Bakmayın siz son dönemde Erzurum denince gastronomide kadayıf dolması ve çağ kebabının akla gelmesine...
Aslında Erzurum kıtlama şekeri ile içilen çayıyla da meşhurdur.
‘Çay Rize’de üretilir, Erzurum’da içilir’ derler...
Kıtlama şeker ile içilen bilmem kaç bardak çayın gizemi hala çözülememiştir.
“Şeker dil üstünde mi tutulur, diş arasında mı?” diye hala sorulur.
Bu mevzu şarkılara konu olmuştur.
Erzurumlu sanatçı rahmetli İbrahim Erkal’ın;
Bi' çay getur kıtlama
Ee bi dur içim patlama
Önce Erzurum gezim üzerime atlama
Önce Erzurum sevim heç sırayı atlama
Şarkısı ve melodisi bir döneme damga vurmuştu.
Şimdi nereden geldi aklıma bu şarkı ve kıtlama içilen çay diye sorarsanız gerekçem şu;
Erzincan’da çaylar kıtlama içiliyormuş. Buda ‘Erzurum kıtlama çaya rakip çıktı’ yorumlarına neden oluyormuş.
Gazeteci arkadaşların en sevdiği iştir. Baklavaya rakip çıktı, cağ kebabına rakip çıktı haberi yapmak...
Kimsenin bir şeye rakip çıktığı yok. Erzurum kıtlama şekeri; Erzurum’un coğrafi işaretli ürünleri arasında... Ve ülkenin her yerinde herkes kıtlama şekeri ile kıtlayarak çay içebilir.
Bu şeker Erzurum’da üretiliyor ve Erzurum’da böyle içiliyor.
Başka illerde içilmesi bu geleneğin yaygınlaşmasını sağlar.
Aslının yaşatır...
Komşu Erzincan’ın kıtlama şeker ile çay içme kültürünü yaşatması bizi sevindirir mutlu eder.
Boşa balta sallıyorsunuz. Hayat pahalılığı halkı canından bezdirmiş, her gün iki üç kadın ve çocuk öldürülürken 16 altı bakanlığın, bütçesi,11 ayda har vurulup harman savrulurken israf ve tüketim çılgınlığı tavan yapmışken 20 milyon halk açlık sınırının altında yaşarken, tanınmasınlar diye, gece pazar yerinden çöpten sebze ve meyve toplayan milyonlar varken daha yazayım mı bu ülkede bu utanılacak durumlar varken, hele size ne yazıyorsunuz. Sözde yukarı gibi, suni gündem oluşturup halkın gazını almaya çalışıyorsunuz. Çok yazık. Selamlar.