Yeni evlenecek çiftlere verilecek 2 yıl ödemesiz, 4 yılda geri ödemeli 150 bin liralık faizsiz kredinin başvuru şartları belli oldu. Başvuru tarihi itibariyle 18-29 yaş arasında olunması, taşınmaz sahibi ya da hissedar olunmaması, çiftlerin son 6 aylık gelir toplamı ortalaması ve son aya ait gelir toplamının asgari ücretin 2,3 katından fazla olmaması dikkate alınması gereken başlıca ve önemli olan şartlardır.
Bunun yanında affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine, anayasal düzene karşı suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan; uyuşturucu imal ve ticareti, bunların kullanılmasını kolaylaştırma, kullanmak için satın alma, bulundurma suçlarından hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunan kişiler bu krediye müracaat edemiyor.
Aslında günümüz şartlarında 150 bin lira Hakem Heyetlerinin parasal sınırı ile aynı. Yani artık 150 bin liraya bir mobilya takımı dahi alınamıyor. Ama evlilik sürecinin ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda o süreçte bırakın 150 bin lirayı 500 liraya bile ihtiyaç duyulabiliyor. O yüzden bu düzenleme yeni evlenecek çiftlerin finansal açığına küçükte olsa katkı sağlayacaktır.
Burada üzerinde durulması gereken konu şudur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 30 bin lira hibe, Aile Gençlik Fonu’nun 150 bin lira kredi vermesinin amacı evlilikleri artırma ve doğurganlık hızını ileri seviyelere taşımadır. Lakin bir kilo meyve 50-60 lira iken, bir çocuğun okul harçlığına 100 lira yetmiyor iken, mama ve bebek bezi parası almış başını gidiyorken, bir çift çocuk ayakkabısı 2 bin lira olmuşken değil 150 bin lira, 1 milyon lira verilse dahi bu pahalılıkta geçim sağlamak oldukça zordur. Evet, rızkı veren Hüda’dır, ancak asgari ücreti 22.100 lira olarak belirleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, üst düzey bürokratlar için ‘kızartıldığında kokuşma hissi vermeyecek, haşlandığında kendine has lezzeti alınacak, yenildiğinde lifleri ayrılacak ve kolay çiğnenecek’ 16 çeşit 17,8 ton ete 6 aylığına 11.3 milyon lira öderken asgari ücretliye 22.100 liranın layık görülmesini ne Allah, ne de kul kabul etmez...
Türk toplumunun yapısında, geninde evlilik, çocuk yapmak zaten var. Ekonominin rayına oturduğu gün ne Aile Gençlik Fonu’na, ne de bu kadar söyleme gerek kalmayacaktır. Bununla birlikte bunları kavrayabilme kabiliyeti olmadığından, halkın içine çıkılmadığından, daima yüksek perdeden bakıldığından bu gerçekler bilinmiyor. Belki de biliniyor, düzen bozulmasın diye dillendirilmiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmalarının genelinde “her evi, her kapıyı çalın, halkla iç içe olun,” diyor. Çünkü kendisi de kurmaylarının toplumdan kopuk yaşadığını çok iyi biliyor. Sonuç itibariyle olmuyor, şehrin uzak noktasında yan yana dizilmiş iki katlı, kocaman bahçeli villalardan çıkılmadığı sürece olmayacakta.
Gençlere tavsiyem, aile kavramından, çocuk yapmaktan, büyüklerinize yardım ve hizmetten vazgeçmeyin. Bu süreçte zorluk çekersiniz ama Türkiye çok güçlü bir ülke, ekonomi bugün olmasa yarın, bu iktidarla olmasa bile başka bir iktidar aracılığı ile düzelir ve çekeceğiniz sıkıntıların meyvesini bir gün mutlaka alırsınız. Yeter ki başınızı dik tutun, doğruluk ve dürüstlükten ayrılmayın.