Kabul edelim ki Tarım Bakanlığı, bu dönem özellikle tahşiş ve taklit ürünler konusuna ciddi bir çalışma yapıyor. Gün geçmiyor ki bir marka, bir ürün ifşa edilmesin...
Zaman zaman Erzurum’da da bu yola giren firmalar oluyor, onlar da bakanlığın açıklamaları üzerinden ifşa ediliyor...
Toplumun anlamadığı bir konu var oda şu; madem bu firmalar, bakanlığın belirtiği üzere ‘gıda terörü’ yapıyor o halde deden bu firmalar kapatılmıyor yalnızca para cezası ile geçiştiriliyor?
Bir çok firma var ki bu konuda dalya dedi!
Yakalanıyor, cezayı ödüyor yola devam diyor!
Belli ki verilen cezalar bu işleri yapanlar için caydırıcı olmuyor. Alışkanlıklarından vazgeçmiyorlar...
Her tüketici bu konuda bilinçli değil. Cebine bakıyor, neresi ucuz ise gidip oradan alıyor. Bu ürünler piyasada olduğuna göre bir sıkıntı yok diye düşünüyor.
En masum görünen hayvansal ve bitkisel yağların karışımı gibi görünüyor ama bu iki yağın birleşmesi sonucu ortaya çıkan bakterilerin insan sağlığına verdiği etkileri konusunda yayınlanmış bir çok bilimsel çalışma var...
Tüm bunlara karşın maalesef yetkili kurumlar bu firmalara dur diyemiyor!
Oysa Türkiye’nin başka ülkelere ihraç ettiği sebze ve meyvelerin nasıl geri çevrildiğini hep birlikte izliyor, görüyoruz.
Batılı ülkeler, halkı için bu anlamda ciddi önlemler alırken biz neden bu teröre maruz bırakılıyoruz?
Kendi elimizle kendimizi zehirliyoruz!
Öyle bir dönem yaşıyoruz ki insan sağlığını kapitalizme kurban ediyoruz...
Ez cümle, toplum ifşa ve para cezası değil gerçek yaptırım istiyor...