Hükümetin açıkladığı asgari ücret oranı yüzde 30 oldu. Bu rakam çalışan için elbette yeterli değil, zira ülkedeki enflasyonun durumu ortada...
Bu kadar hayat pahalılığında verilen zam devede kulak kalıyor.
Ancak her zam sonrası biraz da iş veren açısından durumu değerlendirmek lazım. Çünkü Türkiye‘de asgari ücret tüm çalışma alanları için geçerli oluyor.
Örneğin sanayici de aynı ücreti veriyor işçisine KOBİ de.
Gelen her maaş zammı sonrası sanayici malına zam yapıyor. Ancak bazı işletmelerde bu zam oranı çok düşük kalabiliyor. Öncelikle bu ayrımın bir şekilde yapılaması lazım.
İkinci ve en önemli olay asgari ücret sonrası piyasada iğneden ipliğe zam yapılması!
Her maaş zammı sonrası iğneden ipliğe zam yapılıyor. Asgari ücretli daha maaşını cebine koymadan maaş eriyip gidiyor. Oysa maaş dışında ne döviz arttı ne de enflasyon...
Neden bu ülkede her yeni yılda, her maaş zammında geleneksel bir zam yapılıyor?
Bunun cevabı verilemiyor.
Bakanlık, ‘fahiş zam yapanlara göz açtırılmayacak’ diyor ama çarşıda durum farklı...
Bu ülkenin en büyük sorunu zaten denetimsizlik değil mi?
Görselde bir denetim var ama içeriği boş!
Serbest piyasa ekonomisi altında olan dar gelirliye, asgari ücretli ye üç kuruşla geçinmek zorunda kalan emekliye oluyor.
Asgari ücret zam oranına insanların ses yükseltmesi bundan...
Asgari ücretli dertli iş veren dertli, emekli dertli…
Kafa bu oldukça maaşlara yüzde 100 zam da yapılsa piyasa o rakamının çok çok üstünde kalacak. Enflasyon düşürülmediği sürece, vatandaşın alım gücü yükselmeyecek verilen her zam eriyip gidecek...