İslam, aile hayatının mesut ve huzurlu olması için, gerçek ve keskin hükümler beyan etmiştir.
Sağlıklı aile içerisinde hiçbir tartışmanın yaşanmadığı aile değildir. Ailede bazen tartışma ve hatta kimi zaman çatışma da olur. İyi aile tartışmayı çözümleyebilen ailedir.
İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin (ra) arkadaşlarından, o dönemin hadis ve kıraat âlimlerinden Süleyman A'meş, bir gece evinde eşiyle tartışır ve hanımını biraz incitir. Tartışmadan hemen sonra hanımıyla tekrar konuşmak istemesine rağmen hanımı kocasına kırgın olduğu için, sözlerini cevapsız bırakır.
Adam öfkeyle, “Niçin bana cevap vermiyorsun?” Diye hanımına bağırıp, azarlamasına rağmen bir cevap alamaz.
A'meş'in kızı babasına, “Bu gece olmasa da, yarın sabah konuşur” demesine rağmen adamın öfkesi dinmez ve “Eğer bu gece benimle konuşmazsa, benden kesin boş olsun” der.
Kızcağız annesini konuşması için ikna etmeye çalışır. Ama annesi inat ederek susmakta direnir. Karısının konuşmamakta kararlı olduğunu gören A'meş'in ise az önce öfkeyle ettiği yeminin ciddiyeti aklına gelir, söylediğine pişman olur. Eşiyle boş olmaktan kurtulmak için çare düşünmeye başlar.
Gecenin bir yarısı giyinip evden çıkarak doğru Ebu Hanife Hazretlerinin evine gider. Ebu Hanife Hazretleri onu içeri alır, derdini sorar. A'meş karısıyla olan hadiseyi anlatır, “ Bu kadın bu tavrıyla benden kurtulup kaçmak istiyor. Beni sıkıntıya sokmasından korkuyorum. Kendisi çocukların annesidir. Onu boş olmaktan kurtarıp beni rahatlatacak bir çare var mı? Diye sorar.
Ebu Hanife Hazretleri, “ Üzme kendini, Allah'ın izniyle bir çare bulunur” der.
Ebu Hanife, A'meş'in oturduğu yerdeki mescidin müezzinine haber gönderip yanına çağırıe ve sabah ezanını henüz vakti girmeden okumasını tembihler. A'meş de evine dönüp, ezanı beklemeye başlar. Daha sabah olmadan okunan ezanı duyan A'meş'in hanımı, sabah oldu da boşanması gerçekleşti zannederek konuşur.
A'meş ise sorununun çözüldüğü için şükreder.