“250 yıllık hesabı bozan “AKIL”
“Biz bundan sonra Dicle’nin kuzularını Çakallara kaptırmayacağız.” Prof. Dr. A. Haluk Dursun.
Türkiye’nin terörle mücadelesi 40 yılı aşan süredir devam ediyor. Şehitler verdik, sivil kayıplarımız oldu, 3 trilyon dolar terörle mücadeleye harcandı. 1 Ekim 2024 tarihinde TBMM’nin açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iç cephe vurgusu yaptı. MHP Lideri Devlet Bahçeli, DEM’e bir el uzattı. Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak ayındaki MHP’nin grup toplantılarında Devlet Bahçeli, sözlerinin arkasında olduklarını, bin yıllık kardeşliği pekiştirmenin zamanın gelip geçtiğini söyledi. Bahçeli, Ziya Gökalp’e atıp yaparak Türk Kürt kardeşliğinin aksinin düşünülemeyeceğini beyan etti.
Gün üzerinden siyaseti okuyanlar, mesele üzerinde tepinerek seçim sandığı hesap yapanların aksine Türk milleti genel anlamda “DEVLET”ine güvenini ortaya koydu. Kendisini milliyetçi olarak tanımlayan bazı siyasiler, esip gürlerken son seçimlerde “Kent Uzlaşması” yapanlar ise nereden akıllarına geldiyse şehit yakınlarının, gazilerin gözünün içine bakmayı icat ettiler. Nasıl oldu akıllarına geldiyse, şehit yakınları ve gazilerin gözleri üzerinden siyaset geliştirmeye çalıştılar.
250 Yıllık Hesabı Bozan Akıl!
Yakın tarihte Türk Devleti’nin 40 Dışişleri personeli ve güvenlik görevlisi ASALA tarafından katledildi. Kimdi bu ASALA, sonu ne oldu? 1975 yılında Lübnan İç Savaşı esnasında, Beyrut şehrinde, sempatizan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin yardımı ile Agop Agopyan tarafından kurulduğu biliniyor. Agopyan'a göre, örgütün temel amaçları Ermeni ilkesinin dünya kamuoyuna tanıtılması ve yurtdışı Ermeni toplumunda milliyetçi duygunun yükseltilmesi olmuştur.
ASALA ve diğer Ermeni Terör Örgütleri üzerine çalışma yapan Mehmet Mert Çam’ın makalesinden anlıyoruz ki ASALA ile birlikte irili ufaklı bir dizi Ermeni Terör Örgütü kuruluyor. Ne zaman? 1972 yılında Taşnaklar tarafından kurulan JCAG Türkiye’nin dış temsilciliklerine yönelik terör eylemlerine başlamıştır. Aynı dönemde Marksist Hınçak Örgütü ise Ermeni terör döneminin başat gücü olan ASALA’nın kuruluşunu teşvik etmiştir. 1973-1990 yılları arasında JCAG ve ASALA başta olmak üzere, JCAG, NAR, ARA, ASALA-MR kuruluyor.
“PKK yöneticileri ve Monte Melkonyan ASALA’dan ayrılmadan önce 8 Nisan 1980 tarihinde Lübnan’ın Sidon kentinde bir araya geldikleri toplantıda Türkiye’ye karşı ortak eylem kararı almışlar ve bir bildiri yayınlamışlardır; “…Savaşçılarımız çok yakın bir gelecekte Kürt Savaşçılar ile yan yana geleceklerdir. Bu faşist Türk rejimine karşı en büyük silahımız olacaktır. Biz Türkiye dışında iken “Türkiye Ermenistanı”nı kurtarmamız mümkün değildir. Biz Ermenistan’ı Kürt savaşçı kardeşlerimizle birlikte kurtaracağız. Çok yakında varlığımızı işgal edilmiş Ermenistan’ın en iç noktalarında göstererek kanıtlayacağız. Bu ASALA’nın atacağı gelecek adımdır…”
Ayrılıkçı Kürt terör örgütü olan PKK’nın 90’lı yıllarda Avrupa’da eylem yapabilecek güce sahip olmaması, başta ASALA olmak üzere Ermeni terör örgütlerinin hak talebinde bulunduğu bölgelerin demografik açıdan tıpkı 1915’de olduğu gibi ağırlıklı olarak Kürt kökenli Türkiye vatandaşlarından oluşması, ASALA’nın giderek sahneden çekilmesini sağlamıştır. Başka bir deyişle Türkiye ile çıkar çatışması yaşayan ülkeler, desteklerini PKK’ya çevirerek terör eylemlerini batıdan, Türkiye topraklarına ve bölgede “uzun vadeli devrimci halk savaşı”nı gerçekleştirebilecek potansiyele sahip olan tarafa kaydırmışlardır.” (Kaynak: Mehmet Mert Çam, Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü, Harp Tarihi ve Strateji Bölümü.