kanun önünde eşit olduğu bir toplum inşa edilmesini amaç edinmiş Eşitlik, Düşünce, ifade ve inanç özgürlüğü gibi temel haklar güvence altına alınmış Özgürlük,Devlet ile din işlerinin ayrılması sağlanmış ve vicdan özgürlüğü korumak isteyen Laiklik,Halkın yönetime katılımı ve temsili sağlayan Demokrasi’dir Cumhuriyet! Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir! Kimsesizlik demek sadece ailenin veya yakın çevrenin olmaması değildir..Kimsesizlik, toplumsal, ekonomik veya siyasi olarak güçsüz ve hakları kısıtlanmış veya elinden alınmış olan herkesi içine alan bir kavramdır. Cumhuriyetin özünün ne olduğunu en iyi şekilde ifade eder. Cumhuriyet, özellikle toplumda güçsüz ve korunmasız durumda olan herkes için bir sığınak, bir destek ve bir umut kaynağıdır. Cumhuriyet, kimsesizlerin haklarını korur, eşitlik ilkesini benimser ve herkese aynı fırsatları sunmayı amaçlar. Böylece, kimsesiz hisseden herkese bir aidiyet duygusu verir ve onları güçlendirir. Cumhuriyet bizler için ortak bir payda olmalı bizi her şekilde ve her koşulda birleştiren bir değer olmalıdır. Bizi bu vatana ait hissettiren aidiyet bağı olmalıdır cumhuriyet! Cumhuriyet'in kazanımlarını korumak ve daha da ileriye taşımak hiç de kolay değildir. Cumhuriyet tarihimiz boyunca hiç de kolay olmamıştır. Bunun için sürekli mücadele etmek gerekmiştir ve gerekmektedir. Günümüzde de karşılaştığımız sorunlarda ancak Cumhuriyetin temel değerlerine bağlı kalarak çözülebilir.
Cumhuriyet, Türkiye'nin en büyük mirasıdır. Atatürk, Türkiye'nin en büyük mirasıdır. Bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir. Atatürk'ün gösterdiği yolda ilerleyerek, Türkiye'yi daha aydınlık, daha demokratik ve daha çağdaş bir ülke haline getireceğimize inancım tam! Milletimizin birlik ve beraberliği, Cumhuriyetin en büyük güç kaynağıdır. Bu gücü bir arada tutmak, gelecek nesillere daha güçlü bir Türkiye bırakmak için hepimizin sorumluluğudur. Farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunu kabul ederek, ortak hedeflerimiz için çalışmalıyız. Birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimiz sürece, hiçbir güç bizi yenemez!